Konuşmasına kendisini tanıtarak başlayan Taşkın, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının aday adayıyım. İzmirliyim, Bergama doğumluyum. İzmir’de okudum. Ortadoğu Teknik İnşaat Mühendisliği Bayındırlık mezunuyum. Menderes, Çiğli, Dalaman’da bayındırlık bölümlerinde çalıştım. Karşıyaka’da oturdum. Bergama’dan gelen davet nedeniyle Bergama belediye başkanlığına aday gösterildim. Bergama’da 10 süreyle başkanlık yaptım. Bergama’da zeytincilik yapıyorum. Genel olarak sahip olduğum yerel yöneticilik teknik eleman olmam, çiftçilik ve tarımı iyi bilmemim yanı sıra yazarlık ve tarih araştırmacılığı da yapıyorum. İzmir’in havasını solumuş suyunu içmiş biri olarak İzmir’i yönetmeye talibim” dedi.
İZMİR NEDEN BİR MARSİLYA, NİCE OLMASIN?
İzmir’i betonlaşmadan kurtarıp, yeşil bir kimliğe bürünmesi için projeler üreteceklerini belirten Taşkın, “Bu adaylık sıradan bir adaylık olmayacaktır. İzmir’i arkadaşlarımızla birlikte değiştirmek istiyorum. Projelerimizde ilk söylediğimiz şey sadece yaşanabilir değil Akdeniz’in gözde bir tatlı ili yapmak istiyorum. Muhtarlarıyla, sendikalarıyla, odalarla birlikte yönetmek istiyorum. Herkesin yönetime katılmasını istiyorum. Proje olarak İzmir’in daha özgür bir şehir olmasını istiyorum. İzmir buna layıktır. İzmir neden bir Marsilya, Nice, olmasın. İzmir gerçekten Akdeniz’in incisi olabilecek niteliktedir. İzmir’i yemyeşil yapmak istiyorum. Betonlaştırmakta sanki üstümüze yoktur. İzmir labirent oldu, sokakları ise, çocuklarımızın rahatlıkla yaşamayacağı bir şehir haline geldi. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Kesinlikle İzmir yemyeşil bir şehir olacaktır. Çevre kirliliğine önleyecek her türlü önlem alınacaktır. Muhtarlar, encümenler bizle birlikte hazır olsunlar. Çünkü onların yasal birimlere bildirme hakkı vardır. Belediye başkanları en yukarda oturan ve karar veren uygulatan kişiler değildir. Çok ciddi bir şekilde toplumu toplumla birlikte yönetmek zorundadır. Bunu yaparsanız sağlıklı sonuçlar alırsanız. Bugün İzmir’de benzer konularla karşılasılıyor. Alaybey’de oturuyorum evimin önünden tramvay geçiyor, ben bundan memnunum fakat herkesin içerisinden içselleştirilmeli fikirleri alınmalıdır. İzmir’in betonlaşmasını daha fazla yapılaşmasını doğru bulmuyorum. Sabahları kalktığımda gördüğüm, gökdelen, beton direkleri görüyorum. İzmir’in yeni projelere ihtiyacı vardır. Katılımcı demokrasi ile birlikte kesinlikle mümkündür. Belediyecilik, sadece halktan para tahsil eden kurum değildir. Bizim görüşümüzise, halkın daha rahat yaşamasına yol açan bir kurumdur” diye konuştu.
SU FATURALARI YARI YARIYA DÜŞECEK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olması halinde su faturalarının yarı yarıya düşeceğini kaydeden Taşkın, “Vatandaşlarımız su paralarından çok rahatsız. Su faturası yarıya düşürülecektir. Bu popülist, bir yaklaşım olarak görülebilir, kesinlikle değil. Bütçelerde bu konuda fedakarlık yapılabilir. İnsanların daha rahat yaşamasının yolu açılabilir” dedi.
ÖĞRENCİLERE ULAŞIM BEDAVA
Vaatlerine devam eden Taşkın, “Ulaşım giderlerinde Üniversite öğrencileri dahil ulaşım ücretsiz olacaktır. Belediye sadece bütçeyi denkleştirme övünen kurumlar olmamalıdır. O bütçelerden fedakarlıklar yapılabilir. Bu şehri seven bir kişi olarak, belediyeciliği bilen bir kişi olarak, çiftçilik yapan bir kişi olarak, İzmirli’yi daha yukarıya çıkarmak mümkündür. Hayal olmadan düşünce olmadan iş olmaz. Düş olmadan iş olmaz. Bunlar gerçekleştirebilir. Bunları yapabilecek güç bizde vardır. Hep birlikte İzmir’i yukarıya taşımak istiyorum” diye konuştu.
