İzmir’in Urla ilçesinin Balıklıova ve Kadıovacık mahalleleri arasında olan Bulabaş Tepe mevkisindeki ‘nitelikli koruma alanı’ içerisinde kalan 66.09 hektarlık alanın 18.23 hektarlık kısmının statüsü değiştirilmiş ve zeytinliklerin yoğun olarak yer aldığı bölge, ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak belirlenmişti.
Ardından bir firma bu bölgede taş ocağı ve kırma-eleme tesisi kurmak için İzmir Valiliği’ne başvuru yapmış, Valilik ise ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir’ kararı vermişti. ‘ÇED gerekli değildir’ kararı üzerine Balıklıova sakinleri kararın iptali için İzmir İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Balıklıovalıların yargı mücadelesi sürerken; diğer yandan da yetkililerin kendilerine bu tesisleri isteyip istemediklerini sormadığı için ‘temsili referandum’ yaptı, vatandaşlar projeye ‘hayır’ dedi.
Geçtiğimiz ay yapılan ÇED toplantısına Urla Belediye Başkanı, siyasi partilerin temsilcileri, STK’ler, çevreciler, muhtarlar ve bölge halkı katılmış; yaşam ve geçim alanlarına taş ocağı istemediklerini dile getirmişlerdi. Konuyu TBMM gündemine taşıyan TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
‘KUŞ SESLERİNİN YERİNİ DİNAMİT SESLERİ ALMASIN’
CHP’li Bakan, “Kadıovacık dünyanın en çevreci köylerinden biridir. Türkiye’de karbon ayak izini ölçen ve her sene karbon salınımını azaltan köydür Kadıovacık. Bu bölgede vatandaşlar geçimlerini zeytincilikle sağlıyor. Organik zeytinyağı üretimi yapılıyor. 3573 sayılı Zeytin Kanununa göre; üç kilometre mesafede kimyasal atık bırakan, toz ve duman bırakan tesis yapılamaz. Kanun net. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nı buranın toprağını, suyunu, havasını ve halkını korumaya, bu talanı durdurmaya davet ediyorum. Kuş seslerinin yerini dinamit sesleri almasın, taş ocakları zeytinleri kurutmasın!” diye konuştu.