Yenilenebilir enerji sektörü, Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki jeopolilitik gerginliklerin olumsuz yansımalarına rağmen “başarılı” bir 2022 yılını geride bıraktı. Yıl sonu itibarıyla rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle enerjisi kaynaklı temiz enerji kurulu gücü 25 bin megavata  ulaştı.
 
2022 için değerlendirme yapan Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, geçen  yılın Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücünde 100 bin megavat sınırını geçme başarısıyla tarihe geçtiğini belirterek, “Yıl sonu itibarıyla 104 bin MW’lık kurulu gücümüze ulaşmak için son 20 yılda üretim, iletim ve dağıtım alanlarına 100 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdik. Önemli kısmını özel sektörün yaptığı bu yatırımın büyüklüğünü önemsemek gerekiyor.” dedi.
 
“Rüzgar ve güneş’te 20’şer bin mw’a ulaşabilirdik.”
Türkiye’nin 10 yılda kurulu gücünü iki kat artırdığına dikkat çeken Kalaycı, başarının altında proje ve finansman modelleri ile çok iyi yönetilen enerji sektörünün bulunduğunu hatırlattı. “Aldığımız yol alkışlık bir başarı. Ülke potansiyeli dikkate alınınca henüz başlangıç noktasındayız” diyen Kalaycı, şu değerlendirmeyi yaptı:  “Rüzgâr ve güneşte 20’şer bin MW, jeotermal ve biyokütlede 5’er bin MW güce ulaşabilirdik. ENSİA olarak çabamız, ülkemizin yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarından daha çok yararlanmasını sağlamak. 2022’nin bizim için en önemli  yanı, Türkiye’nin 75 bin Megavat  güç potansiyeline sahip olmasına rağmen sıfır noktasında olduğu denizüstü rüzgar enerji santrallerinde farkındalığının artması oldu. Ekim’de İzmir’de düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın ağzından bu farkındalığa tanık olmak bizi mutlu etti. Ancak sektör temsilcileri olarak hükümetimizden ve bürokrasimizden çok daha büyük beklentiler içerisindeyiz.”
 
“2030’da 30 dolar/cent şaşırtıcı olmaz”
Türk sanayicisinin kullandığı enerji fiyatının 2 yılda 4 kattan fazla artarak 20 Dolar/cent’e  yükseldiğini kaydeden ENSİA Başkanı Kalaycı, bu yıl 30 Dolar/cent’e yükselmesinin şaşırtıcı olmayacağını söyledi.  Kalaycı, 2010-2020 arasında uygulanan ve haksız eleştiriye uğrayan Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında yapılan yatırımlar sayesinde bugün elektriğin olması gereken fiyatın yarısı seviyesinde tüketildiğinin altını çizdi.
 
“Jeotermal ve yeşil hidrojen’de fırsat büyük”
Kalaycı, şöyle devam etti:  “Eleştirilen YEKDEM, sanayimizi ayakta tutan sütunlardan  oldu. Türkiye, ayağındaki prangalara rağmen başarı öyküsü yazıyor. Denizüstü RES’lerde 2030’da en az 10 bin MW kurulu güce ulaşabiliriz. 2022’de yatırımların durduğu jeotermalde  bin 686 MW kurulu gücümüzü 5 bin MW’ın üzerine çıkarabiliriz. Yeşil hidrojen, dünyada ‘geleceğin enerjisi’ olarak tanımlanıyor.  Yeşil hidrojen ile enerji ihracatçısı olabiliriz. Yurt dışı temaslarda, ülkemizin denizüstü RES’lerde stratejik hedeflerinin açıklanmaması ve politika belgelerinin uluslararası yatırımlarla uyumlu olmaması eksiklik olarak karşımıza çıkıyor. Dünya devleri bu hedeflerin açıklanmasını, mevzuatın uluslararası sisteme uyumlu hâle getirilmesini bekliyor. Dünyada yenilenebilir ve temiz enerjide söz sahibi ülkeler, bizim potansiyelimizi bizden daha iyi biliyor. Başta Enerji Bakanlığımız olmak üzere kamu otoriteleri ile bu düşünce ve izlenimlerimizi paylaşıyoruz. Bu hedeflerin dünyaya ilan edilmesi noktasında umutluyuz.”