Seçimlerle ilgili değerlendirmelerimizi sürdürüyoruz. Bir önceki yazımızda AK Parti’nin seçimlerle ilgili yaptığı çalışmaları ve bu konudaki görüşlerimizi, düşüncelerimizi aktarmıştık. Bu yazımızda ise muhalefet partilerini ve çalışmalarını değerlendireceğiz.
CHP İzmir’de önseçimle yakaladığı motivasyon sonucunda sahada çok iyi bir çalışma temposu yakalamış durumda. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den aday olması da olumlu bir hava yarattı. Ünlü reklamcı Ali Taran’ın katkılarıyla hazırlanan ve daha çok seçmene vaatlerin öne çıktığı seçim beyannamesi seçmenin dikkatini çekmeyi başardı. Önceki seçimlerde daha çok laiklik söylemiyle belirli bir kesime hitap eden CHP’nin tüm seçmeni ilgilendiren söylemi daha geniş bir kitleyle ulaşmasını sağlıyor.
Geçtiğimiz günlerde İzmir Ticaret Borsası’nın düzenlediği toplantının konuşmacı konuğu olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinledim. “ Merkez Türkiye Projesi”ni katılımcılara anlatan Kılıçdaroğlu’nu çok başarılı buldum. İlk günlerdeki konuşmaları ile kıyaslandığında çok başarılı bir konuşmacı profili çizen Kılıçdaroğlu, dersini iyi çalıştığını ve seçimlerde iddialı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Bu toplantıdan birkaç gün sonra Gündoğdu Mitingi’nde izlediğim Kılıçdaroğlu, hitabeti ve konuşmasının satır aralarında verdiği mesajlarla alanın heyecanını diri tuttu. Gündoğdu Meydanı’nı dolduran CHP’lilerin alandan keyifli ve seçim sonuçlarıyla ilgili umutlu ayrılmasını sağladı.
Gündoğdu Meydanı’ndaki coşkulu kalabalık CHP’nin İzmir’de oylarını artıracağının göstergesi olurken, başarılı bir miting organize eden CHP İl Örgütünü de kutlamak gerekir. Özellikle kendi oluşturmadığı bir il yönetimiyle iyi bir seçim kampanyası yürüten İl Başkanı Bedri Serter’e de hakkını teslim etmek gerekir. İş adamlığından gelen yönetim tecrübesiyle başarılı bir il başkanı profili çizen Serter, CHP’nin başarısındaki en büyük pay sahiplerinden biri olacaktır. Yine bazı uygulamalarını eleştirsek te çiftçi ve üretim kooperatiflerine verdiği büyük destekle Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bakırçay ve Menderes havzasında yaşayan vatandaşların CHP’ye destek vermesini sağlayacaktır. Büyükşehir’e yeni bağlanan ilçelerde köy yollarını asfaltlayan, İZSU aracılığıyla su sorunlarını çözen, en önemlisi sözleşmeli üretim yöntemiyle ürettiklerini değerinde satmasını sağlayan Kocaoğlu, Türkiye’ye örnek bir model oluşturdu. Her ne kadar daha önce kendisine oy veren bir kesimi HDP’ye kaptırsa da İzmir’de sandıklardan CHP’nin birinci çıkması sürpriz olmaz.
Mecliste temsil edilen üçüncü parti olan MHP’nin çalışmalarını ve seçim kampanyasını değerlendirdiğimizde ise saha da beklenen oranda olmasa da HDP’nin yükselişi karşısına tepki oylarının adresi olmuş durum da. MHP’ye hem AK Parti den, hem de CHP’den bir yönelim var. Son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP’yi hedef alarak MHP’ye gidebilecek oyları engellemeye çalışıyor. Ancak MHP’nin de bir önceki seçime göre oylarını yükselteceğini söyleyebiliriz.
Bu seçimlerin en çok konuşulan partisi HDP’ye baktığımızda ise iyi planlanmış bir projenin başarıyla yürütüldüğünü görüyoruz. Merkez medyanın da desteğini alan ve farklı kesimlerden isimleri aday göstererek toplumun geniş kesimlerinden oy almayı hedefleyen HDP’ye AK Parti ve CHP’den az da olsa oy gideceği görülüyor. Anketlere de yansıyan bu durum, yeni ve genç bir lider olarak dikkatleri çeken Selahattin Demirtaş’ın da çabasıyla barajı aşmaya yetecek gibi görünüyor.
HDP’nin Türkiye Partisi olma iddiasının hava da kalmasının nedeni ise PKK yani Kandil ile arasına mesafe koyamaması. Terör örgütü aleyhine söz söylemekten kaçınan Demirtaş ve HDP yetkilileri inandırıcılıklarını yitiriyorlar. Güneydoğu’da HDP’ye oy verilmesi konusunda PKK insanları tehdit ederken, HÜDA PAR üyeleri öldürülürken, batıda demokrasiden bahsetmek çok inandırıcı olmuyor. Aslında HDP terör örgütüyle arasına mesafe koyup bir Türkiye partisi olabilirse bu Türkiye demokrasisi için bir kazanım olacaktır. HDP yöneticilerinin bundan sonraki süreçteki tavrı çok önemli, bunu da bekleyip göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duydukları tepki nedeniyle HDP’nin barajı aşması için oy vereceklerin hayal kırıklığına uğrayıp uğramayacağını zaman gösterecek. Çünkü eğer HDP barajı aşıp da meclise girerse AK Parti’nin yeterli çoğunluğu sağlayamaması durumunda ortaya çıkacak koalisyon ihtimali pek çok vatandaşı tedirgin ediyor.
Sonucunu tahmin etmekte çok zorlandığımız bir seçim süreci yaşıyoruz. AK Parti’nin tek başına iktidar olacak kadar milletvekili çıkaracağını, CHP’nin HDP’ye oy kaptırsa da oylarını artıracağını, MHP’nin yüzde 17 civarında oy alacağını ve HDP’nin barajı aşacağını düşünüyoruz. Farklı sonuçlar ise yeni bir koalisyon döneminin veya erken bir genel seçimin kapısını aralayabilir.
YORUMLAR