SÜREÇ KÖTÜ YÖNETİLDİ…
Cemil DİRİM

Cemil DİRİM

SÜREÇ KÖTÜ YÖNETİLDİ…

17 Eylül 2015 - 14:24


7 Haziran seçimlerinden sonra muhalefetin bir araya gelememesi ve MHP’nin desteğiyle Meclis Başkanlığı’na AK Partili bir ismin gelmesi AK Parti’deki moral bozukluğunun bir nebze düzelmesine neden olmuştu. Koalisyon görüşmeleri sürecinde aralarında bizimde bulunduğumuz pek çok isim toplumsal kutuplaşmanın önüne geçilmesi için AK Parti – CHP koalisyonunun en mantıklı çözüm olduğunu söylemişti. Ancak her iki partinin tabanlarının koalisyonu istememesi sonucu görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmadı. Ancak CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun bu süreçteki yapıcı yaklaşımı vatandaşlar tarafından taktirle karşılandı. Zaten taraflı tarafsız siyaseti bilen herkes 7 Haziran sonrasında süreci en iyi yöneten partinin CHP olduğunda hemfikir. Özellikle Kılıçdaroğlu’nun kurulacak komisyonda Bahçeli’ye Başbakanlığı teklif etmesi olumlu puan aldı.
AK Parti’nin tek başına iktidar beklentisi gerçekleşmediği için biraz da isteksizce sürdürdüğü koalisyon görüşmeleri döneminin kaybedeni MHP oldu. 7 Haziran akşamı yaptığı konuşma da koalisyon ihtimallerini azaltan ve erken seçimi dillendiren Devlet Bahçeli vatandaşların gözünde sorumluluk almaktan kaçınan bir lider profili çizdi. Özellikle Başbakan Davutoğlu ile son görüşme de AK Parti’nin son teklifi olan “ güvenoyu sırasında meclise girmeyin” teklifini değerlendirip azınlık hükümetine destek vermeyip HDP’li bakanların hükümete girmesine neden olması da kendi tabanında tepki görmesine neden oldu.
Vatandaşların nezdinde en büyük hayal kırıklığını yaşatan parti ise HDP oldu. Türkiye Partisi olacaklarını söyleyerek vatandaştan oy isteyen HDP’nin PKK’nın saldırıları karşısında gerekli tepkiyi gösterememesi puan kaybetmesine neden oldu. HDP’li bazı belediyelerin özerklik ilanı ve eylem yapan PKK’lılara sahip çıkması da kamuoyunda olumsuz bir hava yarattı. PKK saldırıları sürerken Selahattin Demirtaş’ın barış kelimesini dilinden düşürmemesi ise inandırıcılığını kaybetmesine neden oldu. Geçmişte kürtlerin de siyasette yer almasını ve çözümü silah yerine mecliste araması gerektiğini savunan bizim gibi bir çok kişide hayal kırıklığı yaratan HDP’nin çözüm sürecinde barış ortamının havasını soluyan kürtlerden tepki göreceğini düşünüyorum.
1 KASIM DA NE OLUR?
Son yapılan kamuoyu yoklamalarında AK Parti yüzde 42-43, CHP yüzde 28, MHP yüzde 14, HDP ise yüzde 11 çıkıyor. AK Parti’ye baktığımızda 7 Haziran seçimleri sonrasında oy kaybının nedenlerini tespit etmek için araştırmalar, toplantılar yaptığını görüyoruz. Ortaya çıkan nedenlerden birisi aday tespitinde yapılan yanlışlar. Bir diğeri partinin ilk dönemlerinde teşkilatta aktif çalışan isimlerin küstürülmesi. AK Partili bazı isimlerin siyasete girdikten sonra mal varlığındaki izah edilemez artışlar ve benzeri pek çok neden sayılıyor. Kongrede yeni bir yapılanmaya giden AK Parti’nin tekrar iktidar olacak oya ulaşması şu an için zor gözüküyor ama seçim vaatleri ve farklı bir seçim stratejisiyle hedefine ulaşabilir.
