İzmir Büyükşehir Belediye Başkan A. Adayı Alaattin Yüksel, AKP iktidarının yönetime geldiği 2002 yılından bu yana bilinçli olarak toplumu kutuplaştırdığını belirterek, “Bizden olanlar ve olmayanlar olarak ülkeyi ikiye böldüler. Bunu bilinçli olarak yaptılar ve şu an ülkemizde şeyhler, sultanlar yönetimlerine özenen bir başkanlık sistemi var. Oysaki biz referandum sürecinde sürekli olarak şunu anlatmıştık; dünyanın en gelişmiş en refah içinde yaşayan 10 ülkesini sıraladığınızda hepsi parlamenter demokrasi ile yönetilen, kuvvetler ayrılığının en üst düzeyde uygulandığı ülkeler olduğunu görüyoruz. Bunun tam tersini araştırdığınızda, dünyanın en yoksul, milli geliri en düşük, açlık ve sefaletin hüküm sürdüğü 10 ülkesinde ise Afrika tipi totaliter başkanlık sistemini görüyoruz. Türkiye’de AKP iktidarlarında sürdürülen tek adam zihniyeti ve bunun sonucunda geldiğimiz bu “Afrika Tipi Totaliter Başkanlık” sisteminin ülkemizi sürüklediği ekonomik kriz ortada... Uzun yıllar süreceği öngörülen bu krizden çıkışımız ancak demokrasiye, kuvvetler ayrılığını gözeten parlamenter sisteme, cumhuriyet değerlerimize geri dönüş ile mümkündür. CHP’nin önderliğinde parlamenter sisteme dönüş mücadelesi başarıya ulaşacaktır. Çoğunluğun söylediği gibi ‘Martın sonu bahar’ bu seçim sonrasında güzel günler göreceğiz” dedi.
Belediyelerinin merkezi yönetim denetimine alınması konusunu da değerlendiren Alaattin Yüksel yapılmakta olan düzenlemelerin yerel yönetimleri yetkisiz kılma operasyonu olduğunu söyledi.
9 Ağustos’ta 2018’de Resmi Gazetede yayınlanan 17 sayılı “Tek Hazine Kurumlar Hesabı Kapsamına Alınacak Kamu İdareleri ve Hesapların Belirlenmesi Hakkında Karar”ın yerel yönetimlerin merkezin denetimine alınması operasyonu olduğunu söyleyen Alaattin Yüksel, “Dünyada yerel yönetimlerin güçlenmesi öne çıkarken, Türkiye’de tüm belediyeler tek adam denetimine alınmak isteniyor. Belediyelerin projeleri illerde Valilerin başkanlığındaki İl Koordinasyon Kurulları tarafından yürütülmesi planlanıyor. Belediyelerin bağımsız proje uygulama yetkileri ellerinden alınıyor. Yeni dönemde belediye başkanları tek adam yönetimi ile de mücadele etmek zorunda kalacaklar” şeklinde konuştu.
 “Güzel ülkemizde tek adam yönetiminin her geçen gün özgürlükleri yok etmek için bir kararname çıkarmaya devam etmesinin önüne geçmek için 31 Mart seçimleri büyük önem taşıyor” diyen Alaattin Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü: “Referandum sürecinde ‘Hayır Bloğunun” başarılı olduğu 17 Büyükşehirde ve daha fazlasında seçimi Parlamenter demokrasinin geri gelmesini isteyen partilerin adaylarının kazanması halinde tek adam yönetiminin sona ermesinin yolu açılacaktır. 31 Mart günü ülkenin yüzünü çağdaş dünyaya dönmesini isteyenler, mutlaka sandığa gitmeli ve oyunu özgürlükten yana kullanmalıdır.”