Hisarönü Tatlıcısı, tatlıcı deyip geçilmemesi gereken bir yer, 7 yıl önce Sakin Kaya’nın Gümüşhaneden getirdiği muska tatlısı sayesinde açılan Hisarönü Tatlıcısı içinde 50 ilden farklı tatlıları barındırıyor. Sakin Kaya, işletmesinde müşteri-işletmeci ilişkisinden ziyade misafir- ev sahibi ilişkisi ile Hisarönü Tatlıcısını keşfedenlerin sık sık dükkanını ziyaret etmesine neden olmuş. Fakat Sakin Kaya ‘sanat sanat içindir’ dercesine ‘tatlı tatlı içindir, tatlı özel bir zamandır’ diyerek işine gönül vermiş bir esnaf.
Sakin Bey Hisarönü Tatlıcısının küçük ve samimi ortamında bizleri farklı illerin tatlılarının adeta şenlik yerine çevirdiği ve Hisarönü Tatlıcısının başka bir yerde bulunmayan özel ‘Aşk Tatlısı’, hoş sohbeti ile ağırladı.
Hisarönü Tatlıcısının sahibi Sakin Kaya ile yaptığımız bu tatlı röportajı umarız ki keyifle okursunuz.
Özel Haber: Yaren Çördük
-Sakin Bey bizlere Hisarönü Tatlıcısı’ndan bahsedebilir misiniz?
KAYA: Hisarönü tatlıcısı bundan 7 yıl önce Gümüşhaneden getirdiğim tatlı ile kurulmuş bir dükkan. Ben kendim Karadenizliyim, ordan muska tatlısı getiriyordum. Muska tatlısı getirip elimde satmaya başladım en başlarda sonra bunun bir dükkana dönüşmesi için burayı kurdum.
İlk başta Gümüşhane tatlısı vardı ama çok değişik talepler gelmeye başladı, bunun üzerine ben de harekete geçtim. Mesela Peynir Helvası isteyenlere 8-10 yerde Peynir Helvası denedikten sonra Malkara helvasını çok beğendiğim için onu getirmeye başladım. Sonra baklava isteyenler oldu sonra birkaç baklavacı ile görüştüm ama hiçbirini beğenmedim çünkü tatlıda önemli olan yediğimizin tadını almaktır. Yani şeker tadı yediğinizin önüne geçmemesi lazım.
Ben onu damağıma göre bulamadığım için özel usta getirttim Antep’ten, balkavalarımı kendim yaptım. Konya’dan, Muğla’dan, Ankara’dan bazen Bursa’dan değişik illerden değişik tatlılar denedim aşağı yukarı 200 tane denedim en çok beğenilen 50 tanesini şuan dükkanımda sergiliyorum. Bu dönemsel olarak farklılık gösterebiliyor.
-Hisarönü Tatlıcısına gelen mutlaka bir daha geliyor, burayı böylesine özel kılan nedir?
KAYA: Tatlı tatmaktan geçer ve herkesin damak tadı farklıdır kimisi baklavayı çok tatlı seviyor, kimisi baklava yemek istemiyor. Kimisi meyve üzerine tatlı istiyor kimisi sadece soğuk tatlı istiyor. Bunların hepsinin bir yerde bulunduğu tek dükkan benimkisi. Dünyada bir benzeri daha yok.
Baklavacılar var, sütlü tatlıcılar var ya da yöresel tatlıcılar var ama bunların hepsini ve en iyilerini bir arada toplayan başka dükkan yok. Buraya tatlı yemek maksadı ile gelen herkes mutlaka damağına göre bir tat buluyor.
- Daha önceden Baristalık, Alyans Ustalığı gibi farklı meslekler icra etmişsiniz. Ama keyfili anlatımınızdan anlaşıldığı üzere huzuru Hisarönü Tatlıcısında bulmuşsunuz ve bu huzuru yaymak istiyorsunuz. Fakat kalabalıklardan hoşlanmıyorsunuz, bunun nedeni nedir?
