Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Ahmet Oktay, 29 yıldır Petkim’de çalıştığını, 14 yılın müteahhit elemanı, 3 yılın da geçici işçi kadrosunda geçtiğini söyledi. Yıllardır sendikal mücadele verdiğini, arkadaşlarıyla yaptıkları mücadele sonrasında Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek müteahhit çalışanlarına sendikalı olma hakkı elde ettiklerini vurgulayan Oktay, ‘’1992 yılında başlayan mücadelemiz sonrasında 1999 yılında mahkeme kararıyla toplu sözleşmeden faydalanmaya başladık. Bu süre zarfında da çok bedel ödedik’’ dedi.
Sendikacının görevinin sadece işverenle toplu sözleşme pazarlığı yapmak olmadığını belirten Oktay, şunları söyledi:
‘’Öncelikle bizim sendikal anlayışımız hücre sendikacılığı değil, sınıf ve kitle sendikacılığıdır. Zaten bir sendikanın yapması gerekende odur. Biz devamlı üyelerimizle, kamuoyuyla paylaşıyoruz. Hayatın her alanında sendikalar kendini muhakkak ön plana çıkarmalıdır hatta sendikalar toplumsal muhalefetin önderliğini yapan demokratik kuruluşlardır. Geçmişte böyleydi ama maalesef günümüzde böyle değil. Çünkü artık sendikalar tamamen siyasi iktidarın güdümüne girmiş durumdadır. Dolayısıyla Türkiye’de sendikaların geldiği nokta ortadadır. Bizim anlayışımızla sendikacılık yapan veya bizim anlayışımızla sendikal faaliyet yürüten birkaç sendika kaldı biz de bunlardan biriyiz.’’
 
Topla sözleşme dönemi
Tüpraş ve Petkim’de yılbaşından itibaren toplu sözleşme döneminin başlayacağını belirten Ahmet Oktay şunları söyledi:
‘’1 Ocak 2019 tarihi itibariyle hem Tüpraş hem de Ravago’da toplu sözleşme dönemi başlıyor. Tabi yine bu dönem, her dönemden daha çetin geçeceğe benziyor. Rakamlar dün açıklandı, Eylül ayı enflasyon rakamları 6.3 olarak açıklandı. Yıllık enflasyon %25’e dayandı. Bu yıl sonu itibariyle belki de 25’in üzerine çıkacak. Tabi ücret bizim için önemlidir. Ücretin dışında da mevcut kazanılmış haklara yoğun bir saldırı var bu dönemde. 2 hafta önce Tüpraş’ta 3 günlük bir eylem sürecimiz oldu. O da kazanılmış haklarımız olan vardiya değiştirmeye yönelik bir hamleydi. Petkim’de planlı bakım dönüşüm süreci var orda da işverenin hedefi esnek çalışmayı dayatmaktı. Tabi ki bunu kabul etmemiz mümkün değildi. Yani normal mesai süresinin dışında 1 ile 7 saat arası “istediğim kadar çalışırım bunu hedeflemişti ve buna müsaade etmedik. Bizim çalışma şartlarımız bellidir. Uzman ekip oluşturulup, o ekip 3 saat fazla çalışabilir bizimle. Bir de çok acil ve kritik iş çıktıysa zaman ayrımı yapmadan çalışırız çünkü bu iş bizim işimiz. Bunun haricinde böyle bir çalışma sistemi yoktur ama işveren bunu bize dayatmaya çalışınca açıklama yaptık, işveren ekibiyle toplantı yaptık ve bu taleplerini geriye çektiler. Önümüzdeki dönemde işveren tarafından bu tür saldırılar artacak çünkü ülkenin içinde bulunduğu koşulları tüm işveren sermayeyi fırsata çevirmeye çalışıyor. Bizim yaşadıklarımızda bunların bir kaçı.’’
Soru: ‘’Bu planlanışla birlikte emekli olanları tekrar çağıralım, çalıştıralım diyerek bir istekleri var doğru mu?’’
