İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi ile Turizm Fakültesinin düzenlediği konferansta, Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Özdemir, “Edebiyat ve Turizm” başlığını masaya yatırdı.
Konferansı Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Turan Gökçe, Turizm Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Atilla Akbaba, akademisyenler ve öğrenciler takip etti.
“Popüler bir yazar, kahramanını İzmirli yapabilir.”
Turizm alanı içinde edebiyatın önemsenmesi gereken bir alan olduğunu belirten Prof. Dr. Nebi Özdemir, bir şehrin tanıtımının bir edebiyat eseriyle gerçekleşebileceğini İzmir örneği üzerinden aktardı. Prof. Dr. Özdemir, “İzmir’de önemli turizm atakları gerçekleştirmeyi hedeflediğinizi düşünelim. Dönemin popüler bir yazarıyla yeni kitabındaki kahramanın İzmirli olması ve mekânların İzmir’de olması konusunda bir anlaşma yapabilirsiniz. Böylece İzmir’i merak edilen, sempati duyulan bir şehir haline getirirsiniz.” diye konuştu.
“İnternet sayesinde hepimiz seyyah olduk.”
Bugün sahip olunan iletişim teknolojilerinin düşünüldüğünde herkesin birer seyyah olduğunu aktaran Prof.Dr. Özdemir, fiziksel olmasa da deneyimsel olarak her birimizin internet sayesinde dünyanın her yerini görebildiğimizi ifade etti. “İnternet kullanıcısı olan herkes seyyah olabilme özgürlüğüne de sahip oluyor.” diyen Prof.Dr. Özdemir, “Deneyimsel seyyahlığın yanı sıra önemli bulduğum bir diğer konu da “klişeler” dir. Boş zamanlarımızda neler yaptığımıza dair cevapları düşündüğümüzde, klişe bir şekilde okuduğumuzu ve gezdiğimizi söyleriz. Bence bu klişe çok önemli bir klişedir. Çünkü boş zamanı, edebiyatın ve turizmin ortak zemini olarak sunar.” şeklinde konuştu.
“Sosyal medya, turizm çalışmaları açısından önemli.”
Edebiyat ve turizmi yakınlaştıran alan olan medyanın önemsenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nebi Özdemir, sosyal medyanın da kitlelerde büyük bir etkisinin olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özdemir, “Medya özellikle bugün, sağladığı imkânlar sayesinde hem metni hem zengin içerikli görselleri bir arada görmemize yardımcı oluyor ve bu anlamda edebiyat ve turizm alanına hizmet ediyor. Bugün hepimiz birer içerik üreticisiyiz. Birini tanımanın kolay yolarından biri de o kişinin içeriklerine bakmak. Ben turizm sektöründe çalışanların sosyal medyayı önemsemesi gerektiğini düşünüyorum. Sosyal medya turizm çalışmaları açısından önemli bir araştırma alanı olarak gelmektedir.” dedi.
“Kültürel faaliyetlere daha fazla zaman ayırıyoruz.”
Hayatımızın iş için ayırdığımız kısmına ciddi ve geri kalan kısmına gayri-ciddi alan dendiğinde, aslında gayri-ciddi alanın daha geniş bir zaman dilimine denk geldiğini ifade eden Prof. Dr. Nebi Özdemir, bu durumda okumaya ve gezmeye, dolayısıyla kültürel faaliyetlere daha fazla zaman ayırdığımızı ifade etti. Prof. Dr. Nebi Özdemir, “Turizm farklı yerlerden okumaya müsait bir alandır. Öyle ki, bir insanın hangi alanda olursa olsun yaratıcı olmaya ihtiyaç duyduğu anda onu besleyebilecek en önemli şey gezmektir. Çünkü gezip görmek, her defasında yeni bir şeye alışabilecek yaratıcı biri olmayı öğretir bize. Bunu yapabilecek bir diğer alan da şüphesiz edebiyattır. Yine çalıştığınız alan fark etmeksizin okumak, yaratıcı olmanın ön koşullarındandır. Çünkü tıpkı seyahat etmek gibi okumak da yeni dünyaların kapısını açar.” diye konuştu.
“Hiçbir seyahatin ardından aynı kalamazsınız.”
Edebiyatın ve turizmin ortak yönlerini de değerlendiren Prof. Dr. Özdemir, “Okumak da seyahat etmek de bir kurgudur. İkisi de değişmek ve dönüşmektir.” diye konuştu. Hiçbir seyahatin ardından aynı kalınamayacağını belirten Prof. Dr. Nebi Özdemir, benzer şekilde hiçbir kitabı okuduktan sonra da aynı kalınamayacağını ifade etti. Prof. Dr. Nebi Özdemir, “İkisi de yaşadığını fark etmek ve bunun değerini kavramaktır. Yaşadığınız anı fark edebilmek ona ait olabilmek için iki yol vardır: okumak ve seyahat etmek. İkisi de yavaşlamanın yoludur. Hızla akıp giden ve bizi hızlı olmaya zorlayan hayatın akışı içinde okumak da seyahat etmek de bize yavaşlama şansı verir. İkisi de merak etme duygumuzu canlı tutar. Artık her şeyini kanıksadığımızı düşündüğümüz bu dünyayı yeniden keşfetmek ve ıskaladıklarımızı görebilmek için merak duygumuzu yeniden kazanmamız gerekir; yaratıcı olabilmek için yeniden merak edebilmek gerekir. Bize bu duyguyu kazandıracak şeyler okumak ve seyahat etmektir.”dedi.
“Evliya Çelebi’yi anmadan geçemeyiz.”
Seyahat başlığında konuşulduğunda Evliya Çelebi’nin adını anmadan geçilemeyeceğini kaydeden Prof. Dr. Nebi Özdemir, O’nun hem gezmiş hem de bunları yazmış olduğunu söyledi. Çelebi’nin yazdıklarını eleştirenlere de cevap veren Prof. Dr. Özdemir, “O, yaratıcı bir dille gezilecek hayali mekânların kapısını aralamış ve onları da yazmıştır. Bugün Evliya Çelebi’nin yazdıkları incelenerek onun yalan söylediği ispatlanmaya çalışılıyor. Ancak ben size şöyle söylüyorum: Evliya Çelebi’yi okudukça aslında kendinizin az yalan söylediğini fark edeceksiniz. Yukarıda bahsettiğim “kurgu” işte budur. Kurgunun peşinde gitmenin yolu budur.” diye konuştu.
“Seyahat kitapları, yazıları okunmalı.”
Öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Nebi Özdemir, seyahat yazılarını, kitaplarını okumanın önemini vurguladı. Prof. Dr. Özdemir, “Edebiyatımızın önemli isimlerinden Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir kitabını okumanızı öneririm; onu okuduğunuzda okuyarak o şehirlerde bulunabilme imkânını nasıl elde ettiğinizi göreceksiniz. Bedri Rahmi, Nedim Gürsel, Goethe, Puşkin gibi isimlere baktığımızda hepsinin önemli birer gezgin olduğunu görürüz. Hepsi bir şehri anlatırken size adeta orayı gösterir.” şeklinde konuştu.
“İnternet sayesinde hepimiz seyyah olduk”
14 Nisan 2019 - 16:00
YORUMLAR