Dört yıldır Mart ayı geldiğinde yerel yönetimlerle ilgili “ Başkanların Karne zamanı” başlıklı değerlendirme yazılarını sizlerle paylaşıyoruz. Belediye Başkanlarının görevde bulundukları bir yıl içinde yapmış olduğu çalışmalar ile ilgili yorumlarımızı yazıyoruz. İzmir’de görevde bulunan bazı belediye başkanları düzenledikleri basın toplantıları ile bir yıl içinde yaptıklarını gazeteciler aracılığıyla kamuoyuna açıklıyor. İlk aklıma gelenler Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Bornova Belediye Başkanı Olgun Attila, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol ve Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar. Yaptıklarına güvenen, projeleri olan ve gelebilecek sorulara karşı hazırlığı olan başkanlar çıkıp yaptıkları ve yapamadıkları ile kamuoyuna hesap veriyorlar. Bu medeni cesareti gösterdikleri ve kendilerine oy verenlere karşı gösterdikleri sorumluluk nedeni ile karnelerini hak ettiklerini ispatlıyorlar.
Bir de Mart ayı geldiğinde sessizliğe bürünen başkanlar var. Bunlar yaptıkları ve anlatacakları çok şey olmadığını düşündükleri için bir toplantı düzenleyip o ilçenin önde gelenleri ve basınla icraatlarını paylaşmaya sıcak bakmıyorlar. Haklarını yemeyelim İzmir’de görev yapan belediye başkanlarının büyük çoğunluğu, değişik zamanlarda halkın ve basının karşısına çıkıp açıklamalarda bulunuyorlar. Yaptıkları icraatlar ve projeleri hakkında bilgi veriyorlar.
Ancak birkaç belediye başkanı var ki; gazetecilerin karşısına çıkmaktan sakınıyorlar. Seçildiklerinden bu yana dört yıldan fazla süre geçti. Bugüne kadar basın toplantısı düzenleyip, gazetecilerin karşısına çıkıp herhangi bir konuda açıklama yapmaktan kaçınan başkanlar var. Bunlardan ilk aklıma gelen Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar. Açıklamalarını sosyal medya hesabından yapmayı tercih eden Acar’ın bugüne kadar basın toplantısı düzenlediğine şahit olmadım. Röportaj tekliflerimize de olumlu yanıt vermeyen Başkan Acar’ın basına yönelik bu tavrının nedenini merak ediyorum. Muhtemelen danışmanlarının basının karşısına çıkmaması tavsiyesine uyan Acar’ın önümüzdeki seçim sürecindeki tavrını merak ediyorum.
Bir süre önce Aliağa’da çalışma yapan Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin çalışmalarına engel olmakla kamuoyunda konuşulan Acar, son olarak Belediye Meclis üyelerine hakaret ettiği iddiası ile gündeme geldi. CHP İlçe Başkanı Özcan Durmaz ve CHP’li Belediye Meclis Üyelerinin düzenlediği toplantıda ileri sürdükleri iddialara cevap vermeyen Başkan Acar sessizliğini sürdürüyor. Olayı biraz araştırdığımda öğrendiğim; Ege Üniversitesi’nin Aliağa’ya kuracağı fakülte için yer tahsisi konusunda meclis olumlu karar alıyor ve komisyona havale ediyor. Başkan okulun altyapısı için 50 milyon TL borçlanmak gerektiğini söyleyip meclisten yetki istiyor. Üniversite yatırımına sıcak bakan ancak henüz detaylı bilgi sahibi olmadıkları için AK Partili ve CHP’li meclis üyelerinin ret oyuvermesi üzerine başkan sinirlenip oturduğu koltuğu devirip, meclis üyelerine çeşitli hakaretler ederek salonu terk ediyor. Bunu ilk duyduğumda bu kadar da olmaz diye düşündüm. Sonra da aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olan ve dürüstlüğü konusunda parti farkı gözetmeksizin herkesin ittifak ettiği bir isim olan AK Parti Meclis üyesi Kazım Ulaş’ı aradım. Olayın nasıl geliştiğini sorduğum Ulaş, hakaret içeren sözleri kendisinin duymadığını ama arkadaşlarının duyduğunu ancak başkanın koltuğunu devirip, “ sizin derdiniz bu gelin alın” deyip kapıya yürüdüğünü söyledi. Anladığım kadarıyla Başkan Acar’ın öfke kontrolü konusunda sıkıntısı var. Mağduru oynamayı da seviyor. Birde belki de yaşının genç olmasından kaynaklanan sürekli başkan kalacağı konusunda bir önyargısı var. Onun için meclis üyelerinin teklifine hayır demesine bu kadar sinirleniyor. Biz fani gazetecilerin karşısına geçip sorularımızı cevaplamaya gerek duymuyor. Ancak biz sorularımızı sormaya devam edeceğiz. Eğer kendisine oy verenlere ve halkın haber alma hakkına saygısı varsa kısaca demokrasiye inancı varsa bizim karşımıza geçip sorularımıza cevap vermek zorunda. Bizim görevimiz de yaptığı olumlu hizmetleri halka aktarmak, yanlış olduğunu düşündüğümüz icraatları da eleştirmek.
