Adaylar ve basın danışmanları (2)
Cemil DİRİM

Cemil DİRİM

Adaylar ve basın danışmanları (2)

04 Mart 2015 - 16:44

Geçtiğimiz yerel seçimlerden önce aynı başlıkla bir yazı yazmıştık. En çok geri dönüş alan yazılarımızdan biri olmuştu. Bu alanda çalışan ve mesleğini hakkıyla yapan pek çok gazeteci arkadaşımız destek için aramıştı. Aradan geçen zamana rağmen bir şeylerin değişmediğini gördüğümüz için tekrar aynı konuya değinme gereği duyduk.

O yazımızda aday adaylarından gelen basın bültenlerine değinmiş ve şunları yazmıştık:

“Adayların bir bölümü daha önce seçim kampanyalarında görev almış deneyimli basın danışmanı ve siyasi danışmanlarla çalışırken, bir bölümü ise daha önce gazeteci olarak hiç ismini duymadığımız basın danışmanları ile çalışıyor. Basın camiasının en büyük yarası olan ipini koparanın ben gazeteciyim diye ortada dolaşması bu mesleğin gerçek sahiplerini nasıl üzüyorsa, seçim dönemlerinde ortaya çıkan bu (basın danışmanı- gazeteciler) de yıllardır geçimini gazetecilik ve basın danışmanlığı yaparak kazanmış meslektaşlarımızı mağdur ediyor. Basın bülteninin nasıl hazırlanacağı ve neleri içereceği konusunda bilgisi olmayan, gazetelerde kullanılacak fotoğrafların hangi özellikleri içermesi gerektiği konusunda fikri olmayan kişiler, hazırladıkları sözde basın bültenleri ile adayların tanıtımını yapmaya çalışırken, kendilerini ve çalıştıkları adayın alay konusu olmasına neden oluyorlar.

Basın bültenlerinde kullanılacak hatalı bir metnin siyasi hayatlarını bitirebileceğinin, kişisel itibarlarını zedeleyeceğinin farkında olmayan adaylar ise tehlikenin farkında bile değil. İçlerinden bazılarını yakından tanıdığım adayların, siyasi geleceklerini ve itibarlarını doğrudan etkileyecek böylesi bir konuda yaptıkları tercihi yadırgamamak mümkün değil.Üstelik bu işe yıllarını vermiş pek çok meslektaşım kenarda dururken, bazı şarlatanların seçim döneminde adayların zaaflarını kullanıp hak etmedikleri görevlere gelmesi de sinir bozucu. İşini hakkıyla yapanlara sözümüz yok, ancak fotoğraf çekmeyi bir şekilde öğrenmiş, kıytırık bir haber sitesinde köşe yazmış, biraz da ağzı laf yapıyor diye önüne gelenin bu işlere soyunması gerçek gazetecilere zarar veriyor.”

Basın danışmanlığında olduğu gibi siyasi danışman olarak ortada dolaşan ancak yeterli donanımı olmayan bazı isimlerin de adaylara fayda yerine zarar vereceği gerçeği de yadsınamaz. Siyasal iletişim uygulamalarından, gündeme göre söylem geliştirmekten ve gündem oluşturmaktan, algı yönetiminden, propaganda tekniklerinden, kişisel imaj ve kriz yönetiminden bihaber kişilerin yönlendirmelerine kulak veren adayların hüsrana uğradığını çok gördük. Bu konuda aday adaylarını uyarma ihtiyacı duydum. Dilerim doğru insanlarla çalışmayı tercih ederler.

Bazı aday adaylarının cesaretine hayranım…

AK Parti’de sahaya çıkan 200’e yakın aday adayının yaklaşık yarısını daha önceden tanımıyorum. Siyaseti uzun yıllardır yakından takip eden birisi olarak bunu yadırgadım. Başka şehirlerde görev yapan bürokratları tanımamamız normal ancak İzmir’de yaşayanları tanımamamız da bir tuhaflık var. Daha önce bir partide siyaset yapmamış, bir sivil toplum kuruluşunda ya da odalarda görev almamış isimlerin kendilerini kısa sürede parti teşkilatına ve vatandaşa tanıtıp oylarını almaları çok zor.  Süreç içerisinde hepsini tanıma imkanımız olacak.

Ancak tanıdığımız bazı isimler var ki hangi cesaretle aday adayı olduklarını anlayabilmiş değilim. Önümüzdeki yazıda aday adaylarını değerlendirmeye ve onlarla ilgili görüşlerimizi yazmaya başlayacağız. Yazdıklarımızdan sonra bazılarının adaylıkları hayal olmaktan öte gidemeyecek. Bazıları da zamanında yaptıklarının faturasının bir gün gelip önüne koyulacağını görmüş olacaklar. İlgiyle okuyacağınızı umuyorum.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum