DEVA Partisi Sanayi, Girişimcilik ve Dijital Dönüşüm Politikaları Başkanı Burak Dalgın katıldığı Youtube programında sorulara cevap verdi. “Yeninin Yürüyüşü” vizyonunu anlatan Dalgın, “10 yıl sonra çok iyi bir Türkiye görüyorum. Türkiye için her zaman daha pozitifim. Dünyayla hem barışık hem yarışan, ifade, din ve vicdan, teşebbüs hürriyetlerinin kapısının ardına kadar açık olduğu bir Türkiye hayal ediyorum” dedi.
‘PayPal ve Uber Türkiye’ye gelecek’
Dalgın sorular üzerine, “PayPal serbest bırakılacak, Uber geri gelecek, cep telefonu, bilgisayar, tablet ve oyun konsollarından alınan vergiler düşecek. Sansür yasası kalkacak. Eurovision şarkı yarışmasına hem katılacağız hem kazanacağız” diye konuştu.
Burak Dalgın, Türkiye vizyonunu anlattı: ‘Tanrı devlet yerine katalizör devlet’
Dalgın’ın “Yeninin Yürüyüşü” vizyonunu anlattığı söyleşisinden öne çıkanlar şöyle:
“Vizyon, irade ve icraatta yeni bir perspektife sahip olmamamız lazım ki Türkiye’yi ileriye taşıyalım. Çünkü hakikaten patinaj yapıyoruz. Mesela devlet anlayışının yeni olması lazım. Hem seven hem döven baba devlete gerek yok. Herkese istihdam sözü veren devlete gerek yok. Ahbap çavuş ilişkilerinde boğulan devlete gerek yok. Sorgulanamaz tanrı-devlete gerek yok. Onun yerine girişimcinin önünü açan, zorlanan vatandaşın koluna giren, katalizör devlete veyahut yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var.”
‘Büyükelçi, teknoloji şirketlerini Türkiye’ye çekecek’
“Silikon Vadisine büyükelçi atayacağız. Silikon Vadisi’ndekilerle irtibatımız devam ediyor. Dünyadaki yeni eğilimleri konuşuyoruz. Benim şahsi yatırımlarımın birkaçı Silikon Vadisi’nde. Büyükelçimizin üç görevi olacak: Ne olup bittiğini takip edecek, büyük teknoloji şirketlerinden Türkiye’ye yatırım çekecek, yeni düzenlemelere katkı verecek. Büyük şirketlerden birisi son 1 buçuk yılda İtalya’ya, Yunanistan’a ve Polonya’ya 1 milyar dolar para koydu. Türkiye’ye hiç koymadı. Bu yatırımları çekmesi lazım.”
Piyasaya bereket: Vadeli çek gibi çalışan ‘dijital TL’
Kripto para borsasıyla ilgili “Bu tip finansal yeniliklere açık olmak lazım. Öbür yandan belli regülasyonlarla vatandaşı korumak zorundasınız. Borsaları regüle etmeniz lazım ki parayı çalıp gitmesinler” şeklinde konuşan Dalgın ayrıca dijital Türk lirası çıkarma vaadinde bulundu. Dalgın ‘dijital TL’yi şöyle anlattı:
“Kamu ödemelerini dijital TL ile yapabilirsiniz. ‘150 gün sonra aktif olmak üzere veriyorum’ diyebilirsiniz. Tıpkı vadeli çek gibi… Şu anda diyelim ki 150 gün vadeli kamu ödemelerinin 360 güne uzadığı sektörler var. Mal satanı batırıyorsunuz. Baştan ‘Dijital TL ile ödemeyi yapıyorum, 150 gün sonra nakde dönecek’ diyebilirsiniz. Böylece Hazine’nin öngörülebilirliğini sağlarsınız. Mal satan ya da hizmet veren kişi parasını ne zaman alacağını bilir. 150 gün boyunca, vadeli çekte olduğu gibi kendi alımlarında kullanabilir, cirolayıp başkasına ödeme aracı olarak verebilir ya da bankaya teminat verip kredi çekebilir. Piyasayı bereketlendirirsiniz.”
