Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma
Kurumu (TÜBİTAK) ile Polonya Ulusal Araştırma ve Geliştirme Merkezi
(NCBR) arasındaki Bilim ve Teknoloji Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı
çerçevesinde, 2019 yılında açılan ortak proje çağrısı kapsamında desteklenen 6
projenin desteklenmesine karar verildi. TÜBİTAK – NCBR Ortak Proje Çağrısı
kapsamda, Türkiye’deki Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Özlem Yeşil Çeliktaş’ın
Polonya’daki Proje Yürütücüsü Wojciech Swieszkowski’nin olduğu akronimi
BIOCANCER olan “Yeni Tedavileri Test Etmek İçin Üç Boyutlu Biyomimetik
Meme Kanseri İnvazyon Modeli” başlıklı proje açılan ortak proje çağrısı
kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz bilim
insanları, ülkemiz başta olmak üzere tüm insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda
araştırma alanlarını yoğunlaştırarak, uluslararası iş birlikli ve disiplinlerarası
önemli projeler hazırlıyorlar. Son üç yıl içinde özellikle uluslararası bir
araştırma üniversitesi olma ilkesiyle evrensel bilim standartları doğrultusunda
katma değer yaratabilecek nitelikte Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz. Bu
çalışmalarımızla hem ülkemiz hem de dünya ekonomisine etkin ve nitelikli katkı
sunmayı hedefliyoruz. Ayrıca bir diğer amacımız ise uluslararası
yükseköğretimde bir çekim merkezi haline gelmek. Bu noktada öğrencilerimizi
ve öğretim üyelerimizi uluslararası platformlara katılımını teşvik ederek destek
veriyoruz. Farklı ülkelerden araştırmacılarla yürütülen ortak projeleri sürekli
artıran Ege Üniversitesi, yurt dışındaki üniversiteler ile ikili anlaşmalar yaparak
çalışma ağını sürekli genişletiyor. TÜBİTAK – NCBR Ortak Proje Çağrısı
kapsamında Türkiye’den desteklenen 6 projeden birisi, Üniversitemiz öğretim
üyesi Prof. Dr. Özlem Yeşil Çeliktaş’ın yürütücülüğünü yaptığı proje oldu.
Hocamızı tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum” dedi.

“Hedef: çip-üstü-kanser intravazasyon’ modelinin geliştirilmesi”
Projenin amacından bahseden Prof. Dr. Özlem Yeşil Çeliktaş, “İlerlemiş
meme kanseri metastazı olan hastalarda sağ kalım prognozu oldukça zayıftır ve
mevcut tedavi seçenekleri de çok sınırlıdır. Doku mühendisliği ve rejeneratif tıp
araştırmalarında büyük ilerlemelere rağmen, insandaki kanser metastaz sürecinin
çoklu basamağını, ideal şekilde taklit edebilen in vitro modellere ihtiyaç vardır.
Bu sebeple, klinik öncesi çalışmalarda deney hayvanı kullanımı gerektirmeden,
meme kanseri metastatik ilerlemesini, yani invazyon (yayılma) ve
intravazasyonunu (kan damarına girme) anlamak için, karmaşık ve
patofizyolojik olarak ilgili araştırma sorularını çözümlemek adına etkili bir in
vitro model geliştirilmesi önem arz etmektedir. Bu yenilikçi projenin amacı; bir
mikroakışkan çip içerisinde, üç boyutlu meme kanseri mikroçevresinin
oluşturulduğu ve bu yapıdan dolaşıma katılan tümör hücrelerinin izlenebildiği
bir ‘çip-üstü-kanser intravazasyon’ modelinin geliştirilmesidir” dedi.

Multidisipliner çalışma ve farklı sektörlere katkı sağlayan proje
Prof. Dr. Çeliktaş, proje tamamlandığında birçok alana katkı
sağlayacağını ifade ederek, “Projenin başarı ile tamamlanmasını takiben
geliştirilecek çip-üstü-kanser intravazasyonu platformunun bilimsel anlamdaki
önemi; patent ve ticarileşme potansiyeli, klinik öncesi çalışmalarda potansiyel
ilaç denemelerinin doğru modelde ve kısa sürede yapılabilmesi adına yüksektir.
Projenin akademik, teknik çıktıları, sağlık ve mühendislik alanında tekniğin
bilinen durumuna katkı sağlayacak, ilaç endüstrisinde olduğu gibi biyomalzeme
alanında faaliyet gösteren firmalar açısından da önem arz edecektir. Ek olarak,
bu yeni model, hastanın kendi hücrelerinin kullanılmasıyla, kişiye özgü
tedavinin seçilebileceği, kişiselleştirilmiş tıpta da kullanılabilecektir” diye
konuştu.

Bu projede, istenilen hedefe ulaşmak için multidisipliner bir işbirliği
içinde çalışılacağını belirten Prof. Dr. Çeliktaş, “Bu yenilikçi projede,
biyomalzeme mühendisliği, hücre biyolojisi, biyomühendislik ve doku
mühendisliği alanlarında karmaşık, disiplinlerarası bilgi ve uluslararası bir ekip
çalışması gerçekleştirilecek. Ayrıca, proje kapsamında ‘Biyomalzemeler ve
Doku Mühendisliği’ öncelikli alanında araştırmalarını yürüten 100/2000 YÖK
Doktora bursiyeri gibi lisansüstü öğrencilerin bilimsel anlamda bilgi ve
deneyimlerinin geliştirilmesi desteklenecek” dedi.