Avrupa Birliği tarafından desteklenen, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM) tarafından uygulanan, Birlikte Yerel Sivil Toplum Örgütleri Kurumsal Destek Programı kapsamında ‘’Ben Bir Bireyim Kendime Yeterim, Her An, Her Yerde Hayatın İçindeyim” sloganıyla gerçekleştirilen çalıştay, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde yapıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Deniz Eriş’in Çalıştay Moderatörlüğünü gerçekleştirdiği ‘2022 Sayılı Kanun ve Evde Bakım Hizmetleri Çalıştayı’nın açılış konuşmasını ise Engel-Siz Yaşam Derneği Başkanı Gülgün Yorgancılar, Geleceği Paylaş Sivil İnsiyatifi’nden Oya Demir ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çiğdem Kentmen Cin yaptı.
Eşitlik ilkesi gereği her bireyin sosyal, kültürel ve ekonomik alanda adil şartlarda katılım ve temsil hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Oya Demir, ”Engelli bireyler için asıl engel bu haklara eşit sahip olmadıklarında başlar” dedi.
Çalıştay ile engelli bireylerin içinde bulundukları durumu, sorunları tekrar gündeme getirmek istediklerini vurgulayan Engel-Siz Yaşam Derneği Başkanı Gülgün Yorgancılar; yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, sosyologlar, engelli bireyler ve ailerin bir araya geldiği çalıştay sonucunda ortaya çıkacak sorunlar ve çözüm önerilerinin yer alacağı raporun kamu kurumları, özel sektör, merkezi ve yerel yönetimler ile paylaşılacağını belirtti.
Eğitim hayatı engellerine göre şekillenmeli
İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çiğdem Kentmen Cin yaptığı konuşmada engelli öğrencilerin akademik ve sosyal hayata adil koşullarda tam ve etkin katılımlarını sağlamak için var güçleriyle çalıştıklarını belirtti. Prof. Dr. Cin engellilerin sosyal ve ekonomik açılardan bağımsız bireyler olarak özel yaşamlarını kurmalarının hedeflenmesi gerektiğinin altını çizerek “Aile temelli sosyal yardımlar, engelli haklarının genişletilmesi, iş imkanlarının tahsis edilmesi, sosyal hayatla bütünleşmelerinin desteklenmesi, eğitim hayatlarının engellerine göre şekillendirilmesi ve yerel yönetimlerin bu konularda güçlendirilmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
Nadir Maşalacı Engelli Haklarına Mevzuat Yaklaşımı başlıklı sunumunda, “5378 sayılı Engelliler Kanunu engelli bireyleri, ailelerini, engellilere yönelik hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile bunlara bağlı diğer ilgilileri kapsayan bir kanundur. Kanunun genel itibariyle engellilerin toplumsal yaşama yönelik aktif birer özne olmaları hususunda alınacak tedbirleri içermektedir. 2022 sayılı‚ 65 Yaşını Doldurmuş, Muhtaç, Güçsüz Ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna ek fıkranın eklenmesi, engellilerin sosyal güvenlik kapsamına alındıklarının belirtisidir. 2022 sayılı kanun ile yaşlı ve engellilere bir miktar aylık ve sağlık yardımı almaları sağlanmıştır” dedi.
Belediyeden danışmanlık hizmeti
İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Hizmetleri Şube Müdürü Mahmut Akkın uzman personel tarafından engelli vatandaşlara sosyal danışmanlık hizmeti verdiklerini belirterek, “Engelli ve engelli yakınlarına eğitim, sağlık, sosyal yardımlar, ulaşım, istihdam, hukuki konularda rehberlik hizmeti, ihtiyaç dahilinde ilgili kurumlara yönlendirme, Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetleri ve sahip oldukları haklar konusunda danışmanlık hizmeti verilmektedir” diye konuştu.
“Engellilik bir trajedi değil bir haldir”
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği Başkanı Süleyman Akbulut ise engelliliğin bir trajedi durumu değil, bir hal olduğuna dikkat çekti. Akbulut şöyle konuştu: “Sakatlık ile engellilik arasındaki farkı iyi anlamak gerek. Engellilik yeteneklerimizin dış dünya tarafından kaybettirilmesidir. Engellilik, tedavi edilmesi gereken bir hastalık-sorun değildir. Engellilerin temel sorunu eşit yurttaş olamamaktır. Engelliler haklara erişebilmelidir. Engelliler, yakınları ve STK’lar, karar alma ve politika yapım süreçlerinde etkin bir şekilde yer almalıdır. Uzmanların temel yaklaşımı, engelli bireylerin ekonomik ve sosyal hayata katılımını sağlayacak teknolojiler, uygulamalar geliştirmek, engelleri kaldırmak olmalıdır”
“Hakkın olduğu yerde empatiye gerek yok”
Akbulut şöyle devam etti: “Hakkın olduğu yerde empatiye gerek yoktur. Kanunlar vardır. Kimsenin kimseyi empatiyle anlaması mümkün değildir. Bir günlük askerlik değil, askerlik yaptırın. Bizim en büyük sorunumuz ayrımcılık. Öncelikle kamusal algıyı değiştirmeli. Sakatlık ve engelliliğin ne olduğu iyi anlatılmalı. Bizim için sağlanan şeyler lütuf değil haktır.
YORUMLAR