İzmir Medya Platformu üyesi gazeteci ve yazarlar ile bir araya gelen Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Kemeraltı, kentsel dönüşüm, dikey yapılaşma ve sosyal konular olmak üzere Konak’ta 10 aylık icraatlarını değerlendirirken dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Ben Konak’ı sevdim diyerek sözlerine başlayan Başkan Abdül Batur, “Burada heyecan duyuyorum. 12 Mart 2019’da bir araya gelmiş ve Konak’ta neler yapacağımızı paylaşmış ve İzmir medya Platformu ile verimli bir toplantı gerçekleştirmiştik. Seçimlerden sonra ilk kez bir araya geliyoruz. Konak’ta bugün ulaşmadığımız bir nokta kalmadı. Konak seçmenimizin büyük teveccühü ile yüzde 64 gibi bir oy ile şimdiye kadar Konak belediye Başkanlarının aldığı en yüksek oy ile bu şerefli göreve seçildik” diye konuştu.
KONAK’TA NARLIDERE MODELİ
Konak’ta kentsel dönüşünde Narlıdere Modelini uygulayacaklarını kaydeden Başkan Abdül Batur, “Yerinde dönüşüm yapacağız. Bu modelde belediye olarak her türlü sözleşmeyi ve anlaşmayı vatandaşla biz yapacağız. Vatandaşımızın hakkının korunması için gereken herşeyi yapacağız. Planlarımız şimdi büyükşehir belediyesine gitti. Tasdiklendikten sonra sözleşmeler ve yapım çalışmalarına başlayacağız. Beştepeler içinde planları revize etmeye başlayacağız. Temmuz’da da buralara başlayacağız. Konak eskimiş yenilenmesi gereken bir ilçe. Bizde bu konuda ki tecrübemizle Konak’ı yenileyeceğiz” diye konuştu.
Dikey yapılaşmaya karşı olduğunu daha seçim döneminde aday iken İzmir Medya Platformu toplantısında dile getirdiğini vurgulayan Batur, bu bölgede dikey yapılaşmanın kentin siluetine sıkıntı oluşturduğunu ve bu konuda kararlı olduklarının altınız çizerek açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bu kent daha önce 2004 yılında bir karar vermiş. Yüksek binalar liman arkası, Çınarlı ve Bayraklı tarafındaki alanda yapılmasına. Gökdelen konusunda Büyükşehir belediye başkanımız ile aramızda hiçbir sorun yok. Biz Tunç başkanla bu konuyu kucağımızda bulduk. Konak-Pasaport’taki Passtel AVM ve eski tütün depolarının bulunduğu 3 bin 532 metrekarelik alana inşa edilecek gökdelen projesinde, bina 160 metre yüksekliğinde ve 2008 yılından bu yana başlayan bir serüveni var. Parsel bazında yapılan bir tadilat var. 2008 yılından beri İzmir şehir Plancıları Odası her seferinde dava açmış. Davayı da kazanmış. Her dava açılışında bir değişiklik yapılmış. Başta ki inşaat oranı da artmış. 2018’de seçimlerden 3 ay önce ruhsat verilmiş. Dava süreci devam ederken bunun yapılması da yanlış. Zorlu grubu Belediyemizin ilgili teknik birimleriyle görüştü. Biz firmayı uyardık. Firmada çalışmalarını sonlandırdı. Popülizm bize gelmez. Halkımız bize güvendi, oy verdi. Ben mimarım. Kentin estetiğine ihanet ettirmeyiz. Biz halkı temsil ederek geldik buraya. Neticede ileriki tarihte herkes bizim ne yaptığımızı görecek.
Estetik Komisyonu kurduk. Bundan sonra kentin içinde yapılacak ve kenti etkileyecek bu tür binalar ile ilgili bu kurulumuz karar verecek. Sadece ruhsat almayacak. Bu estetik kuruldan da geçecek. Biz yatırımcıya karşı değiliz. Ama kentin kurallarına, imar planlarına, yönetmeliklere ve kentin siluetine uygun yapılan bina bizim için problem değil. Yüksek binalar belirli bölgelerde yapılacak. Bizim amacımız çukur açtırmadan onu bitirmek. İzmir bir ikinci çukuru kaldıramaz.
İzmir halkı bu konuda çok duyarlı ve bizim arkamızda duruyor. Biz halkımızın nabzını tutuyoruz. Yaptığımız ankette yeni yapılacak gökdelene İzmir’in yüzde 85’i karşı. Gelinen nokta şu, hafta içinde iktidar tarafından TBMM’ye bir kanun teklifi getirildi. Burada en önemli maddelerden birisi Y koşulunun ortadan kaldırılması. Bizim 15 gün önce söylediğimizi iktidarda şu anda yapmaya başladı. Buda iyi tarafı.