İzmir’in bir başka ilçesi Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu’da gazetecilerin karşısına çıkmaktan hoşlanmayanlardan. Hakkını yemeyelim lehinde yazacağını düşündüğü bazı isimlere konuşmaktan çekinmiyor. En son duyduğum iddia, çevresindekilere “ beni gazeteciler ile muhatap etmeyin “ diye talimat vermiş. Gazetecilere randevu vermemesi ve basın toplantısı düzenlemekten kaçınması bu iddialara inanmamızı sağlıyor. O da bir süre önce Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin Menderes’te çalışma yapmasını engellemekle gündeme gelmişti. Son iddia ise bir mahalle muhtarı ile akşam saatlerinde karşılıklı hakaret ve küfre varan bir telefon konuşmasından sonra ertesi sabah muhtarın evinden çıkarken üç kişi tarafından dövülmesi. Üzerinden iki gün geçti henüz bu iddiayı yalanlayan bir açıklama gelmedi.
Yıllardır siyasi danışmanlık ve siyasi iletişim konusunda çalışma yapan birisi olarak Başkana naçizane tavsiyem, gazetecilerin sorularından uzak durmak yerine onlara övünerek anlatacağı güzel icraatlar gerçekleştirmeniz daha yararlı olur. Ak Parti içinde hangi dengeler sayesinde aday olduğunuz ve bazı üst düzey isimlerin sizin aday gösterilmenizden dolayı pişman olduğu uzun zamandır Ak Parti kulislerinde konuşuluyor. Size düşen yapacağınız icraatlar ile halkın taktirini kazanmanız ve partinizin oyunu artırmanız. Bize düşen de yaptığınız olumlu icraatlara destek olmak yanlış bulduklarımızı eleştirmek.
Basınla ilişkiler konusunda sorun yaşayan Belediyelerden birisi de Balçova Belediyesi. Bu belediye bazı gazete ve haber sitelerine basın bülteni göndermemekle tanınıyor. Hoş, “çok icraat yaptıkları için” ayda ancak bir ya da iki basın bülteni gönderiyorlar. Ancak onda da medya organları arasında ayrım yapmaları anlaşılır şey değil. Başkan Mehmet Ali Çalkaya’nın da basın toplantısı düzenlediğini hatırlamıyorum. Aziz Başkan’ın gölgesinde kıdemli başkan ünvanını kazanan Çalkaya, demek ki basın mensuplarının karşısına geçip yaptığı “büyük icraatları” anlatmaya gerek duymuyor. Nasıl olsa herkes biliyor diye düşünüyor. Ancak geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımız Başkan Çalkaya ile bir ortamda karşılaşmış. Arkadaşımızın çöplerin toplanmaması ile ilgili sitemi üzerine Çalkaya’nın evlere şenlik cevabını arkadaşımdan izin almadığım için yazamıyorum. Önümüzdeki yazılarda detaya gireriz. Anladığım kadarıyla Çalkaya çoktan Balçova’yı aşıp Büyükşehir’in sorunları ile ilgilenmeye başlamış. Biz de kendisine kolaylıklar diliyoruz ancak Balçovalılar ne diler bilemiyorum.
Meslekte çeyrek yüzyılı devirdik. Çok sayıda belediye başkanı gördük. Bazılarını hala hayırla yad ediyoruz, bazılarının ise ismini bile hatırlamıyoruz. Tercih başkanların elinde ya güzel hizmetler yapıp iz bırakacaklar ya da unutulup gidecekler. Biz hancıyız, onlar yolcu. Bakalım Mart ayındaki seçimlerde vatandaşlar kimlere geçer not verecek, kimleri de sınıfta bırakacak. Çok zaman kalmadı bekleyip göreceğiz.
YORUMLAR