‘’Doğru. Hazırlık döneminde Petkim’den emekli olan birçok arkadaşımızı aradı işveren yetkilileri. Biz ona da karşıydık çünkü aynı iş yerinden emekli olup tekrar çalışmasına biz müsaade etmedik. Geçmişte zaman zaman oldu ama orda da arkadaşlarımızı bir süre sonra geriye gönderdik. Biz kimsenin çalışma hürriyetini elinden alma derdimiz yok. Burada bir kural ve işleyiş varsa herkes ona uymak zorundadır. Emekli olan bir personelin tekrar gelip aynı işi yapması uygun değildir. Yasanın karşılığı da budur zaten. Aynı zamanda yeni iş başı yapacak bir gencinde önünü kapatmak demektir. 60 günlük planlı bakım duruşu var. Sıkıntılı bir duruş süreci yaşayacağız çünkü bizim haricimizde 6-7 bin tane taşeron personel sahalarda çalışacak ve dolayısıyla bu planlı duruş her dönem bizde sıkıntılı geçiyor. Bu süreçte birinci önceliğimiz iş sağlığı kurallarına uyulmasıdır, biz buna bakarız. Konuyla ilgili arkadaşlarımızdan gerekli tepkileri aldık.’’
Soru: ‘’Önümüzdeki dönem tekrar aday olmayı düşünüyor musunuz? Adaylığınız içerisinde neler yaptınız?’’
‘’Yeni bir genel kurulu süreci atlattık Aralık ayında. Dolayısıyla önümüzde 3 yıldan fazla bir süreç var. Şuan öyle bir şey düşünmek bile istemiyorum zaten bize de yakışmaz. Seçim süreci yaklaştığında seçim faaliyetleri o zaman başlar. Yoğunluktan değil 3 yıl sonrasının, 3 ay sonrasının programını dahi yapamıyoruz.’’
Soru: ‘’Sendikal faaliyetler olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?’’
‘’Petkim, Tüpraş, Star rafinesi, Ravago, Air Liquide, Saybolt olmak üzere toplam 6 iş yeriyle örgütlüyüz. Air Liquide ve Saybolt iş yerlerimiz çok küçük. Eirlikte 8 tane üyemiz var. Saybolt’ta 5 üyemiz var. Ravago da 130 üyemiz var, Tüpraş’ta 1150 üyemiz var. Star rafinesinde 380 civarı üyemiz var, Petkim’de ise 1900 civarı üyemiz var. Toplam 3700 üyeden oluşuyor. Petrol sendikasının toplam 16 şubesi var 16 şubenin içerisinde en büyük Aliağa şubesi. Her iş yerinde sıkıntılarımız var mesela Ravago Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yeri. Daha çok inşaat sektörüne mal üretiyor. Ülkedeki krizden dolayı sıkıntı yaşıyoruz. İnşaat sektöründe gerileme olduğu için satışları düştü. Zaman zaman sıkıntılarımız oluyor ama bir şekilde aşıyoruz. Orası yaklaşık 3,5 yıl önce örgütlendiğimiz bir fabrika. Star Rafineri devreye alamadı. Devreye alım çalışmaları başladı. Aslında eski bir iş yeri 2012 yılında ilk personel alımları başlamış ama işleri olmadığı için personel sayısı az. 1000 civarı çalışanı var 400e yakın personeli örgütledik. Sayımız daha da artacak. İşveren sendika ilişkileri üretime başladıktan sonra olur. Petkim ve Tüpraş oturmuş, köklü iş yerleri. Petkim’de özellikle bu mevcut yönetimler geldikten sonra sıkıntılar başladı. Özelleşmeyi yeni yeni hissettik. Özellikle şunu söyleyebilirim; geçmişten günümüze gelen sendikal anlayış sayesinde aşamayacağımız sorun yok.  Ülkenin içerisinde bulunduğu koşullara ve sendikaların gelmiş olduğu duruma bakarak bizler iyi bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Her şeye rağmen iyi şeyler yapmaya çalışıyoruz.’’
Soru: ‘’Bir önceki toplu sözleşme dönemindeki kelepçelenme, gözaltına alınma, toma olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?’’
‘’Biz 35 yıldır yaptığımız mücadeleyi yaptık orda. Ülkenin koşullarını siyaseti de arkalarına alarak kullanmaya çalışıyorlar. Petkim işvereni o dönem bize böyle bir saldırıda bulundu. Daha sonra bir basın açıklamasında da bulundum, “ihanet etmedik, çalıştığımız iş yerine zarar vermedik. Kimsenin kapı penceresini taşlamadık sadece insanlığa yakışır ücret ve çalışma koşulları istedik” bizim talebimiz buydu ama yaptığımız mücadelenin karşılığını şiddetle kınıyoruz. Doğru bir yaklaşım tarzı olmadı. O günden bugüne Petkim’in işvereniyle ortak noktada buluşamadık. Petkim’in bundan sonraki süreçte daha dikkatli olmalıdır. Petkim’in işçisi başka bir işçiye benzemez.’’