EÜTF Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hür Hassoy’un moderatörlüğünde yapılan toplantıda, EÜTF Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün, “KOAH’a Pandemi Penceresinden Bakış”, EÜ Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi İnci Derya Yücel, “Pandemi Döneminde Bağımlılık Süreçleri” konusunda sunumlar yaptı. Ayrıca, EÜTF Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işıl Ergin, “Pandemi Döneminde Tütün Kontrolü” hakkında bilgiler verdi. EÜ Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Görkem Yararbaş da “Pandemi Döneminde Teletıp ile Sigara Bırakma Tedavisi” ile ilgili bilgiler paylaştı.
“KOAH’A PANDEMİ PENCERESİNDEN BAKIŞ”
EÜTF Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün, “Bugün bazı rakamları yeniden hatırlamakta fayda var. Her yıl tütün kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan kanserler, kalp ve damar hastalıkları ve solunum yolu hastalıkları 8 milyon kişinin hayatına mal olmaktadır. Buna ek olarak tütün tüketenlerin dumanına maruz kalan 1.2 milyon kişi de bu ölümlerden payını almaktadır. Pasif içicilik de öldürmektedir. Pek çok uluslararası örgüt ve hükümet uzunca bir süredir tütün ve ürünlerinin zararlarını anlatmaya ve kullanımını azaltmaya yönelik bir çaba içinde idi. Uzun yıllardır devam eden bu çabanın ve mücadelenin önemi ve değeri pandemi ile daha da berraklaştı. Bu süreçte, tütün ürünlerinin her türünün hastalıkların ortaya çıkmasını nasıl kolaylaştırdığı, insandan insana hastalık bulaşını nasıl artırdığı, toplumsal korunma önlemlerine nasıl zarar verdiği Covid-19 hastalığı ile bir kez daha gözler önüne serildi. Tüm tütün ürünlerinin insan sağlığına zararlı olduğu bu sayede tekrar tekrar vurgulanmış oldu. Tütün tüketimi sırasında maskelerin indirilmesi, tüketim sırasında oluşan toplaşmalar, sosyal mesafenin ortadan kalkması toplumsal korunma çabalarını zayıflattı. Tütün dumanının taşıyıcı rolü de olası virüs bulutları ile tehdidi 6-7 metre uzağa taşıyabildi. Nargile, e-sigara, çakmak ve sigara paketi gibi ekipmanların ortak kullanımı bulaş riskini artırdı. Tüm bu konudaki uyarılar, aslında tütün ve ürünlerinin yarattığı toplumsal risklere işaret etmek için de önemli bir fırsat sundu. Son dönemde popülerlik kazanan ‘dumansız’ ürünler ya da elektronik sigaranın riski azaltılmış ürünler olarak lanse edilmesi çabaları da yerle bir oldu. Hiçbir tütün ürünü bir diğerinden daha az riskli ya da daha sağlıklı değildir” dedi.
“TÜTÜN ÜRÜNLERİ KOAH İÇİN ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ”
Sigara ve diğer tütün ürünlerinin KOAH için önemli bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alev Gürgün, “Sigara içen ya da diğer tütün ürünlerini kullanan 40 yaş üzeri bireylerde öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı varsa KOAH düşünülmeli ve tanı için nefes ölçümü yapılmalıdır. Ülkemizde de sigara içen her 5 kişiden 1’i KOAH’lıdır. Tüm dünyayı etkileyen Covid-19 pandemisinden KOAH hastaları da olumsuz etkilenmiştir. KOAH hastalarında Covid-19 daha sık görülmemekle birlikte, ağır Covid-19 hastalığı riskinin bu hastalarda 5 kat arttığı bildirilmiştir. KOAH hastalarının bu infeksiyondan korunmak için sigarayı bırakmak başta olmak üzere, alınması gereken önlemlere uymaları mevcut tedavilerini düzenli kullanmaları, tedaviye ara vermemeleri ya da tedavilerini bırakmamaları son derece önemlidir” diye konuştu.
EÜ’nün sigara ile mücadelesinden bahseden Prof. Dr. Gürgün, “Sigara bağımlısı bireylerin özellikle pandemi döneminin ortasından sonra, uzaktan sağlık hizmeti alma konusunda ilgisi artmıştır. Sekteye uğrayan tütün bırakma polikliniklerinin talebi karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesi konusunda kurumumuz öncü bir rol üstlenmiştir. Bireyleri risk altına sokmadan tedavi verebilmenin güncel bir metodu olan teletıp uygulamaları, Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü bünyesinde hizmet vermekte olan sigara bırakma polikliniğinde Haziran 2020 tarihinden itibaren gerçekleştirilmeye başlandı. Bu kapsamda telefonla yapılan doktor görüşmesi sonrasında bireylere uygun tedaviler seçilmekte ve Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz temin edilen ilaç tedavileri uygun bireylere ulaştırılmaktadır” dedi.
YORUMLAR