Kitapçılarda raflarda binlerce kişisel gelişim kitaplarına rastlamak mümkün. Kişisel gelişim kitapları ne sağlıyor? Yan etkileri var mı? Kişisel gelişim yeterli mi? Yoksa esas amaç kişilik gelişimi mi? Kişisel gelişimin zirvesinde ama huzurlu ve mutlu olamayan nice üst düzey yönetici, sanatçı, lider göstermek mümkün müdür? İslam’da kişisel gelişimin karşılığı nedir? Gelin bu yazımızda bu konuyu analiz edelim.
Kişisel gelişim kavramlarına ve tavsiyelerine inanç ve kendi kültürümüze göre bakmak mümkündür. Kişisel gelişim siteleri ve kitapları genellikle sadece bu dünyada huzur, mutluluk ve başarıyı ararken, İslam’ın amacı hem dünya ve hem ahiret huzur ve mutluluğunu sağlamaktır.
Kişisel gelişim kitapları mutlu insanı, başarılı insanı gaye edinirken, İslam “İnsan-ı Kamil” ve olgun insan modelini gaye edinir. Birinde yapmacık tavırlar ve maskeler hakimdir, diğerinde ihlas ve samimiyet hakimdir. Birinde hep birilerine şirin görünmek gayreti varken, diğerinde Hakk’ın rızasını kazanmak ve “her nasıl isen öyle görünmek” vardır.
İslam’da yaratılış gayesine uygun yaşamak varken kişisel gelişimde daha çok kazanmak, daha büyük makamlara çıkmak gayreti vardır. Olgun insan, “İnsan kimdir? Bu dünyaya neden gelmiştir? Bu hayatta bizden beklenen nedir? Dünya hayatının anlamı nedir?” sorularına cevap aramakla meşguldür.
Kişisel gelişimde bencil ve egoist bir düşünce hakim iken; İnsan-ı Kamil, her zaman başkalarına yardımcı olmak ve marifet ufkunu yükseltecek bilgi peşindedir. Birisinde önce can, diğerinde önce canan ve diğergam olmak vardır. Birisi nefis fayda merkezli düşünürken, diğeri başkalarına hizmeti ve faydayı esas alır.
Kişisel gelişimdeki kişi, tavır ve davranışlarında “Bana ne faydası var? İnsanların nasıl beğenisini kazanırım?” düşüncesi hakimdir. Kamil insan ise, her davranışını Hakk’ın hoşnutluğu ile irtibatlandırarak, hep O’nunla oturur kalkar, O’nu düşünür, her tavrı ve her beyanıyla O’nu hatırlatır ve Hakk’ın ve hakikatin temsilcisi olarak yaşar.
Kişisel gelişimde “ben” merkezli bir düşünce hakimdir. İnsan-ı Kamil “biz” eksenli yaşamasını bilen ve ashabını düşünen bir tavırla hareket eder. Kamil insan, kendi hatalarına karşı savcı, başkalarının hatalarına karşı hakim kesilir. Kişisel gelişimde sürekli bir rekabet düşüncesi varken, İnsan-ı Kamil “ensar” tavrı ile başkalarına destek olmak, dostuna yol göstermek, ikramda bulunmak için çaba sarf eder.
Kişisel gelişimci kendi olmak, üstün ve farklı olmak için var gücüyle mücadele eder. İnsan-ı Kamil, her işinde Allah’ın yeryüzünde halifesi olduğu bilinci ile hareket eder ve o her işini bu görev şuuru ile mükemmel yapma gayreti içinde bulunur. İnsanların ona sevgi ve saygısı, Hakk’a karşı saygı ve sevgi binası üzerine kurulur.
Kişisel gelişim insanı zorlayan, bıktıran, zaman zaman çaresiz bırakan ve insanı olağanüstü bir konuma ulaştırmaya çalışan bir metot içerir. İnsan-ı Kamil yolunda ise, insan olma, kul olma, mizaca uygun bir şekilde davranma vardır. Kişisel gelişimde özgüven zehirlenmesi riski varken, İslam’da alçak gönüllülük ve gerektiğinde aciz bir kul olma bilinci vardır.
Kişisel gelişim sürekli yükselmek, sürekli performans peşindedir. İnsan-ı Kamil ise itidal, verimlilik, denge peşindedir. Kişisel gelişim, sürekli kazanma gayretini aşılarken, İslam ise dava adamı, infak insanı yetiştirmenin çabası içindedir.
Vesselam.
YORUMLAR