Yerel yönetim ve merkezi yönetim işbirliği!

Tarihte yerel yönetimler, beled, belde yönetimleri, merkezi yönetimin yerel hizmetleri temel hizmet olarak görmemesi ve temel hizmetleri güvenlik, vergi, yargı ve eğitim, sağlık olarak sınırlı sayıda görmesi sonucu oluşmuştur. Merkezi yönetimler tarihte iyi ki yerel hizmetleri kendine bir yük gibi gördüler ve bu yerel hizmetleri yereldeki insanlara bıraktılar. Aslında merkezi idareler iktidarlarını yerelle paylaşmak istemez. Ama tarihsel süreç yerel lehine gelişti ve buradan demokrasi doğdu. Bu nedenle yerel yönetimleri ne kadar çok önemsersek o kadar azdır. Belde belediye başkanlıklarının kaldırılması, köylerin mahalle yapılması yerellik ilkelerine aykırı idi ama umarım bu yanlıştan bir gün dönülür.  
Yerellik ve merkezilik yazılarımda okurlarımın dikkatinden kaçmayan bir husus var; ben her zaman koordineden, iletişimden ve hizmette bütünlükten yanayım. 
Kente, beldeye yapılacak bir hizmet; mesela bir metro mesela bir kentsel dönüşüm herkes içindir, şu veya bu partili için değildir. Partiler hizmet için yarışır ama seçimden sonra iktidar ve yerel yönetici farklı partiden olsa da hizmet için bir araya gelir.  
Bu birlikteliğin son örneği İzmir’de yaşandı. Kongre için İzmir’e gelen sayın Cumhurbaşkanı ile sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Valilikte görüştü. Bu görüşme ile ilgili olarak basına yansıyan haberlere göre İBB Başkanı sayın Tunç Soyer kentsel dönüşüm ve metro için bulunan kredi konusunda devletin garantisini ve onayını talep ediyor. Sayın Soyer talepleri şöyle anlatıyor:  
  ''Birincisi Dünya Bankası'nın kentsel dönüşümle ilgili bir acil imar kaynağı, acil imar kredisi adıyla bir enstrümanı var. Dünya Bankası'yla birkaç aydır görüşüyorduk. 250 milyon dolarlık, 5 yıl ödemesiz, 20 yıl vadeli ve çok düşük faizli bir kaynak bulduk. 
Bunu Hazine garantisiyle kullandırıyorlar. İller Bankası üzerinden alabileceğimiz bir kaynak bu. Çok da hızlı olabilecek. Bir iki ay içinde aktarılacak bir kaynak. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın onaylaması lazım. Bu kaynağı tamamen kentsel dönüşüm için kullanacağız. Depremzedelerin özellikle de orta hasarlıların konutlarını yenileyebilmeleri için köprü vazifesi göreceğiz. O krediyi onlara kullandırmış olacağız. Bunu talep etmek istedim. Vakit kaybetmemek lazım, çünkü vatandaşın mağduriyeti çok. Hızlı çözüm getirebileceğimiz bir kaynak bu''  
Diğer kredi metro için, tabii ki de İzmir’in en büyük metro projesi olarak sunulan Buca Metrosu için:  
"İzmir tarihin en büyük yatırımı Buca Metrosu için de 490 milyon Yuroluk kaynak bulduk. Buna Hazine garantisi gerekmiyor fakat Hazine onayı gerekiyor. İşte o Hazine onayı için Sayın Cumhurbaşkanı'ndan talepte bulundum. Çünkü uluslararası ihaleye çıkıldı. O kaynakların kullanılmaya başlaması lazım. Bu da ancak Hazine onaylarsa olacak. Öyle bir tablo vardı. Bu iki taleple ilgili görüştüm kendisiyle''  
Sayın Cumhurbaşkanı konuyu inceleyeceğini söylüyor ama Soyer’e göre durum pozitif.  
Soyer, "Doğrusu ben pozitif bir izlenim edindim. Yapacağına dair bir izlenim edindim ama tabii bu izlenim sadece''  
Merkezi yönetim ve yerel yönetim koordineli ve işbirliği içinde çalışırsa o kent dünya sıralamasında uçar! İzmirli kredi müjdesini merak ve heyecanla bekliyor!