İzmir’in dünyanın en güzel şehri olduğunu, fakat dünyadaki hızla değişimde şehirler yarışında geri kaldığını belirten Zeybekci, projelerini en ince detaylarıyla aktardı.

İzmir’de binlerce kişiyle görüşerek yaptıkları tespitlerde, kentin öncelikli sorunlarının ulaşım, trafik, altyapı, hava kirliliği, otopark, çöp, çarpık yapılaşma, kanalizasyon ve işsizliğin olduğunu belirlediklerini aktaran Zeybekci, buna yönelik çözümler getirecek, kenti 21’nci yüzyıla taşıyacak projeleri 10 Numara İzmir başlığı altında topladıklarını belirtti.  

Mega projelerin İzmir’de kesiştiğini, dünyanın en avantajlı coğrafyasında bulunan İzmir’in kendini buna hazırlaması gerektiğini vurgulayan Zeybekci, “31 Mart seçimlerinde seçilecek kişi, İzmir’in 21’nci yüzyılının ikinci çeyreğini planlayacak, nerede yer alacağının yol haritasını çizecek” dedi.

Bu amaçla hazırladıkları projeleri hakkında bilgi veren Zeybekci, trafik, otopark, kanalizasyon, ulaşım problemlerini kısa sürede halledeceklerini belirterek şu bilgileri verdi:

“10 Numara İzmir kitabımız vatandaşımıza sözümüzdür. 1 Nisan’dan itibaren 3 ay boyunca yorulmayacağız gerekirse belediyede sabahlayacağız. Teknik anlamda projelerimizi hazırlayacağız. Belediyede çok kabiliyetli arkadaşlarımız var, birlikte seferberlik başlatarak hizmetkar belediyecilik anlayışını en ücra yerdekine kadar ulaştıracağız. 6 ayda tek çukur kalmayacak, en uzak yerdeki köyümüz dahil olmak üzere. 9 ay İzmir’e gelmeyen biri acaba yanlış mı geldim diyecek. Onbinlerce konutu dönüştürene kadar mimari bir estetikle boyayacağız. Karaburun Urla bölgesinde dünyanın en avantajlı Bilim, Teknoloji ve Yazılım vadisini kuracağız, dünya pazarına sunduğumuzda dünya devlerini buraya çekeceğiz.”

Film dizi sektörümüzü de bu bölge içine çekeceklerini ifade eden Nihat Zeybekci, “Organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, ihtisas bölgeleri, turizm yatırım alanları oluşturup, altyapısını, üstyapısını tamamlayıp, yatırımcıya cazip hale getireceğiz. Çiğli Havaalanı’nı lojistik, hava kargo ve e-ticaret serbest bölgesi haline getireceğiz. Alsancak limanının konteynerlerin, tırların olduğu bir liman değil kurvaziyer limanı, yat limanı haline getireceğiz. Kadifekale’den, muhteşem bir kanalla yeşil vadiye dönüştüreceğimiz Yeşildere üzerinden Smyrna’ya kadar olan alanı, Kemeraltı’nı tarihi kent merkezi haline getireceğiz. Bölgeye dünyanın iddialı medeniyetler müzesini kuracağız” dedi.

 VATANDAŞI ZULÜMDEN KURTARACAĞIZ
İzmir’de 44.28 liralık su tüketimine toplam 335 lira gelen faturayı göstererek ilçe belediyesine 234.95 lira katı atık toplama bedeli ödendiğine dikkati çeken Zeybekci, “Başka şehirlerde bu uygulama yok. İzmir Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanıyor, bu ek payları üzerine koyduğunuzda dünyanın en pahalı suyunu kullanmış oluyor. İlk meclis toplantısında bu ek ücreti kaldıracağız, vatandaşı bu zulümden kurtaracağız. Ayrıca 0-20 ton arası su kullanımında yüzde 50 indirim yapacağız” diye konuştu.

Öğrenci biletinde, tam biletin yüzde 70’i oranında ödenen payı yüzde 50 indireceklerini, tek bilekle 90 dakikalık seyahat süresini ise 120 dakikaya çıkaracaklarını açıklayan Zeybekci, ulaşımda, okulda, kütüphanelerde ücretsiz internet hizmeti vereceklerini de bildirdi.

 BELEDİYE ŞİRKETİ KOOPERATİFLERİ KALKINDIRACAK

İzmir’in tarımsal gayri safi hasılada Türkiye’de ikinci, süt üretiminde ise ilk sırada yer aldığını vurgulayan Zeybekci, mandalinadan incirde, kirazdan tulum peynirine, deniz ürünlerine önemli yöresel ürünlerin bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Belediye bünyesinde kuracağımız şirket kooperatiflerin, çiftçinin, üreticinin koruyucusu, destekleyicisi olacak. İhtiyaç duyulduğu zamanlarda, üreticinin ürünlerine sahip çıkılması gerektiğinde soğuk zincirde koruma, depolama, paketleme, pazarlama görevini üstlenecek. Ayrıca yöresel bu ürünlerin her birini dünya markası haline getirmek için kooperatiflerle gerekli çalışmaları yapacak. Kar amacı güden değil, üreticiye katkı sağlayan bir şirket olacak. Üreticiden peşin alacak, satıcıya vadeli verecek. Çiftçimizin ihtiyaçlarını da toptan alarak sıfır faizle vadeli ya da ürün hasadında öneme şekliyle verecek.”