MÜDÜRLÜKLERİN HALKA ULAŞMASI LAZIM
Taşkın, “Geçen günlerde itfaiye ilgili bir sorun yaşandı. İzmir’de itfaiye müdürlüğüne ulaşmak mümkün değil. İzmir Büyükşehir’de bütün müdürlere ulaşmak değil, bilakis onlar halka ulaşmalıdır. Kimse fanusta yaşamıyor. Sırça köşkte yaşamıyor. Onlar halka ulaşmalıdır. Belediyecilik budur.
FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI GETİRECEĞİZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun başkanlığını değerlendiren Taşkın, “Yerel yöneticilerin yaptığı olumlu işler bizi de sevindiriyor. Gördüğümüz, hayat devamlılıkla değişim gerektiriyor. Farklı bir bakış açısı, sadece yerel yöneticiler değil, bayındırlık bakanlığı istediği yasayı değiştiriyor. Çok olumlu işler yapmıştır. Kendi isteğiyle ayrılmıştır. Yeni yönetim, yeni bakış getirecektir. Biz bunu kast ediyoruz” dedi.
GÖNENÇ BÜYÜKŞEHİR’DE ADAY DEĞİL
Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç’in önümüzdeki yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmayacağını kaydeden Taşkın, “Mehmet Gönenç ile görüştüm, Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı gibi bir düşüncesi yok. Yine de süreç nereye evrilir bunu göreceğiz. Bergama’yla ile yapacaklarımız tamamlanmıştır. Biz çevreyi koruma, tarihsel değerleri koruma, uluslar arası ilişkileri, korumada önem gösterdik. Bu çizgi devam ediyor. Bergama’ya taze kan lazım. Onlarda o çizgiyi devam edecektir” diye konuştu.
ÇİFTÇİYE DESTEK SÜRECEK
Çiftçiler için projeler üretileceğini kaydeden Taşkın, “Ben çiftçiyim. 9 bine yakın ağacım var, onlarla ilgileniyorum. Büyükşehir Belediyesi ve Aziz Bey’in girişimleriyle başlayan girişmeler son derece değerli çalışmalarına yeni tuğlalar konulmalı devam edilmeli. Kırsal kesim gerçekten çok zor durumda. Bu konuda tek önemli çözüm, çiftçilerimizin kooperatifleşmesidir. Bizim yönetimimizde kooperatifleşme güçlendirilerek sağlanacaktır. Yeni bir girişimle köylüye ve çiftçiye yardım edecek, genç ziraat mühendisleri ve tepeden tırnağa kooperatifçilikle eğilmiş ziraat mühendisleri ile çalışacağız. Büyükşehir Belediyesi, bunu destekleyip, denetleyecektir. Denetiminde varsa, bunu yaşatılabileceğini biliyorum” diye konuştu.
Basın toplantısının ardından Taşkın, CHP il başkanlığına giderek İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı aday adaylığı başvurusunu gerçekleştirdi.
İzmir’i Yönetmeye Talibim
Konuşmasına kendisini tanıtarak başlayan Taşkın, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının aday adayıyım. İzmirliyim, Bergama doğumluyum. İzmir’de okudum. Ortadoğu Teknik İnşaat Mühendisliği Bayındırlık mezunuyum. Menderes, Çiğli, Dalaman’da bayındırlık bölümlerinde çalıştım. Karşıyaka’da oturdum. Bergama’dan gelen davet nedeniyle Bergama belediye başkanlığına aday gösterildim. Bergama’da 10 süreyle başkanlık yaptım. Bergama’da zeytincilik yapıyorum. Genel olarak sahip olduğum yerel yöneticilik teknik eleman olmam, çiftçilik ve tarımı iyi bilmemim yanı sıra yazarlık ve tarih araştırmacılığı da yapıyorum. İzmir’in havasını solumuş suyunu içmiş biri olarak İzmir’i yönetmeye talibim” dedi.
16 Ekim 2018 - 15:10
YORUMLAR