‘Kâğıt, mühür ve imzayı teknolojiyle azaltıyoruz’
“Kâğıt, mühür ve imzaya aşırı bir alerjim var. İnanılmaz israf. Dünyanın parası. Ayrıca bürokratik vesayetin bir enstrümanı gibi. Hem sıkıcı hem maliyet yaratıyor hem de vatandaş-devlet ilişkisini doğru olmayan bir düzleme ittiriyor. Kâğıt, mühür ve imzayı teknolojiyle azaltacağız. Mesela diplomanızı kamu üniversitesi veriyor, başka bir kuruluş diplomanızı istiyor. Niye istiyorsun kardeşim? Kayıtlarında zaten var. T.C. kimlik numarası diye bir şey var.”
‘Araba satışını e-devlet üzerinden yapabiliriz’
“Kamuda blokzincire geçeceğiz. Doğru alanlarda geçeceğiz. Örneğin ikinci el arabamı satacağım. Biz niye bir sürü yerlere gidiyoruz? Blokzincir daha yararlı olabilir ama e-devlet üzerinden bile devri yapabilirim.”
‘Togg bir tane değil, on tane olur’
Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi makine mühendisliği bölümünden mezun olan Dalgın, fabrikası memleketi Bursa’da kurulan Togg’a ilişkin “İnşallah başarılı olur. Her girişimin, sanayinin önü açılmalı. Benzerleri umarım artar. Bir tane değil on tane olur. Umarım yabancı şirketler hem Ar-Ge tesislerini, pil fabrikalarını taşırlar ve benzer tesisler açarlar. Sağlam üretim için altyapıya ihtiyaç var. Mesela otomotiv fabrikalarının olduğu yerde tren yok. Bunu bir yabancıya anlatmanız mümkün değil. OSB’lerin bir kısmında kreş veya meslek lisesi yok. Finansman çok pahalı. Uzun vadeli yatırım kredisinin gelmesi lazım” diye konuştu.
Dalgın ayrıca şunları söyledi:
‘İnsan ile robot beraber çalışacak’
“İnsanın robotla beraber çalışması önümüzdeki dönemin en büyük olayı. Chat GPT’yle beraber makale yazmaktan bir robotla birlikte araba üretmeye kadar insan ile robot beraber çalışacak. Bunun önünü açacak kabiliyetleri geliştirmemiz lazım.”
‘En az 100 bin KOBİ’miz dünyayla rekabet etmeli’
“Türkiye’de bir sürü şey belli lobilere park ediliyor ve para öyle kazanılıyor. Bunu girişimcilere yaymanız lazım. Lobiler yerine KOBİ’ler diyoruz. Türkiye’de 1 milyondan fazla KOBİ var. Yurt dışıyla rekabet edebilen, çalışanıyla düzgün ilişkiler kurabilen şirketlerin sayısını en az 100 bine çıkarmamız lazım. Buna ‘süper KOBİ’ diyoruz. Nüfus 100 milyona gidiyor, 100 bin iyi şirket olmasın mı?”
Hizmet sektörü reformu
Motokurye ve çağrı merkezi çalışanlarının sayısının Koç Holding’in çalışan sayısından fazla olduğuna dikkat çeken Dalgın “Hizmet sektöründe reform yapılmaz ise Türk ekonomisi bir yere varamaz” dedi.
Dalgın, “Bu reform insanların evden çalışmasını rahatlatarak, girişimcinin pazara girmesini sağlayarak, Türk dizilerinin yurt dışına daha fazla satılmasını teşvik ederek, sağlık turizminin önünü açarak, PayPal’ı, Uber’i serbest bırakarak yapılacak” ifadelerini kullandı.
Çağın gereklerine uygun zihinsel terbiye
Liselerde yapay zekâ ve girişimcilik dersleri verileceğini söyleyen Dalgın, “Algoritmik düşünceyi öğrenmek lazım. İstediğimiz şey; çağın gereklerine uygun zihinsel terbiyeden geçmek. Çünkü 10-15 sene sonranın işlerini kimse bilmiyor. ‘Biliyorum’ diyen yalan söylüyor. Önemli olan esnekliğe sahip, yeni kabiliyetleri öğrenmeye aletleri olan kişilerin yetişmesi” dedi.
YORUMLAR