Yerel seçimler genel seçimler ilişkisi ve değişimi yönetme stratejisi!

Türkiye'de yerel seçimler ve genelseçimler bazen bir arada yapıldı. Örneğin1999 seçimlerinde hepsi bir arada yapıldı ve genel seçim favorisi DSP ve Genel Başkanı rahmetli Bülent Ecevit hem yerelde hem genelde birinci parti oldu.
Bazen de önce yerel seçimler yapıldı ve ardından yapılan genel seçimlerin ipuçlarını verdi. Ama her zaman yerel seçimler genel seçimi belirler diye bir kural yok. Çünkü her ikisinin atmosferi çok farklıdır.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yeni bir döneme siyasi terminoloji ile başkanlık sistemine geçmekle birlikte ilk kez yerel seçim deneyimi yaşayacak. Genel seçimdeki ittifaklar yerel seçimde de yaklaşık benzer şekilde devam ediyor. Türkiye demokrasi adına ittifaklarla ve ittifak içinde formül üstüne formül üretiyor. Aslında yerel seçimlerde ittifak anayasamızda ve diğer yasalarımızda yok. Yani resmen ve hukuki olarak ittifak yapılmaz. Genel seçimlerde ittifak mümkün, nitekim geçen seçimlerde bunu hukuki olarak oy pusulalarında dahi gördük ama şimdi 31 Marttaki seçimlerde oy pusulalarında ittifakı göremeyeceğiz.
Demokrasi için geliştirilen formüller keşke yasal düzenlemelerle yapılsa. Hukuk devletinin gereğidir bu. Yasal düzenlemeler maalesef arkadan geliyor. Siyasi ve toplumsal gelişmeler o kadar hızlı gelişiyor ki yasal düzenlemeleri geçiyor ve arkada bırakıyor. Bu durumda sanki yasal olmayan işler yapılıyormuş görünümü oluyor. Oysa doğal hukuk, reel hukuk, meri hukuk, olması gereken hukuk, 'kanun-hukuk' başka başka tanımları olan hukuki müesselerdir.
Yerel seçimler ve yerel yönetimler başkanlık sistemine uygun hale getirilmek isteniyor. Başkanlık sistemi şimdilik kervan yolda düzelir misali yürüyor.
Başkanlık sisteminin, yarı başkanlık sisteminin veya tam tanımıyla bize özgü yani Türkiye tipi başkanlık sisteminin hukuki alt yapısı konusunda çalışmalar kesintili değil kesintisiz sürdürmelidir. Hukuki altyapı sonradan gelirse istim arkadan gelsin hesabı vatandaş ve yöneticiler ve bürokrasi kavram kargaşası yaşıyor.
Sistem nereye gidiyor? Bu sistemden geri dönüş var mı? Meclis hükümet sistemi ve parlamenter sisteme geri dönüş olabilir mi? Yoksa yeni sistem siyasi ve hukuki yapı taşlarını döşeye döşeye yeni ufuklara yol alacak mı? Dünya değişiyor, Türkiye değişiyor ve değişime ayak uydurma ile değişimi yönetme veya değişimin gerisinde kalma tercihlerinden hangisini seçersiniz? Karar sizin!