BİR MİLLETVEKİLİ NE YAPABİLİR?

Uzun zamandır yazmayı planladığım ama yoğunluktan fırsat bulamadığım konulardan birisi de mevcut milletvekillerinin performansları ile ilgili düşüncelerimdi. Belediye Başkanlığı ile kıyaslandığında daha pasif gözüken milletvekilleri acaba görevlerinde ne kadar başarılı oldular. Gazeteciliğe başladığım yıllarda bazı sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek komisyon oluşturduğunu ve milletvekillerinden yaptıkları işlerle ilgili dosya talep edip, gelen dosyaları değerlendirip bir başarı sıralaması yaptıklarını hatırlıyorum. Şimdi böyle bir çalışma da yok, bir basın toplantısı düzenleyerek ben görev süremde şunları yaptım diyen milletvekili de yok. Muhalefet partilerine mensup milletvekillerini anlayışla karşılamak lazım ama iktidar partisine mensup milletvekillerinin neler yaptığını tüm vatandaşlar bilmek ister. Muhalefet partilerine mensup milletvekilleri de verdikleri araştırma, soruşturma önergeleri ve meclis kürsüsünde gündeme taşıdıkları konuları anlatıp halka çalışmalarını aktarabilirler. Bildiğim kadarıyla CHP’li Mehmet Ali Susam geçtiğimiz günlerde esnaf teşkilatına ve basın mensuplarına TBMM’de yaptığı çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Ancak AK Partili milletvekillerine baktığımız da benzer bir çalışmayı göremiyoruz. İzlediğimiz kadarıyla Dış İlişkiler Komisyonu’ndaki görevi nedeniyle çok sık yurtdışına gitmek zorunda kalan Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu’nu, MKYK’daki görevi nedeniyle mesaisinin büyük bölümünü Ankara’da geçiren Hamza Dağ’ı, İzmir’deki sivil toplum kuruluşlarıyla iyi ilişkiler kuran ve bu alanda başarılı bulduğum İlknur Denizli’nin dışındaki milletvekillerinin yaptıkları çalışmaları merak ediyorum. Çalışmadan kastettiğim arada bir İzmir’e gelip teşkilatın düzenlediği bir toplantıda hükümetlerin icraatını anlatmak veya gündemdeki bir konuyla ilgili basına bülten geçmek değil. Gerçekten İzmir ile ilgili veya İzmirlilerin yaşamını etkileyen bir konuyla ilgilenip baştan sona takip edip, çözüme kavuşturmuşlar mı? Benim gibi pek çok kişinin bu soruların cevabını merak ettiğini biliyorum. Dilerim çıkıp yaptıkları çalışmaları anlatırlar da öğrenmiş oluruz.

ÖRNEK MİLLETVEKİLİ YURTTAŞ

Uzun yıllardır İzmir’de yaşasam da Manisalı olduğum için Manisa ile ilgili her şeyi yakından takip etmeye çalışıyorum. Manisa son yıllarda yatırım teşvik bölgesi sayıldığı için ekonomik olarak hareketlilik kazandı. Siyaset dünyası da bir hayli hareketli olan Manisa’da dikkatimi çeken AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş oldu. Bir işçi çocuğu olan ve mütevazi yapısıyla her kesimden insanla çok rahat iletişim kurabilen Yurttaş’ın çalışmalarını takip etmeye çalıştım. Her hafta sonu Manisa’ya gelen ve mesaisini ziyaretlere ayıran Yurttaş, geçtiğimiz yıl İzmir’de Ege Palas Otelinde üzüm tanıtım grubu kurulması ile ilgili bir toplantı düzenlemişti. Yaptığı çalışmalar sonucu üzüm tanıtım grubu kurulmasını sağlayan Yurttaş’ın ilginç fikirlerinden birisi de Manisa’da ki fırınlar da “ üzümlü ekmek” üretilmesiydi. Bir grup  fırıncıyı ikna eden Yurttaş bunu da başarmıştı. Ayrıca THY yetkilileri ile görüşüp uçaklarda kuru üzüm dağıtılmasını sağlamasını da unutmamak lazım.

Muzaffer Yurttaş’ı bu yazıya konu etmeme neden olan ise az önce okuduğum bir haber. Haber de yine Yurttaş’ın önerisi olan okullarda öğrencilere ücretsiz üzüm dağıtılması fikrinin kabul edildiği ve bakanlar kurulu kararının Resmi Gazete’de yayınlandığı yer alıyordu. Haber şöyle devam ediyordu:

“Okullarda öğrencilere kuru üzüm dağıtılması ile ilgili Bakanlar Kurulu kararı 4 Nisan tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı. Konu hakkında açıklama yapan AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş, kararın öğrencilere ve üreticilere hayırlı olmasını diledi. Yurttaş amaçlarının okul çağındaki çocuklara haftada 3 gün 45 gram üzüm verilerek sağlıklı beslenmelerinin sağlanması ve beslenme alışkanlığı kazanmaları olduğunu belirtti.

 

Yurttaş “Okul çağındaki öğrencilerin beslenmesi büyük önem arz etmektedir. Özellikle ders aralarında çocukların sık beslenmeye ve enerjiye ihtiyaçları vardır. Ancak alınacak gıdalar doğal ve özellikle beyin fonksiyonlarını olumlu yönde etkileyecek gıdalar olmalıdır. Taşınması, dağıtılması, saklanması çok kolay olan kuru üzüm bu amaçla öğrencilere verilebilecek gıdaların başında gelmektedir. Ülkemizin yıllık 280-300 bin ton kuru üzüm üretimi olduğu göz önünde tutulmalıdır. Dünyada kuru üzümü üretiminde ilk sıralarda yer alan ülkemizde kişi başı yıllık üzüm tüketimi 250 gram civarındadır. Bizim üzüm ihraç ettiğimiz ülkelerin başında yer alan İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde bu oran 1600-1700 grama kadar çıkmaktadır. Üzümü üreten ancak tüketmeyen ve değerini tam bilemeyen bir ülkeyiz. Okul çağındaki çocuklarımıza bu konuda doğru beslenme alışkanlığı kazanması için üzüm verilmesi önemlidir. Üzüm bir sağlık deposudur.” dedi.

Yukarıdaki satırları okuduğumda Manisa merkezde, Alaşehir’de, Turgutlu’da, Salihli’de, Demirci’de ürettiği üzümü satacak yer arayan, borcu olduğu için maliyetine üzüm tüccarlarına satmak zorunda kalan çiftçiler aklıma geldi. Yılın 12 ayını asmaların arasında geçirip, alın terinin karşılığını alamayan çiftçiler, yürürlüğe giren bu proje sayesinde ürettikleri üzümü değerinde satabileceklerdir.

Bu projenin yürürlüğe girmesi de gösteriyor ki eğer bir milletvekili kendisine oy verenlerin sorunlarına çözüm bulmak istiyorsa bir şekilde bunu başarıyor. Tabii ki Başbakan Davutoğlu’nu da böyle bir projeye destek verdiği için kutlamak gerekir. Ancak birinin akıl etmesi, proje haline getirmesi gerekiyordu O isimde Yurttaş oldu. Bu projenin resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi Muzaffer Yurttaş’a siyaseten artılar getirecektir. Ancak bana göre en büyük artısı, binbir zorlukla, ağustos sıcağında kesip kuruttuğu üzümü bugüne kadar değerinde satamayan eli nasırlı Manisalı çiftçilerden alacağı hayır dua olacaktır. Bu da bir milletvekili için en büyük ödüldür.