Belediye şirketinin kooperatifleşmeye karşı olarak algılayanların “kendi niyetlerini, zihniyetlerini yansıttığını” söyleyen Zeybekci, “Ekonomiden bi-haber olursanız böyle yorumlarsınız. Markalaşmış ürünlerin belli başlı dünya şehirlerinde satış noktalar vardır. Biz de ürünlerimizin bu noktalara kadar ulaşmasını sağlama, destekleme, çiftçimizi geliştirme hedefindeyiz. Bu kooperatiflere karşı olmak değil, kurulmasına, korunmalarına yardımcı olmaktır. Kooperatifleri her ilçede oluşumunu sağlayarak destekleyeceğiz. İzmir’in muhteşem ürünleri, tüm dünyaya sunacak. Şirket aynı zamanda deniz ürünleriyle ilgili de devrede olacak” diye konuştu.

 BELEDİYELERE AKTARILAN KAYNAKLAR
İzmir’e genel bütçeden verilen payın düşük olduğu iddialarına ilişkin soru üzerine Zeybekci, kişi başına gönderilen paylarda Kocaeli’nin ilk, İzmir’in ise ikinci sırada yer aldığı bilgisini verdi. Bu iki ilin önde olmasının petrokimya tesislerine ev sahipliği yapması ve oluşan vergiden pay ödenmesinden kaynaklandığını bildiren Zeybekci, Ulaştırma Bakanlığı’ndan İzmir Metrosu’na ayrılan ödenekle ilgili de şu bilgiyi verdi:

“Ankara, İstanbul, Konya’daki bazı raylı sistem yatırımlarına da yakın oranda bir bütçe ayrılmış. Bunlar iz ödeneğidir. Devlette işlerin nasıl yapıldığını bilmiyorsanız, böyle konuşursunuz. Projenizi yapın, gerekli çalışmayı tamamlayın ve dosyayı getirin, devlet bu izden yola çıkarak gerekli parayı projeye aktarır. Devlet niyetini koymuş, bununla ilgili proje gelsin bütçe çıkarayım diyor. Antalya’ya 17 yılda yapılan toplam kamu yatırımı 40 milyar, İzmir’e 6 yılda yapılan kamu yatırımı ise 67 milyar lira. Devlet bu konularda haksızlık yapmaz. Ulaştırma Bakanlığı’nda onay bekleyen, çalışmaları bitirilerek dosya haline getirilmiş bir proje yok. Ekonomi Bakanlığı yaptığım dönemde yatırımların konuşulduğu kurulun üyesiydim, İzmir’in bir evladı, Ege’nin bakanı olarak belediye başkanları bir kere sorunumuz var, şurada takıldık diye yanımıza gelmedi. Trafiği rahatlatan Konak tünelinden geçmemeye yemin etmiş belediye başkanı var.”

 Bir soru üzerine uzlaşma ve ittifaka karşı olmadığını, ama bunun açıkça söylenmesini, neyin karşılığında yapıldığının açıklanmasını istediğini belirten Zeybekci, ittifak yapılan partilere 103 meclis üyeliği verildiğini söyledi. Adaylığı açıklandığı proje açıklamayacağını duyuran CHP adayının birden fikir değiştirdiğine dikkati çekerek, “Biz, 10 numara projelerimizle İzmir’deki sorunlara dokunarak çözümlerini ortaya koyduk, kenti geleceğe taşıyacak düşüncelerimizi açıkladık. Birebir aynısının alındığını gördük” dedi.

YAPI YOĞUNLUĞU ARTIŞINA İZİN VERİLMEYECEK
İzmir metropolünde bir metrekare yoğunluk artışına müsaade edilmeyeceğini bildiren Zeybekci, CHP’li belediye döneminde yapılan gökdelenlerin ise mülkiyet hakkına saygı duyacaklarını belirtti. Zeybekci, gökdelenlerin şehircilik bakanlığı onayıyla yapıldığı iddiasına ise “Tamamı büyükşehir ve ilçe belediyelerin onayıyla gerçekleştirilmiştir. Bayraklı Belediye Başkanının medyada internette açıklamaları var, onu izleseniz ayrıntıları öğrenirsiniz” yanıtını verdi.

CHP adayının “misafir” ifadesini “nezaketsizlik” olarak değerlendiren Zeybekci, bir soruya ise “Tunç bey İzmir’i bilmiyor” yanıtını verdi. Seferihisar’ın belediyecilik hizmeti anlamında başarısız bulduğunu ifade eden Zeybekci, 30 milyon belediye borcunun 10 yılda 130 milyona çıktığını, ayrıca bu süre zarfında belediye arsalarının satışından ise 200 milyon lira civarı gelir elde edildiğini belirtti. Belediye mülkü Eşek Adası’nın 1 milyon 350 bin liraya satıldığına dikkati çeken Zeybekci, bugünkü bedelin 84 milyon lira olduğunu ve satış rakamını düşük olarak değerlendirdi.

İZMİR’E BÜYÜK HAKSIZLIK
21 yüzyılın ilk çeyreğinde İzmir’de yaşam tarzı probleminin gündeme getirilmesinin İzmir’e yapılacak en büyük haksızlık, gericilik, yobazlık olduğunu ifade eden Zeybekci, İzmir’de yaşam kalitesi sorunun bulunduğunu söyledi.

 Nihat Zeybekci, “Tunç bey İzmir’i bilmiyor, İzmir’in arka mahallelerine girse, Bayraklı’nın, Karşıyaka’nın, Bornova’nın, Buca’nın arka taraflarına gitse vatandaşlarımızın yaşadıkları yerleri görse. İzmir Alsancak, Karşıyaka’dan ibaret değil. Arka mahallelerdeki vatandaşımızın parka, oyun alanlarına gitme mangal keyfini çıkarma imkanlarının olmadığını görür. Mangal da yaktığı yok zaten ama farklı noktalarda hayata geçirilecek İzmir bahçelerinde, millet bahçelerinde bunu yapabilecek” diye konuştu.