Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Naci Ağbal bir açıklama yaparak üniversite hastanelerinin borçlarını Maliye’nin ödeyeceğini, yapılacak yapılandırma sonucunda hastanelerin bu parayı 60 taksitte geri ödeyeceğini söyledi.
Borç yükü altında ezilen ve piyasaya olan borçlarını ödemekte zorlanan üniversite hastanelerinin imdadına Maliye Bakanlığı’nın yetişmesini olumlu ancak geç alınmış bir karar olarak görüyorum. Bu kararla ekonomik sorunları nedeni ile çalışamaz hale gelen hastaneler rahat bir nefes almış olacaklar. 31 Aralık 2017 tarihi itibariyle üniversite hastanelerinin ilaç ve tıbbi malzeme alımı nedeniyle 3.5 milyar TL borcu olduğu açıklanmıştı. Doktorların ve sağlık çalışanlarının uygulamalı eğitimlerinin verildiği bu hastanelerde hizmetin durması tıp öğrencilerinin ve genç hekimlerin yetişmelerini de olumsuz etkileyecekti o nedenle bu kararı yerinde buluyorum. Ancak bu hastanelerin yöneticilerinin de bundan sonra bu hastanelerin tekrar borç batağına saplanmasını engelleyecek önlemleri almaları gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye’de ilaç pazarının büyüklüğü 7 milyar dolar
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı Nezih Barut’un açıklamasını okuduğumda sektörün büyüklüğünü bilmeme rağmen yine de şaşırdım. Çünkü rakamlar her yıl büyüyerek artıyor. Dünya da ilaç tüketiminde 16. Sırada olduğumuzu vurgulayan Barut, 2017 yılında Türkiye’de 2.3 milyar kutu ilacın satıldığını da sözlerine ekliyor.
Söz ilaçtan açılmışken hükümetin bir süre önce uygulamaya koyduğu “ İlaçta Yerlileşme Projesi’nden bahsetmesek olmaz. Bu proje sonucunda 2017 de 2.2 milyar dolar değerinde yerli ilaç üretilmiş. Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamalarına göre amaç bu rakamı 6.1 milyar dolar seviyesine çekmek hatta ilaçta yüzde yüz yerlileşmeyi sağlamak. Bu hedefler önemli ve stratejik hedefler dilerim bir an önce ulaşılır ve her yıl milyarlarca doları yabancı şirketlere ödemek zorunda kalmayız. Bu proje kapsamında tıbbi görüntüleme cihazlarının da yerlileştirme kapsamına alınması sonucu 6 milyar lira, yerli aşı üretimi ile de 900 milyon lira tasarruf yapmış olacağız.
Güzel örnekler de var
Yaşadığım sağlık sorunları nedeni ile bu aralar hastanelerde epey zaman geçirdim. İşimiz icabı sağlık camiasını zaman zaman haklı nedenlerle eleştiriyoruz. Ancak gördüğümüz güzel uygulamaları, olumlu tavırları da yazmazsak objektif davranmış olmayız. Gıda zehirlenmesi şüphesi ile gittiğim Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ndeki izlenimlerim çok olumlu oldu. Kapıdan girişten itibaren doğru yönlendirilmem, doktor ve hemşirelerin samimi ve sorun çözmeye yönelik yaklaşımları beni fazlasıyla memnun etti. Serum takan hemşirenin naif tavırları, sorduğum soruları içtenlikle cevaplaması da olumlu puanlardı. Acil serviste kaldığım yaklaşık 1 saatte servisin temizliğini, doktor ve sağlık personelinin hastalara yaklaşımını, herkese yetişme çabalarını takdir ile karşıladım. Daha önce de hep olumlu şeyler duyduğum hastanenin Başhekimini ve yöneticilerini tanımıyorum ancak problemsiz çalışan bir sistem kurup böyle başarılı işler yaptıkları için tebrik ediyorum.
Elimde oluşan yanık nedeni ile gittiğim Alsancak Devlet Hastanesi Acil Servisi de olumlu hislerle ayrıldığım bir başka sağlık kuruluşu oldu. Acil servisteki doktorların insanüstü bir gayretle herkese yetişmeye çabalaması ve gösterdikleri efor, acil servisteki yoğunluğu azaltmaya yetmiyor. Acil servisin müracaat ve bekleme salonu çok küçük olduğu için kalabalıktan sıkılanlar kapının önünde birikiyor. Benim gibi pansuman için bekleyenler acil vakalar nedeni ile uzun zaman beklemek zorunda kalıyor. Bende uzun zaman bekleme salonunda yoğunluğun biraz azalmasını bekledim. İçeri girdiğimde doktor elimi kontrol etti ve pansuman yapılması talimatı verdi. İlgili arkadaş pansumanı yaptıktan sonra doktora gidip tedavi için hangi ilaçları kullanmam gerektiğini sordum. O da ilaç verildiğinde enfeksiyon oluştuğunu o nedenle ilaç vermeyeceğini onun yerine iki güne bir hastaneye gelip pansuman yaptırmamı söyledi. Bunun üzerine pansuman için hastaneye gitmeye başladım. Her gittiğimde acil servisin çok kalabalık olduğunu gördüm. Burada özellikle ilk müracaatta oturan personelin hastalara yaklaşımı çok iyiydi. Gereksiz tepkileri bile sabırla karşıladıklarına şahit oldum. Bu pansuman seferlerinin birinde bir erkek hemşire ile çağrılmadan pansuman odasına geçtiğimi iddia ettiği için küçük bir tartışma yaşadık. Haklı olduğumu anladığın da özür dilemeden ışık hızıyla ortadan kayboldu. Genel olarak izlenimim eski bir bina olduğu için fiziki şartlar yetersiz. Hastane yönetiminin bu konuda önlem alması gerekiyor. Bu hali ile sağlıklı bir hizmetin verilmesi çok zor. Çiğli Hastanesi ile karşılaştırıldığında sınıfta kalır ancak fiziki şartları ve personel kalitesi nedeni ile benden geçer not aldı. Bu arada hastane yönetimine bir önerim olacak. Sorduğumda acil servis dışında pansuman yapılan bir yer olmadığını ve sadece orada benzer işlemlerin yapıldığını söylediler. Pansuman ya da enjeksiyon yaptıracaklar için ayrı bir birim oluşturulursa acil servisin yükü azalacaktır. Pansuman yaptıracak bir hasta ile kalp krizi geçiren birini aynı sıraya sokmak gereksiz kalabalık yaratıyor. Acil servis gerçekten acil müdahale gerektiren vakalara ayrılmalı.
YORUMLAR