CHP ise 7 Haziran sonrasında izlediği politika ile en az eleştirilen parti konumunda. Değişik siyasi görüşlere mensup vatandaşlar bile CHP’nin süreçte izlediği yapıcı politikaları beğeniyor. Bunlar ne ölçüde oya dönüşür şimdiden bir şey söylemek erken ama CHP’nin oylarını artıracağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
MHP’ye baktığımızda ise işinin zor olduğunu söyleyebiliriz. Bu seçimlerde AK Parti’nin en çok oy almayı hedeflediği parti olan MHP, kendisini anlatmakta başarılı olamıyor. Aralarında İzmir Milletvekili Oktay Vural gibi bazı isimlerinde bulunduğu parti sözcülerinin sert, suçlayıcı ve uzlaşmaz tavırları da vatandaşlardan kabul görmüyor. Bu seçimlerde AK Parti’nin MHP’li bazı sevilen isimleri aday gösterecek olması ne derece etkili olur bekleyip göreceğiz.
7 Haziran seçimlerinde sürpriz bir oy oranıyla meclise giren HDP ise demokrasi ile Kandil arasında sıkışmış durumda. Kendilerini savunmaktan politika geliştiremiyorlar ve önümüzdeki seçimlerde Batı daki illerden aynı oranda oy alabilmesi çok zor. İstanbul, İzmir, Manisa, Adana, Mersin, Bursa gibi kentlerde yaşayan ve yatırımlarını buraya yapan kürtler gelişen terör olaylarından çok rahatsız. Özellikle HDP listesinden meclise giren 80 milletvekili ve diğer partilerdeki kürt milletvekilleri ile kürtlerin demokratik ortamda temsil edildiği dönemde terör olaylarının başlamasını anlamlandıramıyorlar. Çatışmaların sürmesi ve gerginliğin büyümesinden en çok zarar görecek bu kesimin 1 Kasım’da tekrar HDP’ye oy vermekte zorlanacağı aşikar.
Seçimlere kadar partilerin açıklayacakları seçim beyannameleri ve projeleri de vatandaşların oy verme davranışlarında etki yaratabilir. Süreci yorumlamaya devam edeceğiz.
Notlar: 1- son günlerde 7 Haziran’da İzmir’den aday adayı olan bazı AK Partili isimlerle ilgili duyduklarımı yadırgadım. İçlerinden birisi seçim sürecinde hizmet aldığı tanınmış bir gazeteci olan basın danışmanına ücretini hala ödemeyip değişik bahaneler ileri sürüyormuş. Bir diğeri ise seçimlerde medya organlarında yayınlattığı reklamların bedelini ödememiş ama sıkılmadan tekrar aday olmakta sakınca görmemiş. Devletten aldığı ihalelerde başarısıyla tanınan bir başkası ise siyaseti çok iyi bildiği için(!) gezi olaylarına verdiği destekle ve CHP’li olarak tanınan bir ismi yanında danışmanım diye dolaştırıyor. AK Parti ve diğer partilere önerim her ücretini ödeyip adaylık dilekçesini vereni aday adayı olarak kabul etmemeleri. Sonrasında başları çok ağrır, buradan uyarıyorum. Yukarıdaki AK Partili aday adaylarının isimleri şimdilik bende saklı. Eğer gazeteci arkadaşlarımızın mağduriyetini gidermez anlaştıkları ücreti ödemezlerse gerekli makamlara isimlerini iletip buradan da açıklayacağım.
2- CHP İzmir’de Atilla Sertel dışında aynı listeyle seçimlere gidileceğini açıkladı. Ancak İzmir de örgütte emeği olan ve sevilen birkaç CHP’li dostumla yaptığım konuşmada Zekeriya Temizel, Tuncay Özkan gibi bazı isimlere büyük tepki duyduklarını gözledim. Talepleri CHP’de ithal isimler yerine kontenjanlarda da İzmirli adaylara yer verilmesi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum