CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, geçtiğimiz hafta TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda görüşülen AKP’nin sağlıkla ilgili kanun teklifine ilişkin Genel Kurul’da çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında öncelikle Türkiye’de 78 ilde meslek hastalıkları hastanesi olmadığı için işçilerin hayatını kaybettiğinin altını çizen Beko, ayrıca kanun teklifinin OHAL döneminde yapılan uygulamaların bu dönemde de yasalaştırılarak devamını sağlamaya yönelik olduğunu ifade etti.
MESLEK HASTALIKLARI HASTANESİ
Konuşmasının başında silahlı bir saldırı sonucunda hayatını kaybeden DİSK Lastik-İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Karacan’ın sevenlerine başsağlığı dileyen Beko, daha sonra Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin Türkiye açısından önemine değindi. Beko şöyle devam etti:
“Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, her yıl işle ilgili kaza ve hastalıklar sonucunda 2 milyon 300 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği ve 300 milyondan fazlasının iş kazası veya meslek hastalıklarına yakalandığı tespit edilmiştir. İşe bağlı ölümlerin beşte 4’ü yani 1 milyon 700 bin kişi meslek hastalığından kaynaklı -270 milyon kişi- iş kazasına maruz kalmıştır. Kalıcı ya da uzun süreli sakatlıklar sonunda 160 milyon meslek hastalığı vakası belirtilmiştir. Yine ILO tahminlerine göre, zararlı etkenler nedeniyle her yıl 438 bin 489 kişinin ölmesi beklenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre dünyada her yıl 11 milyon yeni meslek hastalığı vakası meydana gelecek ve bunların 700 bini maalesef ölecektir. Ama baktığımızda Türkiye’de 78 ilde meslek hastalıkları hastanesi olmadığını bilmekteyiz.
Uzmanlar ve doktorlar maalesef olması gerektiği yerlerde yoklar. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarıyla kıyaslandığında korkunç bir tablo ortaya çıkıyor. Örgüt “Çalışırken oluşan rahatsızlıkların yüzde 56’sı meslek hastalığı, yüzde 44’ü iş kazası.” diyor. Ama bizde meslek hastalığı tespiti yok, dolayısıyla yüzde 99 iş kazası, yüzde 1 meslek hastalığı çıkıyor. Türkiye’de böyle bir istatistik maalesef yok, tıp fakültelerinde böyle bir eğitim yok, meslek hastalığı, tanı tedavi eğitimi yok, basit birkaç saatlik ders var, 16 milyon çalışan var ama bunun uzmanı ne bir hekim var ne de konuyu bilen bir iş yeri hekimi. İş yeri hekimlerinin aldığı eğitimler maalesef yetersiz.’
SAĞLIK SEKTÖRÜNDE İNTİHARLAR
Son 3 yılda 450’ye yakın sağlıkçının intihar ettiğini hatırlatan CHP’li Beko, “OHAL ilan edildiği dönemde 70’e yakın arkadaşımız maalesef intihar etmiş. Bunların içerisinde doçentler var, hekimler var, polis arkadaşlarımız var, askerler var, öğrenciler var. Dolayısıyla, Genel Kurul toplantısında eğer teklifte yer alan 5’inci madde bu şekliyle uygulanırsa emin olun, yeni bir OHAL dönemine hep beraber gireceğiz” dedi.
OHAL sürecinde 150 bine yakın kamu çalışanın mahkeme kararı olmaksızın ihraç edildiğini hatırlatan CHP’li Beko, “Bugüne geldiğimizde ihraç edilen hekim sayısı 3 bin 383 olmuştur, 7.874 ihraç edilen sağlık çalışanını da topladığımızda ihraç edilenler 11 bini aşmıştır. Ancak son süreçte 7 bin 500’e yakın sağlık emekçisi de göreve dönemezse, bu sayı maalesef 18 bini geçecektir” diyerek şöyle devam etti:
“OHAL döneminde kamudan ihraç edilen ve daha sonra da intihar eden arkadaşlarımızdan bazılarının hikâyelerini sizlerle paylaşmak istiyorum: Hasan Orhan Çetin, asistan hekim. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde biyokimya asistanı olan Çetin, FETO soruşturması kapsamında açığa alındı. Bunun üzerine ağır bir bunalıma giren Çetin, 19 Şubat 2017’de çalıştığı hastanenin 10’uncu katından atlayarak intihar etti. Ölümünden sonra Çetin’in byLock kullanmadığı yani byLockçu olmadığı ortaya çıktı.
İbrahim Halil Özyavuz, radyoloji uzmanı. ByLock kullanıcısı olduğu iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve Silivri Cezaevine tutuklu olarak gönderilen radyoloji uzmanı doktor İbrahim Halil Özyavuz, 2 Haziran 2018 günü yaşamını yitirdi. Özyavuz’un intihar ettiği öne sürüldü.
Mustafa Sadık Akdağ, diş hekimi. Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde yardımcı doçent olarak görev yapan 34 yaşındaki Sadık Akdağ FETÖ kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Psikolojik olarak bu durumun etkisinden kurtulamayan Akdağ, 27 Şubat 2017 tarihinde, evinde başına ateş ederek maalesef intihar etti. Biz daha kaç kişinin intihar etmesini bekliyoruz?”
Kanun teklifinin Anayasa’ya da aykırı olduğunu altını çizen Beko, son olarak da “Türkiye’de yaklaşık 145 bine yakın hekim var. Bir doktora 572 hasta düşmektedir. Türkiye’de yine yaklaşık 10 bin kişiye 17 doktor düşerken OECD ülkelerinde 10 bin kişiye 35 doktor düşmektedir” hatırlatmasında bulundu.
Ayrıca Beko, bu yasa bu şekilde uygulanırsa tıp öğrencileri, sağlık emekçileri ve hekimlere karşı İşlenecek bir cinayet olacaktır dedi.
YORUMLAR