KÖTÜ EMSAL, EMSAL TEŞKİL ETMEZ
Biz Odalardan, Estetik Kuruldan görüş alacağız. Hilton’un emsal alınması söz konusu olamaz. Çünkü Hilton’da bir gökdelendir. Ben onun kadar olacağını tahmin etmiyorum. Dolayısıyla kötü emsal, emsal teşkil etmez. İkinci çukurda ise sıkıntı her seferinde imar hakkının artırılması idi. Orada 60 kat bina olur mu? Müktesep hak konusu ise ucu açık bir olaydır. Ama ben bu konuda kararlıyım. Tazminatta olabilir herşey olabilir. Belediye başkanı risk almalıdır.
Biz 3 temel ilke ile yola çıktık. Birincisi Konak’ın değişime ve dönüşüme ihtiyacı olduğunu tespit ettik. Bizim Konak’a gelmemizin en büyük nedenlerinden bir tanesi oydu. Özellikle Konak’ın çeperlerinde yer alan bölgelerdeki yapıların değişimi dönüşümü, kentsel dönüşüm birinci önceliğimizdi. Gültepe ve çevresindeki 15 mahallenin içinde olduğu 300 hektarlık bir alanın değişim ve dönüşümüyle ilgili bizden önceki dönemde hazırlanan proje büyükşehirden ret olarak geri gelmişti. Planı yeniden revize ettik. Daha uygulanır ve daha iyi yaşanır hale getirdik. Bu alanın dönüşümü ile halkımızın beklentilerini yerine getirirken Konak’ın çehresini de değiştirmiş olacağız. Bu konuda kararlıyız. Yeşil alan yok, sosyal tesis alanı yok, rekreasyon ve donatı alanı yok. Bunları göz önüne alarak kentsel dönüşümü sadece bina değil, dönüşünüm içinde sosyal donatı ve yeşil rekreasyon alanlarının da olacağı bir çalışma yaptık. Şimdi kişi başına 0.86 m2 olan yeşil alanı 9 m2’ye çıkartıyoruz. Şehircilik anlayışında bu 8 m2 dir. Planlamamız, iktidarıyla muhalefetiyle meclis üyelerimiz tarafından oy birliği ile kabul edildi. Ege mahallesi için kentsel dönüşüme daha önce Büyükşehir Belediyesi başlamıştı. Ballıkuyu ve Yeşildere’de kentsel dönüşüm ve rekreasyon çalışmalarını da Büyükşehir yapacak. Bu 3 bölge dışındakileri de Konak Belediyesi olarak biz yapacağız. Yeşildere ile ilgili proje yarışması yapılıyor. Beştepeler, Çimentepe’de öncelikli hedeflerimiz arasında. Kentsel dönüşümde orada yaşayan insanları üzmeden yapacağız.
Üçüncü önceliğimiz ise pozitif ayrımcılık yapacağımız Kadınlar, çocuklar, gençler ve engellilerdir. Bununla ilgili çalışmalara başladık. Semt merkezlerini yaygınlaştırıyoruz. Çünkü belirli bölgelerde ki kadınlarımızın sosyal yaşama ve ekonomiye katılmalarını önemsiyoruz. Bir kadın kooperatifi kurduk. Bu kooperatif kanalıyla burada ürettikleri mamulleri, ürünlerini pazarlayarak evlerine katkı sunmaları için kentin belli bölgelerinde satış reyonları kuracağız. Çocuklarla ilgili her semte bir kreş açacağız. Toros, Hilal’de kreşler açıyoruz. En kısa sürede 3 kreşi açmış olacağız. Engelliler ile ilgili Narlıdere’de en başarılı olduğumuz konulardan birisi. Zihinsel engelli çocuklarımızı servisle evlerinden alıyoruz bireysel eğitimler veriyoruz. Fizik tedavileri yapılıyor. Çok büyük gelişmeler kaydettiler. Bazıları çalışmaya başladı, bazıları okumayı öğrendiler.
Pozitif ayrımcılık yaptığımız bir kesim daha var. Türkiye’de en fazla Roman vatandaşına sahip ilçeyiz. Roman vatandaşlarımızın çocuklarının eğitimi, ikincisi yaşadıkları konutlar, iş-aş sorunları. Bunun yanında o bölgelerde çok sıkıntılı madde bağımlılığı tablosu var. Türkiye’de Madde Bağımlılığı İle Mücadele Komisyonu kuran ilk Belediyeyiz. Gençlerimizin madde bağımlılığa yakalanmadan onları rehabilite edecek veya onların o durumlardan kurtulmasını sağlayacak ortamları hazırlanacak. “
“Kentin Estetiğine İhanet Ettirmem”
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Medya Platformunun üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Son günlerde gündeme gelen gökdelen tartışmaları başta olmak üzere çeşitli konularda çarpıcı açıklamalarda bulunan Başkan Batur, Kent estetiğine ihanet edilmesine izin vermeyeceğini belirterek, yaptırdıkları ankette İzmirlilerin yüzde 85’inin gökdelene karşı olduğunu açıkladı.
18 Ocak 2020 - 17:54
YORUMLAR