Cumhuriyet Halk Partisi İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu 14 Mayıs günü sandığa gidecek İzmirli seçmenlere seslendi. Seçmenin siyasi tercihlerini bu kez farklı yaklaşımla gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Nalbantoğlu “Bir sonla birlikte yepyeni bir başlangıç yaratmayı oylayacağız. 14 Mayıs, milat olsun istiyorsak, oylarımızın tarihi değerini düşünerek karar vermek zorundayız. Tek adam rejimine son verip demokratik temsile geçiş için meclis aritmetiği çok önemli. Farklı görüşlere saygımız sonsuz. Ancak, o seçim, bu seçim değil” dedi.
 
Yasama, yürütme, yargı ve basının tek elden yönetilmesinin hazin sonuçlarını tüm ülke insanının yaşadığını vurgulayan CHP’li Nalbantoğlu “14 Mayıs, sadece Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçeceğimiz bir tarih değil. Tüm bu kuvvetleri kullanmanın keyfiliğine nokta koyacağımız tarih. Önemli bir halk oylaması. Aynı kişinin iki dudağı arasından çıkan, imzasıyla hayata geçen her türlü haksızlığa dur diyeceğimiz tarih. Devletin başkanı, yürütmenin de başıysa ortaya baskı ve zulüm çıkar. Yasama ve yargının başıysa demokrasi, adalet ve şeffaflık sadece kitap sayfalarında kalır. Yaptım oldu, imzaladım oldu, söyledim oldu devri kapanmalıdır. Bunun için 360 sandalye deyip geçmemeli. Bu amaçla, halkın tüm renklerini, görüşlerini birleştiren Millet İttifakı’na bu değişimi gerçekleştirecek onay verilmeli. Aksi halde; şikâyet etme hakkımız, olmayacak” diye konuştu.
 
AKP iktidarının yıllardır halka, üreticiye çok gördüklerini şimdi lütuf gibi sunduğunu söyleyen Nalbantoğlu, şöyle konuştu; “21 yıl yandaşlarına çalıştılar. Şimdi, iktidarlarını kaybetme korkusuyla asıl çalışmaları, hizmet etmeleri, güçlendirmeleri gereken halk akıllarına geldi. Memura, işçiye, emekliye maaş artışı lütfediyorlar. Yoksullaştırdıkları, borçlandırdıkları insanların ağızlarına bir parmak bal çalıyorlar. Hasbelkader kazanırlarsa, acısını yine halktan çıkaracaklar. Halkın burnundan fitil fitil getirecekler. Çocuklarımızın geleceğinden çalmaya devam edecekler. Eğer, kazanırlarsa, ülke iflas eden ülkeler arasına katılacak.  Büyüme rakamlarını mübalağa ediyorlar; çünkü seçim kazanmak için ekonomiyi büyük göstermek zorundalar. Akıl, mantık almaz yöntemler deniyorlar. Yalnız enflasyon değil cari açık da artıyor. Böyle giderse, enflasyon yüzünden kimsenin maaş ve ücreti mal ve hizmet satın almaya zaten yetmeyecek. Büyük bir çöküş bizi bekliyor. Buna göz mü yumacağız, yoksa dur mu diyeceğiz? Bu nedenle, ‘O seçim, bu seçim değil.’ demek zorundayız. AKP iktidarı tüm politikalarıyla Türkiye’yi açmaza, uçuruma sürükledi. Biz, ‘siyaset, askerin işi değildir’ derken, askeri vesayete asıl alkış tutan AKP. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yatırımını, TCG Anadolu’yu seçim propagandasında kullanan AKP. AKP’nin İzmir temsilcisi, bir askeri yatırımın ziyaretine halkı davet ediyor, bakanı ise gemiye ziyaret sayısını açıklamakta sakınca görmüyor. Ordunun gemisi mi, seçim gemisi mi belli değil. Öyle tehlikeli sularda yüzüyorlar ki seyirci kalamayız, çünkü boğulacak olan sadece kendileri değil, herkes. 14 Mayıs öncesi ve sonrası için muhasebe yapmak, zor değil. İnanıyorum; halkımız bu muhasebeyi en doğru şekilde yapacak.”