TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu üyeleri Şehir Plancılar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Mutluer, Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi Başkanı Elvin Sönmez Güler, Mimarlar Odası Sekter Üyesi Uğur Yıldırım, Mimarlar Odası Genel Merkez Genel Sayman ve İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Hakan Kılınçarslan basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını okuyan Mutluer, Çeşme’nin parsel parsel ihale edilmek istendiğini savundu.
Çeşme’de geçekleştirilmek istenen projenin kişisel çıkarlar üzerine hayata geçirilmek istendiğini ve Çeşme Projesi’nin İzmir’in “Kanal İstanbul”u olduğunu ifade eden Mutluer, projenin kısa sürede bir ‘’talan projesi’’ olduğunun ortaya çıkacağını savundu. Son iki yıldır “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" sınırlarının genişletildiğini, sit alanlarındaki koruma statüleri düşürüldüğünü vurgulayan Mutluer, ‘’Alandaki mülkiyetlerin yüzde 97’si kamu mülkiyeti olmasına rağmen bu projenin hayata geçmesi durumunda Çeşme’nin parsel parsel satılacağı itiraf edilmektedir. Söz konusu talan projesini meşrulaştırmak amacıyla suyun ters ozmoz yöntemiyle denize deşarj edileceği ifade edilmekle birlikte deniz ortamına deşarjı ile bertaraf edilmesi halinde deniz ortamında ekolojik tahribat oluşacak, tuz giderme tesislerinden kaynaklanan konsantre akımlar yoğun tuz ve toksik içerikli olduğundan deşarj edildikleri noktalarda sucul ekosistemin olumsuz yönde etkileneceğinden bahsedilmemektedir” dedi.
Sonuçlar Göz Ardı Mı Ediliyor?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projeye olumlu yaklaşmasına da tepki gösteren Zafer Mutluer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yapılan akademik tabanlı çalışmalarda, Çeşme’nin kırılgan olduğu raporlanmıştır. Çeşme’nin kurak günleri sayısının iklim senaryolarında arttığı görülmektedir. Hal böyleyken Büyükşehir’in akademik tabanlı çalışmalarında ortaya çıkan sonuçlar inkar mı edilmektedir?” ifadesini kullandı.
‘’Çeşme Projesi, Alaçatı Sulak Alanı’nda Yaşanan Katliamı Mumla Aratacak’’
Çeşme Projesi ile Çeşme Yarımadası’ndaki ekolojik yıkımın geri dönülemez bir noktaya gelme tehlikesini vurgulayan Mutluer, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
‘’Alaçatı sulak alanında yaşanan katliamı mumla aratacak yeni bir katliam Çeşme Projesi ile gerçekleştirilmek istenmektedir. Bu yıkımın acilen durdurulması konusunda yetkili kurum kuruluşları sorumlu davranmaya, bu talan projesinden vazgeçmeye çağırıyoruz. Yaşam destek sistemi olarak görülmesi gereken bu alanlara sahip çıkmak, iyileştirmek ve korumak yerine tüm bu ekosistemlerin sağlığını geri döndürülemeyecek şekilde bozabilecek mega proje istemiyoruz. Aksi takdirde, bu kararların altında imzası bulunanlar, gelecekte yaşanacak olası kuraklık, trafik ve koku sorunlarında, “doğal afeti” gerekçe gösteremezler. Çünkü yaşanacak her türlü sorunun faili bizzat kendileridir.”
Bu Projeye Destek Veren Herkes Ekolojik Suç İşliyor
Projenin ‘’şirin’’ gösterilmek için Cumhuriyet köyü ve hayvan köyünün kurulacağı, sakız ağaçlarının dikileceğinin ifade edildiğini kaydeden Mutluer, ‘’ Bu popülist söylemler ve bilimsel açıdan oldukça tartışmalı olan uygulamalarla İzmir kamuoyunun aldatılmasına izin vermeyeceğiz. Açıkça söylüyoruz, bu rant projesinde rol alan herkes, siyasetçi, bürokrat, bilim insanı, meslek insanı ekolojik kıyımın ve yıkımın bizzat suç ortağıdır” dedi.
'’ Çeşme Talan Projesi’’
Mimar ve Mühendisler, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy tarafından geçtiğimiz günlerde tanıtılan Çeşme Projesi’ne tepki gösterdi. Düzenlenen basın toplantısında Çeşme’nin parsel parsel talan edileceği ve proje sonucunda ekolojik suç işleneceği bildirildi.
25 Mart 2022 - 17:28
YORUMLAR