Foça’da faaliyet gösteren Biyogaz tesisi için İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün verdiği “ÇED Gerekli Değildir” kararı mahkeme tarafından iptal edildi. Kararın iptali için dava açan İzmir Tabip Odası, Foça Belediyesi ve çevrede yaşayan çok sayıda vatandaş kararı sevinçle karşıladı. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu yazılı bir açıklama yaparak kararın gerekçelerini kamuoyu ile paylaştı.
Kararda söz konusu tesisin çevre ve insan sağlığı için tehdit oluşturduğu vurgulanırken, çevrede zeytinlik ve tarım alanları olduğu da belirtilmiş. Kararın detaylarını konu ile ilgili yaptığımız haber de okuyabilirsiniz.
Benim asıl gündeme getirmek istediğim konu ise bu tesisin çevreye verdiği zararla ilgili günlerdir haber yapıyoruz. Tesisten çıkan atıkların vidanjörler ile tarım alanlarına, sulama kanallarına, derelere döküldüğünü, bu atıkların sulama sularına karıştırılarak çevrede bulunan domates tarlarının sulandığını fotoğraf ve görüntüler ile yayınlıyoruz ancak kimseden ses çıkmıyor. Başta Foça Belediyesi olmak üzere tüm yetkililer topu taca atıyor. Tesise 50 metre uzaklıkta yaşayan bir kadın çıkıp kokudan, sinekten ve tozdan evinde oturamadığını söylüyor ve başta belediye olmak üzere tüm kurumları arıyor. Ancak feryadını kimseye duyuramıyor. Ruhsatsız olarak çalıştığını söylediği tesis ile ilgili şikayetlerine kimse cevap vermiyor. Yaşadığı evin ruhsatlı olduğunu, meskun mahalle bu kadar yakın bir santral kurulamayacağını söylüyor, dikkate alınmıyor. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda çevreye ve insan sağlığına zararları sayılan bu tesisle ilgili Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün “ÇED Gerekli Değildir” kararını nasıl verdiği de bir soru işareti olarak ortada duruyor.
Bu tesis aylardır çalışıyor ve günde yüzlerce ton atık deşarj ediyor. Bu tesisten bu güne kadar çıkan ve köylülere “gübre” olduğu söylenerek tarlalara dökülen atıkların oluşturduğu kirliliği kim nasıl temizleyecek? Meyve ve sebze bahçelerinin sulandığı, tarım yapılan topraklara dökülen ve yeraltı sularına karışan atıkların verdiği zararı kim, nasıl giderecek? Bunlar gibi çok sayıda soruyu sıralamak mümkün. Bu soruları cevaplaması gerekenler ise ilk günden bu yana bu tesisin çalışmasına müsaade eden yetkililer. Mahkemenin kararından sonra bilirkişilerin raporunu bir zahmet okurlarsa göz yumdukları çevre felaketinin boyutunu kavrarlar umarım. Foça’ya daha fazla zarar vermemek için en azından bundan sonra görevlerini yapacaklarını ümit etmek istiyorum.
Anlamakta zorlandığım bir başka konu ise şikayetçilerden birine bir yetkilinin söylediği sözler. Sayın yetkili, tesisin çok büyük yatırım olduğunu ve tesisi kapatamayacaklarını söylemiş. Doğru olmamasını diliyorum. Yoksa hiç kimse, küçük bir işletme en küçük hatasında cezalandırılırken, yatırım büyük olduğunda gerekli cezai işlemin uygulanamayacağını söyleyemez. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Biz yeni sanayi tesislerinin kurulmasına karşı değiliz yeter ki çevre konusunda gerekli özeni göstersin. O şirketin yabancı ortakları bu ülkeyi bazı Afrika ülkeleri ile karıştırıyorlar demek ki. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu mahkemenin aldığı karar da gösteriyor. Burada görev çevre de yaşayanlara düşüyor. Bilinçli olarak tepki gösterir ve gerekli hukuki yollara başvururlarsa sonuç alıyorlar. Umarım bu karar başka çevre katliamlarının önlenmesi için güzel bir örnek olur.
Biz konunun takipçisi olup gelişmeleri yapacağımız haberler ile sizlere aktarmaya devam edeceğiz.
YORUMLAR