EGİAD Konuşuyor başlığı altında gerçekleşecek olan etkinlikler serisinde konuşmacı isimler, başarı hikayelerini, mevcut konumlarına gelmeleri için yaptıkları çalışmaları anlatacak, deneyimlerini paylaşacak. İş hayatında kadının rolünü önemseyen ve birçok girişiminde kadın üyelerinin proje lideri olması için pozitif ayrımcılık gözeten EGİAD, etkinliğin ilk konuşmacılarını kadın üyeleri Yonca Güngör Çınar ve Açelya Baç ile gerçekleştirdi.
İzmir’de ilk otomobil sporları kulübü olarak 1977 yılında kurulan İzmir Otomobil Sporları Kulübü’nün ilk kadın Başkanı Yonca Güngör Çınar ve Dünyada 130’dan fazla ülkede 200.000’in üstünde üyesi olan Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği- JCI’ın İzmir Şube Başkanı Açelya Baç online kürsüde başarı ve girişimcilik hikayelerini paylaştı.
Tüm üyelere açık toplantı formatında gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer gerçekleştirdi. Yelkenbiçer, projeyi oluştururken üyelerin iş yaşamlarında herkese fayda sağlayacağını düşündüğü yeni bir yatırım, kazanım, ulusal ya da uluslararası alanda alınmış bir ödül gibi konularda bilgi veren, deneyimlerini paylaştığı bir etkinlik mantığından yola çıktıklarını belirterek, “STK’ların en güçlü ve özel yanı üyelerinin birbiriyle dayanışmasıdır. Zaten yapılan tüm faaliyetler de bu dayanışmayı sağlamak ve pekiştirmek üzerinedir. Bu yüzden ben EGİAD Konuşuyor aktivitelerini çok önemsiyorum” diyerek konuşmasına başladı.
EGİAD’dan Özeleştiri
Kadınların yönetim ve idari kadrolarda yer almalarını, söz sahibi olmalarını önemsediklerini dile getiren Yelkenbiçer, konuşmasını özeleştiri yaparak sürdürdü. EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “Özeleştiri yapmak zorundayız. Her ne kadar derneğimizin adını değiştirmiş olsak, Kadın Zirveleri yapsak, kadın başkan çıkarmış olsak, kadın üyeler derneğimizde her seviyede aktif rol almış olsa ve kadın temsil anlamında Türkiye ortalamasının üzerinde olsak da bunlar EGİAD ve tüm ülkeye örnek İzmir’imiz için yeterli değildir. Nüfusun ve yeteneğin yarısının kadın olduğu bir dünyada eğer yönetimlerde yeterince kadın yok ise bu sistemin iyi çalışmadığını ve sürecin bir yerinde kadınların takıldığını göstermektedir. Sistemin yarattığı bu sorunu tek başına kadınlar çözemez bu konuda hepimize iş düşmektedir. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, mevcut koşullar altında Amerika’da cinsiyet eşitliğinin yaklaşık 200 sene sonra sağlanması öngörülüyor. Ülkemiz için ise bu sürecin daha uzun olacağı aşikardır. Biz bir iş örgütü olduğumuza göre olaya kendi cephemizden bakmalı ve çözüm önermeliyiz” dedi.
Cam Tavan ve Cam Uçurum Kadınların Başarısız Olmaları İçin Erkekler Tarafından Oluşturulmuştur
Kadınların güçlendirilerek çalışma yaşamındaki konumlarının iyileştirilmesinin son derece önemli olduğunu kaydeden Yelkenbiçer, kadın işsizlik oranının erkek işsizlik oranından yüksek olmasının olumsuz etkilerine değindi. Yelkenbiçer, istihdam edilmeyi başarmış kadınlarla erkekler arasındaki ortalama ücret farklarının arasındaki makasın açık olduğunu ve üst düzey pozisyonlara çıkıldığında kadın sayısının çarpıcı oranda az olduğuna dikkat çekerek, “İşgücü piyasasında toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin farklı boyutları bulunmaktadır. Kadınlarımız Cam Tavan ve Cam Uçurum kavramları ile mücadele etmektedir. Cam tavan kadınların üst düzey yöneticilik pozisyonlarına ulaşmasındaki kariyer engellerini ifade etmektedir. Cam uçurum kavramı ise kadınların kariyer hedeflerine ulaşmasında yeni bir engel olması dolayısıyla önem arz etmektedir. Cam uçurum kavramı, cam tavanı aşan kadınların kendilerini şirketin olumsuz koşullarında üst düzey yöneticilik pozisyonunda bulmalarını ifade etmektedir. Bu kavram, şirketin kriz dönemlerinde kadınların başarısız olmaları için kendilerine verilen riskli bir pozisyondur. Bu kavram, kadın yöneticilerin şirketin içinde bulunduğu olumsuz performans koşullarında üst düzey yöneticiliğe getirilip şirketin başarısızlığından sonra “kadından zaten yönetici olmaz” cümlesini sarf edebilmek için erkek yöneticiler tarafından geliştirilmiştir. Bahsettiğim bu kavramlar doğrultusunda güçlü liderlik özelliklerine sahip olan Açelya ve Yonca, Cam Tavan’ı kırarak tepe yönetim kademelerine kadının sezgi, iletişim, teşvik, yaratıcılık, duygusal zekâ ve stres yönetimi açısından üstünlüklerini kullanarak ulaşmış kişilerden oluşmaktadır” dedi.