KAYA: Biz şunu kaçırıyoruz aslında tatlı yerken, yemek yerken, bir yerlerde bir şeyler yaparken bir an önce yiyelim gidelim, bir an önce yapalım gidelim. Bizim çok vaktimiz yok. Aslında yemekte bir vakit, tatlı da bir vakit. En önemlisi tatlı aslında, çünkü tatlıyı hayatınızın sonuna kadar yemesiniz de yaşayabilirsiniz. O tatlıyı yerken hem bulunduğunuz yerden hem kullandığınız çataldan hem müzikten hem de bulunduğunuz andan keyif almanızı istiyorum ben. O yüzden çok kalabalık olsun, bir sürü müşteri gelsin yerine 3 müşterim gelsin oturalım, iki kahve içelim, bir sohbet edelim. Aslında benim günüm güzel geçsin, benim günüm güzel geçince onlarında günü güzel geçsin istiyorum. O yüzden çok kalabalık istemiyorum. Ben yok iken gelen müşterilerin çoğu ‘biz aynı tatlıyı yedik aynı tadı alamadık’ diyorlar. Ama hayat çalışmaktan da ibaret değil.
-Dükkanınızda herşey özenle yerleştirilmiş, az ve öz havası var. Fakat tatlılarınızı servis ederken çok önem gösterdiğiniz bir konu var, ‘metal çatal’ neden bu kadar önemli?
KAYA: Aslında ömrümüzde yemek yemek ciddi bir süredir. Biz nedense bu yemeği bir an önce yiyelim gidelim istiyoruz. Koronadan sonra Kemeraltında çoğu yerde plastik çatal görüyorum. Ben yemeğe plastik çatal soktuğumda o plastik çatal yemeğin içinde kalacak mı diye düşünmek istemiyorum. Çatalı yandan vurduğum zaman kırılacak mı diye düşünmek istemiyorum. Aklımda bir ton şey varken bir de o yemekle uğraşmak istemiyorum.
-Hisarönü Tatlıcısına ait, başka hiçbir yerde bulunmayan bir tatlı var. İsmi ‘Aşk Tatlısı’, neden aşk tatlısı, özelliği nedir?
KAYA: Normalde ben Peynir Helvası satıyordum, üzerine dondurma koyup servis ediyordum sonra yurtdışında müşterilerim ‘Ya buna biraz tahin atabilir misiniz?’ dedi sonra biraz tahin getirdip döktük sonra hep tatlı oluyo diye biraz mayhoşlaştıralım dedik İran Üzümümüz vardı onu kullandık. En son bir öğretmenimiz vardı o da ‘Gül yaprağı da atar mısınız?’ diye rica etti. Hepsini atıp mikrodalgada ısıttık sıcak, soğuk, ekşi, tatlı oldu. Yani 4 farklı duygu var içerisinde ve 7 ilin olduğu bir tatlı oldu. Bir de ‘aşk tatlısı’nın şarkısı oluştu. İnsanlar baş başa oturuyorlar ben de dışarıda bekliyorum şarkı eşliğinde rahat rahat tatlılarını yiyorlar.
- Hisarönü Tatlıcısına girip sizinle biraz sohbet edince insan hemen enerji doluyor adeta, tabi leziz tatlıların verdiği mutluluk ve enerji de cabası. Misafirlerinizin hayatına bir nebze de olsa etki edebilmek nasıl bir duygu?
KAYA: O tatlı zamanını güzel geçirsinler istiyorum aslında. Buraya gelerek hayatın koşturmasına bir es veriyorlar. Buraya iki büklüm geliyor insanlar burda iki tatlı yiyorlar gülümsüyorlar sonra gidiyorlar ben bakıyorum arkalarından köşeye dönünce geri iki büklüm oluyorlar dertler geri geliyor herhalde. Bu mutluluklar uzun sürsün istiyorum. Herkese sağlık ve mutluluk diliyorum.
YORUMLAR