CHP Milletvekili Av. Kılıç, konuyla ilgili hazırladığı yazılı soru önergelerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu. TBMM Divan Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, PTT’nin anonim şirket olduktan sonra liyakatsiz idarecilerin iş başına geldiğini, yönetici olarak görevlendirildiğini ve çalışanlara yönelik mobbingin arttığını belirterek, “PTT’ye 7 yıldır işçi alımı yapılmamıştır, ancak buna karşın iş yükü yüzde 50 artmıştır. Az personelle çok iş yaptırmayı hedeflemişlerdir. Personel çok yoğun çalışmasına rağmen düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadır.” dedi.
PTT’deki Haber-Sen üyelerinin bu haksızlığa göz yummadıklarını ve bu durumu kabul etmeyerek her platformda haklarını aradıklarını dile getiren CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, “Kurum yöneticileri, hakaretlerle, mobbinglerle iş yaptırmaya çalışmaktadır. İş bilmezliklerini öyle bir noktaya getirmişlerdir ki artık kendi yönetmeliklerini bile tanımadan iş yaptırmaya çalışmaktadırlar. Ama unuttukları bir şey var; PTT çalışanları asla yılmazlar, haklarını alana kadar mücadele ederler.” ifadesini kullandı.
CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, çalışanlara yönelik baskı, mobbing ve hakaretlerin giderek artması üzerine, Haber-Sen üyelerinin bu durumu protesto etmek amacıyla İstanbul ve Batman’dan Ankara’ya “sürgünlere, hukuksuzluğa ve liyakatsizliğe karşı yürüyüş” gerçekleştirdiğini anımsattı.
“PTT’deki sürgün politikası iktidarın halka düşmanlığının bir yansıması”
PTT yönetiminin, yetkilerini kötüye kullanarak 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanun’un, “sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi” başlıklı 18. maddesini bilerek ve isteyerek çiğnediğini, kendilerini sendikal mücadeleyi koruyan yasalardan üstün gördüklerini kaydeden CHP Milletvekili Av. Kılıç, “Yasaya açıkça aykırı olmasına rağmen, Haber-Sen yöneticilerini iş yerlerinden ve ailelerinden kilometrelerce uzağa ve örgütlenme alanının dışına sürerek faaliyetlerini engellemeye çalışmışlardır. Kurumda yapılan tayin ve yönetici atamalarında tek kıstas, siyasi iktidara yakınlıktır. Anayasal hakları olan basın açıklaması yapma hakları her defasında engellenmiştir. PTT’de yaşanan sürgün politikası, sendika düşmanlığı aslında iktidarın halka düşmanlığının bir yansımasıdır. Sendika yöneticilerine karşı izlenen düşmanca siyaset halka biat ettirmenin, diz çöktürmenin bir başka yansımasıdır. Ancak bunu PTT çalışanları ve Haber-Sen üyeleri asla kabul etmediler, bizler de onların bu mücadelelerinde yanlarında olacağız.” dedi.
“AKP’li bürokratların 3-5 maaşlı keyiflerine son vereceğiz”
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, daha önce sürgün edilen arkadaşlarının önceki görev yerlerine dönmesi için basın açıklamaları yapan, onlara destek veren Haber-Sen üyelerinin de sürgün edildiğini üzülerek öğrendiğini bildirdi. 27 PTT çalışanının görev yerlerinden farklı uzak illere veya çalıştıkları il içinde kilometrelerce uzağa sürgün edildiğini belirten CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, şunları kaydetti: “Daha önce gerçekleşen sürgünlere yapılan itiraza yeni sürgünlerle karşılık verdiler. PTT,sürgünleri, ‘hizmet gereği’ yaptığını ifade etmektedir. ‘Hizmet gereği’ dedikleri konu, insanlık dışı uygulamalardır. Hizmet gereği uygulama, bir sendika yöneticisini İstanbul’dan 1.800 kilometre uzaklıktaki Hakkari Çukurca’ya, kanser hastası olan başka bir sendikacıyı tedavi olamayacağı, tam teşekküllü hastane olmayan yere göndermek midir? Eşi de posta emekçisi olup iki küçük çocuğu olan başka bir çalışan kadını ailesinden ayırarak Batman’dan Iğdır’a göndermek midir hizmet? Kuruma yıllarca emek vermiş insanların aile birliklerini parçalamak mıdır hizmet? PTT tarihinde görülmemiş, duyulmamış bir biçimde sürgün furyası yaşanmıştır. Müdür, şef, baş dağıtıcı unvanlı sendika üyesi onlarca PTT emekçisi yaşadıkları illerden binlerce kilometre uzak illere kendi istekleri dışında gönderilmişlerdir. Görev yeri değişikleriyle İstanbul’dan Erzurum’a, Trabzon’dan Bitlis’e, İzmir’den Ağrı’ya, Mardin’e gitmek zorunda kalanlar da bulunmaktadır. Bu sürgünlerin önümüzde ki haftalarda da devam edeceği ifade edilmektedir. Geçmişi 182 yıl öncesine dayanan ve ülkemizin en güven veren kurumları arasında yer alan PTT artık zulümle, mobbingle, liyakatsız yöneticileriyle, kamu zararıyla ve brüt maaşının 36 katı tazminat alan yöneticileriyle anılır oldu. 20 yıllık AKP iktidarları devlet kurumlarının içini boşalttı. Kurumların ne güvenirliği ne de işlerliği kaldı. Bu kurumları tekrar ayağa kaldırmak ise bizim görevimiz. Bunu yaparken de sürgünlere, zorbalığa, mobbinge boyun eğmeyen emekçilerle birlikte yapacağız. Bu sürgünler, bu açığa almalar, bu işten çıkarmalar PTT emekçilerini durduramayacak. Onlar emek mücadelesi veriyorlar. Mücadele edenler her zaman kazanamayabilir ancak kazananlar mücadele edenlerdir.
PTT emekçileri ‘üç kuruşa’ çalışıp geçim mücadelesi verirken, diğer kamu kurumları ve şirketlerindeki AKP’li bürokratlar ve yöneticiler gibi PTT’deki üst düzey yöneticiler de 3-5 yerden yüksek maaşlar alarak keyif sürebilirler! Ama kimsenin şüphesi olmasın, bu keyiflerine Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı olarak hep birlikte son vereceğiz. Liyakate göre değil sadakate göre yapılan atamalara dur diyeceğiz. Bütün kurumlarda liyakati ön plana çıkaracağız. Ülkemizin pırıl pırıl gençlerinin mülakatlarla devre dışı bırakılmasına müsaade etmeyeceğiz.”
"PTT'deki sürgün zulmüne son verin!"
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Kılıç, “daha önce sürgün edilen arkadaşlarının önceki görev yerlerine dönmesi için basın açıklamaları yapan PTT çalışanlarının da sürgün edilmesini” Meclis gündemine getirdi.
04 Ekim 2022 - 09:01
YORUMLAR