İzmir Otomobil Spor Kulübü Başkanı, Ege Asal Metal Genel Müdürü, EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkan Vekili, BASİFED Yönetim Kurulu Üyesi, AYOSK (Aydın Otomobil Sporları Kulübü) Yönetim Kurulu Üyesi Yonca Güngör Çınar, 2012 yılından bu yana girdiği tüm yarışları başarı ile tamamlayarak sezon sonunda kupa birinciliklerini kazanan hem başarılı bir iş kadını hem de başarılı bir sporcu. Toplam 45 yarışa katılan ve birincilik dahil olmak üzere 36 adet ödülü bulunan Yonca Güngör Çınar bu dalda ilk kadın kulüp başkanı olmanın heyecanını yaşadığını dile getirerek, “Federasyon, pandemi olduğu için organizasyonları durdurdu. Bu yıl otomobil sporları alanında üniversiteler ile iş birliği yaparak, trafikte bilinçli sürücü olmanın önemini vurgulamak istiyoruz. Ayrıca otomobil sporları farkındalığını artırma hedefindeyiz. Paneller düzenleyerek buradan aynı zamanda bu spora ilgili kişilerden insan kaynağı yaratmayı da amaçlıyoruz” dedi. Otomobil sporlarının çok yönlü düşünmeyi gerektirdiği belirten Yonca Güngör Çınar, disiplini ve takım çalıştırmasını gerektiren bu sporun artılarının iş alanına da olumlu yansıdığını, kadınlar için dezavantajın aksine avantajlı bir spor olduğunu vurguladı.
Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği- JCI’ın İzmir Şube Başkanı, EGİAD Yayın Takımı Üyesi ve aynı zamanda EGİAD Sanayi Komisyonu Sürdürülebilirlik ve Global Compact Projesinden Sorumlu Başkan Vekili Açelya Baçise; üyelerine liderlik vasıfları ve toplumsal bilinç kazandırarak, yaşadıkları toplumda poizitif değişimi sağlamalarına destek olmayı amaçlayan uluslararası bir sivil toplum kuruluşunun çiçeği burnunda başkanı olarak kariyer sürecini paylaştı. Baç; Birleşmiş Milletler bünyesinde, özel danışman statüsünde yer alan ilk sivil toplum kuruluşu olduklarını vurgulayarak, “Logosunda yer alan kalkan sembolü “koruyan ve savunan kişi” yi temsil etmekle birlikte Birleşmiş Milletlerin logosunda kullanılan sembolün aynısıdır. JCI, Birleşmiş Milletler’in bu logonun kullanımı için izin verdiği tek sivil toplum örgütüdür. Dünyada 200.000’den fazla aktif resmi üyesi bulunmaktadır. Kadının istediğinde başaramayacağı hiçbir şey yok. Üyelerimizle birlikte geçmiş yıllarda olduğu gibi, Birleşmiş Milletlerin (BM) kalkınma hedefleri doğrultusunda hem ulusal hem de uluslararası çapta projelere imza atmaya devam edeceğiz. İş dünyasına yönelik çalışmalarımızın yanı sıra üyelerimizi liderlik ve girişimcilik becerilerine de atıfta bulunarak toplumun pozitif gelişimine katkı sağlamayı hedeflemekteyiz. Bu sene yurtdışı ile yaptığımız projeleri ağırlık vermek istiyoruz.Yurtdışında yaşayan Türkler’e destek olmak amaçlı Feel Good Wherever You Are, İklim değişikliği, doğayı koruma konularına ilişkin Yeryüzünü Duy, Kadınları iş dünyasında desteklemek amaçlı İŞ’te Dijital Kadınlar, Avrupa’da 3.’lük ödülü almış JCI’ın resmi eğitimleri ile harmanladığımız bir eğitim serimiz Apple Tree, genç girişimcileri desteklemek ve eğitmek üzerine Altın Fikirler Akademisi Projeleri ile önemli adımlar atmayı planlamaktayız” dedi.
YORUMLAR