Yücel yaptığı açıklamada, “Milletvekilleri, belediye başkanları belirlenirken önce FETÖ kotası
koyan, sonra da hatırlı abileri FETÖ’cülükten yırttırmak için FETÖ borsası kuran, memleketi
parsel parsel satan bir partinin mensuplarının, artık parti üyemiz olmayan bir ismin
tutuklanması üzerinden partimize saldırmaları, ya akıl tutulmasıdır ya da her seçimde
İzmir’de uğradıkları seçim hezimetini unutturma çabasıdır” sözlerine yer verdi.
Yücel açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

HEM İZMİRLİNİN OYUNA, HEM SÖZÜMÜZE SAHİP ÇIKTIK

Menemen belediye başkanı Serdar Aksoy’un, hakkındaki iddialar ve soruşturma sonrası
tutuklanmasının ardından, bazı AKP’li isimlerin kendilerine bu olaydan rant sağlama çabaları
trajikomiktir. Partimize ulaşan şikayetler ve iddialar üzerine yaptığımız titiz ve detaylı
inceleme sonucunda geçtiğimiz hafta başında Menemen belediye başkanı, Merkez Yürütme
Kurulumuzun oy birliğiyle verdiği kararla ve kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilmiş,
ardından kendisi CHP’den istifa etmiştir. Partimizle bir bağı kalmamış bir kişi üzerinden CHP
aleyhinde bir algı yaratma girişimi, aklı başında olanların yapacağı iş değildir. Kendi karanlık
geçmişleri ile yüzleşemeyenlerin, bu karanlığa partimizi ortak etme girişimleri, çaresizlikten
girişilmiş nafile bir çabadır. Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından biri temiz siyasettir. CHP
bu konuda tavrını ve iradesini ortaya koymuştur. Keşke kendileri de, kendi partileri içinde
aynı ilkeli davranışı sağlayabilselerdi de, halka değil FETÖ’ye, kamuya değil adı çocuk istismarı
ve tacizlerle anılan dernek ve vakıflara hizmet eden isimleri, kendi partilerinden
uzaklaştırabilselerdi. Memleketi parsel parsel satan, halkın malını yandaşa peşkeş çeken,
FETÖ’ye “ne istediyse veren”, yıllarca yönettikleri şehirlere “ihanet ettiklerini” itiraf eden
isimleri koruyup kollamak yerine, disipline gönderebilselerdi. CHP halktan oy isterken aynı
zamanda, temiz, şeffaf, ilkeli ve dürüst bir belediyecilik yapılacağının ve belediye
başkanlarının icraatlarının takipçisi olacağının da sözü vermiştir. Biz hem İzmirlilerin oyuna,
hem de verdiğimiz söze sahip çıktık. Tüm İzmir AKP ile CHP’nin farkını bu olayla bir kez daha
görmüştür. Bizim kıstasımız dürüstlük, şeffaflık ve halkımızın menfaatleridir. AKP’nin kıstası
ise rant, talan ve sarayın menfaatleridir. Biz ilkelerimizden, değerlerimizden ve halkımızın
beklentilerinden uzaklaştığını tespit ettiğimiz kişi kim olursa olsun sahip çıkmaz, demokrasiyi
ve parti kurullarını işletir, gereğini yaparız. AKP ise talana, yalana ve yandaşa sahip çıkar.

BOŞ SÖYLEMLERLE KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOK

Serdar Aksoy’un artık CHP ile bir bağının bulunmadığının ve konunun yargıda olduğunun
altını çizen Deniz Yücel “ İzmirliler bu olayda partimizin tavrından, ilkeli duruşundan
memnuniyetlerini her fırsatta bizlere iletiyorlar. Bizim hizmet edeceğimiz ve hesap
vereceğimiz makam bellidir. O makamın sahibi de halkımızdır. Kendilerini, halkın milyarlarca
lirasının israf edildiği sarayda oturanlara beğendirmeye çalışanların boş söylemleriyle
kaybedecek vaktimiz yok” dedi.