24 Temmuz günü Ayasofya’da kılınan namazı öncesinde, Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunu işgal eden kişi; kanla gözyaşıyla kurulmuş Cumhuriyetimizin kurucularına ve Atatürk’ün manevi şahsiyetine lanet okumuştur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve arkadaşlarının önderliğinde kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nde memur olan bu kişi Atatürk'ün manevi şahsiyetine dil uzatarak suç işlemiştir. Bu kişinin cüret ettiği iş kendinden kaynaklı değildir. Kifayetsizliğinin büyüklüğünün yarattığı hınç ise oturduğu koltuğun ağırlığı altında ezilmesindendir. Ona sunulanı hak ettiği için değil, biat ettiği için orada olduğunu bilmesindendir. Rıfat Börekçi’nin koltuğuna çöreklenmiş bu zatın Mustafa Sabrilerin karanlık yolunda gitmeye niyetli olduğu görülüyor.
İçinden geçtiğimiz süreçte, daha fazla demokrasiye, yerleşik laiklik anlayışına, güçlü sosyal devlete ve tavizsiz hukuk devletine ihtiyacımız var. Cumhuriyetimizin kurumlarına ve Anayasamızın belirlediği ilkelere AKP eliyle sistematik bir saldırı var. Ancak Halkımız tüm bu kepazeliklere imza atanları ilk fırsatta sandığa gömecektir. Tarihin çöp sepetine atacaktır. Suç işleyenlerin yargılandığını en yakın zamanda göreceğiz.
Umutla, direnişle, mücadeleyle Cumhuriyetimize ve ilkelerine sahip çıkacağız.
Demokratik Cumhuriyet yolunda farklılıklarımızla zenginleşecek, birleşerek büyüyeceğiz.
CHP ve demokrasi dostlarının iktidarı yakındır. Bu çırpınmalar da ondandır. Ama korkunun ecele faydası yok. İlkelerimize ve değerlerimize her ne pahasına olursa olsun sahip çıkmaya devam edeceğiz. Halkın iktidarını dayanışmayla inşa edeceğiz.