Uzun ve zorlu bir eğitim öğretim döneminin ardından tatil sevinci ile bu sürecin çocuk için nasıl geçtiği hakkında önemli bilgiler veren karne heyecanı tüm çocuklar ve ailelerini sardı. Çocukların bir kısmı emeklerinin karşılığını almanın mutluluğunu aileleri ile paylaşırken, bazıları da başarısız olduklarını düşünerek burukluk yaşayabiliyor. Çocukların karnesi nasıl olursa olsun bu konuda ebeveynlere önemli görevler düşüyor. Ailelerin iyi karne getiren çocuğu maddi içeriği fazla olmayan amaca yönelik sürprizlerle ödüllendirmesi faydalı olabiliyor. Zayıf karne getiren çocukların ailelerinin ise ceza sistemi uygulamak yerine ikinci dönemin nasıl daha verimli geçirilebileceğinin planlarını yapması gerekiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Klinik Psikolog Emine Fettahoğlu, ailelerin yarıyıl tatilinde çocuklarının özgüvenini artırmak için yapması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Çocuğunuzu yarıyıl tatilinde gelecek döneme hazırlayın
Çocukların karneleri tüm akademik hayatını belirleyen tek belirleyici unsur değildir. Eğitim ve öğretim bir süreçtir ve bu süreç iniş çıkışlı olabilmektedir. Çocukların karneleri hayatları boyunca alacakları son karne olmayacağı için bu konuda ailelerin çocuklarına karşı yaklaşımları önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca ailelere önemli görevler de düşmektedir. Karne nasıl olursa olsun çocukların devamlılık sağladıkları ve çaba gösterdikleri alanda ödüllendirilmesi gerekmektedir. Aile bireylerinin çocukların hem dinlenerek, hem eğlenerek tatillerini yapmalarına destek olmaları önemli motivasyon sağlamaktadır. Bu nedenle verimli geçirilen yarıyıl tatili aslında gelecek döneme hazırlıktır.
Çocuğunuza bu karnenin son karne olmadığını hissettirin
Ebeveynlerin beklenmeyen karne notları karşısında tepkilerini kontrol etmesi gerekmektedir. Çünkü ailelerin bu tür tepkileri daha sonra çocukta farklı psikolojik belirtilere neden olabilmektedir. Çocuğu suçlamak, eleştirmek kendisini daha da kötü hissetmesine sebep olarak çocuğun özgüveninde zedelenmeye yol açabilir. Ebeveynin karneden beklentisi öğrencinin okul düzeyi, yetenekleri ve olanakları çerçevesinde olmalıdır. Karne, öğrencinin kendisini ebeveynin ise çocuğunu değerlendirdiği bir belgedir. Bu nedenle zeka seviyesini, yeteneklerini, hayata karşı başarısını gösteren bir unsur değildir, çocuğun hangi alanlarda kendisini yeterli gördüğü ya da geliştirilmesi gereken alanların keşfini sürdüğü bir belgedir. Çocuğunuzun alacağını bu karnenin son karne olmadığını hissetmesi için şu önerilere kulak verin;
- Çocuğunuza karnesindeki not başarısına göre ölçülü davranın.
- Çocuğunuzun düşük notları yerine iyi gelen notları için de övgüde bulunarak farkındalık yaratın.
- Okul hayatının sadece karneden ibaret olmadığını anımsatarak çocuğunuzu karne notuna göre değerlendirmeyin.
- Çocuğunuzun isteğine yönelik bir hediye alırken maddi boyu yüksek tutmamaya çalışın, ödülün amaca yönelik olmasını sağlayın.
- Karnesinde düşük not olan çocuğunuza ceza vermek, bağırmak, tepki göstermek yerine; zayıf notların çocuğunuzda ne gibi düşünceler oluşturduğunu anlamaya çalışın.
- Çocuğunuzun düşük notuna karşı tutumunuzu tartışmacı bir tavırla değil, çözüm odaklı yapın.
- Tatil süresince çocuğunuza başarısız olduğu alan ile ilgili sürekli hatırlatmalarda bulunup bu zamanı mutsuz ve üzgün geçirmesine neden olmayın.
- Karnenin iyi ya da kötü olmasına bakmadan çocuğunuzla birlikte gelecek dönem için plan yapın, çözüm odaklı fikirlerinizi çocuğunuzla paylaşarak ortak bir karar oluşturarak onda özgüven ve sorumluluk duygusunun gelişmesini sağlayın.
- Uyku, yemek, oyun, ödev ve dinlenme saatlerini çocuğunuzla birlikte belirleyin.
- Ortak bir karar ile yapılan etkinliklerde başarılı sonuç alınması halinde ödüllendirmeyi birlikte yapın.
- Yarıyıl tatilinde kaliteli zaman geçirebilmek için doğa yürüyüşü, açık hava etkinlikleri, kişisel gelişimine katkıda bulunacak kültürel geziler planlayın.
- Aile içi iletişimi artırmak için büyükleri ziyaret edin, ortak alanlarda birlikte etkinlik yapın, çocuğunuzun akranları ile vakit geçirmesine izin verin.
- Çocuğunuzu tatil sürecinde bilgisayardan, telefondan ve çeşitli oyun araçlarından uzak tutmaya çalışın.
Tatil dönemlerinde ödev yapmayan, erken kalkmayan okula yetişme gibi zorunlulukları olmayan çocuklar serbest zamanın rahatlığına alışmaktadır. Serbest yaşama alışan çocuklar tatil sonrası okula daha zor adapte olmaktadır. Bu çocuklardaki okula karşı isteksizlik genellikle; karın ağrıları, odaklanamama, sinirlilik hali, uyuma, yemek yememe gibi durumlarla kendini göstermektedir. Bu durum da ebeveynler ile çatışmalara neden olarak devamında akademik başarısızlık ve özgüven eksikliğini getirmektedir. Bu tür sıkıntılara neden olmamak için ebeveynlerin tatil bitmeden en az bir hafta önce çocukları ile birlikte okul düzeninin yeniden oluşturulması için plan yapması gerekmektedir. Çünkü öğrencinin okula karşı düzeni tekrar oluşturulmazsa rahat ve istenilen bir şekilde geçirilen tatil, okula dönülmesi ile birlikte zorlu bir sürece neden olmaktadır.
YORUMLAR