Hükümet yaklaşık 6 yıl önce uygulamaya koyduğu “ Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nde geri adım atmaya hazırlanıyor. Proje kapsamında 81 ilde Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterlikleri oluşturulmuştu. Bazı Büyükşehirler ise 2 ya da 3 bölgeye ayrılarak her bölgeye bir genel sekreter atanmıştı. Örneğin İzmir Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrılmış ve İzmir’deki tüm devlet hastaneleri bu iki genel sekreterliğe bağlanmıştı. Yine aynı proje kapsamında her ilde halk sağlığı müdürlükleri de oluşturulmuştu. Sağlıkta daha hızlı ve verimli çalışmaların gerçekleştirilmesi amacıyla İl Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği adıyla üçlü bir yönetim yapısına geçilmişti.
2011 yılında uygulamaya konulan yeni sağlık sistemi bekleneni veremedi ve tekrar eski sisteme dönülmesine karar verildi. Bunu daha önce de bir yazımıza konu etmiştik. Başbakan Binali Yıldırım göreve geldikten sonra ilk basın toplantısını İzmir’de yapmıştı ve o toplantı da “ Kamu Hastaneleri Birliği Sistemini” kaldıracaklarını söylemişti. O günler de “ Kamu Hastaneleri Birliğine Bağlı Genel Sekreterlikler Kalkıyor mu?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Yoğun gündem nedeniyle değiştirilemeyen sistem önümüzdeki günlerde yayınlanmaya hazırlanan bir Kanun Hükmünde Kararname ile eskiye dönmüş olacak. Sağlığın tek çatı altında toplanacağı yeni dönemde İl Sağlık Müdürlükleri tekrar aktif hale gelecek. İller de İl Sağlık Müdürleri yerlerini korurken, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve genel sekreterlikler kaldırılacak. Yeni dönemde Kamu Hastanelerinden Sorumlu İl Sağlık Müdür Yardımcısı ve Halk Sağlığından Sorumlu İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak iki müdür yardımcılığı kadrosu oluşturulacak. Böylece “Sağlıkta Tek Çatı Yönetimi’ne geçilmiş olacak.
Altı yıl önce Kamu Hastane Birliği Genel Sekreterliği ile ilgili hazırlanan ilk taslağı okumuş ve çok yararlı olacağını düşünmüştüm. İlk taslakta Genel Sekreterlerin en az 10 yıl piyasa deneyimi olan işletme eğitimi almış kişilerden seçilmesi koşulu vardı. Ayrıca yine her hastaneye atanacak hastane yöneticilerinin de yine işletme eğitimi almış profesyonel yöneticiler olması öngörülüyordu. Başhekimler Hastane Yöneticisinin altında ona bağlı olarak çalışacaklardı. Ancak Sağlık Bakanlığı’nda görevli doktorların baskısıyla taslak değiştirildi ve genel sekreter ve hastane yöneticisi olarak doktorların atanmasının yolu açıldı. Böylece doktor bir hastane yöneticisinin altında yine doktor olan bir başhekim atanarak çift başlı bir sistem ortaya çıkmış oldu.
Genel Sekreterlik Sistemi’nin pek çok olumlu yanı da vardı. Hastanelerin ihtiyaçları için tek elden ihalelerin yapılması, bir hastane de fazla olan bir malzemenin başka hastanelerin kullanımına sunulması, toplu alımlar nedeniyle daha uygun fiyatla mal ve hizmet alınması v.b. bir çok olumlu uygulamaya da imkan veriyordu. Ancak görünen o ki sağlıkta sil baştan eski sisteme dönülecek.
Her alanda olduğu gibi sağlık alanında sistemler kadar onu uygulayacak yöneticiler de çok önemli. İzmir örneğinde Kuzey Bölge Genel Sekreterliği’ni kısa bir süre öncesine kadar başarıyla yürüten Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu bu yöneticilerden birisi. Görev yaptığı süre içerisinde pek çok olumlu çalışmaya imza atan Erbaycu döneminde hakkında en çok olumlu haber çıkan genel sekreterlik oldu. Yine düzenlediği “ Sağlık ve Medya İletişimi Sempozyumu” ile Türkiye genelinde sağlık alanında çalışan yöneticilerin medya ilişkileri konusunda bilgilendirilmesini sağladı. Eski sisteme baktığımız da İl Sağlık Müdürü olarak Mehmet Özkan’ın başarılı çalışmalarını göz ardı edemeyiz. Aile Hekimliği Uygulaması’nı hayata geçirmek için pilot il seçilen İzmir’de bu sistemi başarıyla uygulamaya koyan Özkan ve ekibini taktir etmemek mümkün değil. Her iki başarılı yöneticinin ortak yönü ise siyasetçiler tarafından pek sevilmemeleri. Yöneticilerin performanslarının yaptıkları çalışmalar ile değil de siyasetçilerin her telefonlarına çıkıp, çıkmamaları ya da olur olmaz taleplerine verecekleri yanıtla değerlendirilmeleri de maalesef bu ülkenin gerçeği.
Eski sisteme dönmenin mevcut sistemde bulunan üç kurum arasındaki koordinasyon sorununu ve yetki karmaşasını bitirmesi bekleniyor. Ayrıca bürokrasiyi azaltması ve verilen hizmetlerin hızlandırılmasını sağlaması amaçlanıyor. Dilerim bu sistem başarılı olur ve eskiyi aramayız. Sistemi uygulayacak yöneticilerin iyi seçilmesi ve sağlık alanındaki sorunlara bir an önce çözümler üretilmesi hepimizin yararına olacaktır.
YORUMLAR