AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin seçimlerden bu yana geçen 2 yıllık süreci üzerine değerlendirmelerde bulundu. İzmir için kaygılandıklarını belirten Sürekli, Performanslarına bakıldığında elde sadece koca bir 'yok' vardır. Ne yazık ki İzmir'in güvenip umudunu bağladığı CHP, hizmet karnesiyle tam bir sükut-u hayal yaratmıştır dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Tunç Soyer başkanlığındaki iki yılını değerlendiren AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, kentte devam eden sorunları gündeme getirdi. AK Parti İzmir İl Başkanlığı binasında gerçekleştirilen toplantıda, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından 2 yılı aşkın bir zaman geçtiğini ifade eden Sürekli, Yolu neredeyse yarıladılar. Yerelde muhalefet misyonumuz gereği bu 2 yılı değerlendirmek istedik ama baktık ki CHP'li büyükşehir ve ilçe belediyelerinin performansında pek bir değişiklik yok. Tabii ki, artan borçları, yanlış, şaibeli karar ve uygulamalardaki artışları, çözüm üretmedikçe dağ gibi büyüyen temel sorunları saymazsak. Ne yazık ki İzmir'in güvenip umudunu bağladığı CHP, bu dönemin iki yılını geride bırakırken hizmet karnesiyle tam bir sükut-u hayal yaratmıştır. İzmir'in CHP'li yerel idareleri dönemlerinin iki yılını tamamlamıştır ve performanslarına bakıldığında, elde sadece koca bir 'yok' vardır. Haklı olarak İzmir için kaygılanıyoruz dedi.
'BAL YAPMAZ ARI MİSALİLER'
Kentteki eksikliklere dikkat çeken Sürekli, Tabiri caiz ise 'bal yapmaz arı' misaliler. Ses yüksek, hareket çok, ama ortada bal yok. Otorite, liyakat, koordinasyon, planlama, iş, denetim, mali disiplin, özür yok. İzmir, CHP eliyle yazılan tarihi bir 'yoklar' dönemi yaşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP idaresindeki altıncı dönemini yaşamaktadır ve hiç bu kadar üretim ve beceriden uzak, hiç bu kadar telafisi zor zafiyetler yaratan, hiç bu kadar İzmir'den bir haber olmamıştır. PR ile geçirilen içi boş koskoca 2 yıl. İzmir'in gelecek hanesinden düşülen 2 yıldır. Halen kadrolarını ve kurumsal işleyişini oturtamamış, şehri gerileten bir tabloyla karşı karşıyayız. Sayın Soyer'in çizdiği eşitlikçi ve demokrat profilini, ayırt etmeksizin bütün ilçe belediyelerimize yansıtmasını bekliyoruz. Cumhur İttifakı belediyelerini unutmayın, ötekileştirmeyin. Bisiklet dostluğundaki gibi çevreci ve tasarruftan yana olmasını bekliyoruz. Şatoda oturup, kendi deyimiyle arka sıradakilere tankerle su dağıtmasın, bir kez fotoğraf vermek için kullandığı seyyar makam aracı yerine, halkın arasında olsun istiyoruz dedi.
'HANİ ALAN EL VEREN ELİ GÖRMEYECEKTİ'
Dar gelirli vatandaşın veresiye borçlarının kapatılması için başlatılan kampanyadan söz eden Sürekli, Hayırseveriz diyerek ortalarda gezen, zor durumdaki vatandaşın bakkal defterini kapatmak için esnafın tezgahına para savuran, 'bir ekmek için padişahını zorla alkışlatan' büyükşehir bürokratlarıyla karşı karşıyayız. Bu sosyal belediyecilik değil, içler acısı bir manzaradır. Veresiye defteri kapatma konusu Osmanlı'dan beri hayır konusudur. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu dönemde bunu uyguladı. Biz de bunu takdir ederiz ama bunun reklamı olmaz. Samimi olunmalı. Bizler de yıllardır yapıyoruz ama bunu paylaşmadık. Bu doğru bir şey değil. Sizin bürokratlarınız, bakkalları dolaşıp yazı astılar. Başkan, 'haberim yok' diyor. Hani alan el veren eli görmeyecekti Hayrın faturası olur mu dedi.
'TOPU GÖKYÜZÜNE ATMAK ÇARE DEĞİLDİR'
Kentteki su, alt yapı ve ulaşım problemlerinin kanayan yara haline geldiğini ifade eden Sürekli, Suyunu temizleyemeyen ama en yüksek ücretle halka satan, ulaşımını düzenleyemeyen ama örtülü zamlarla halkı uyutan, her sel baskınında topu gökyüzüne, iklim değişikliğine atan bir büyükşehir belediyesi, freni patlamış bir kamyondan farksızdır. Sayın Soyer, temel hizmetleri gerçekleştirme konusunda inanılmaz başarısız olmuştur. Öyle ki, zahmet edip kendi Hemşehri İletişim Merkezleri'ne gelen vatandaş şikayetlerine baktıklarında da birinci sırada su ve alt yapı sorununun ne kadar yoğun olduğunu göreceklerdir. Yaşanan sel taşkınları göstermiştir ki, alt yapı perişan haldedir. İzmir'in en az 5 bin kilometre yağmur suyu hattına ihtiyacı vardır. Ancak, mevcut olan 640 kilometre yani yüzde 12 civarındadır. Yağmur suyu ve kanalizasyon ayrıştırma projelerini öteleyip, topu gökyüzüne atmak, iklim değişiyor demek çare değildir diye konuştu.
'İZMİR SU FİYATLARINDA BİRİNCİ SIRADA'
Konak ilçesinde denize akıtılan, kirliliğe neden olan sıvının içeriğinin tespit edilemediğini söyleyen Sürekli, Konak'ta denize deşarj ettikleri kirli suyun hesabını vermek dahi kendilerine zul gelmiş, görüntüler karşısında tedirgin olan İzmir halkını aydınlatmak yerine, bize gönderme yaparak meseleyi siyasi bir boyuta taşımışlardır. Denize ne akıtıldığı, numune alınamadığı için tespit edilememiş. Akıtılan su içerisinde zararlı maddeler olma ihtimali vardır. Öte yandan İzmir su fiyatlarında 6.30 TL ile birinci sırada, İstanbul 5.33 TL ile ikinci sıradadır. 2020 yılına göre İzmir halkının yıllık tükettiği içme suyu 197 milyon 820 bin 384 metreküptür. Kayıp kaçaktan korunamayan yıllık içme suyu ise 94 milyon 579 bin metreküptür. Maddi kayıp 660 milyon TL'dir ve bu da İZSU gelirlerinin neredeyse yarısına eşittir. Su kesintilerinin ve kayıp kaçak oranlarının had safhalara ulaştığı son iki yıl içinde, suya 3 kez zam yapılmıştır dedi.
'ULAŞIMDA ÇÖZÜM SÖZLERİ ASKIDADIR'
Trafik ve ulaşım probleminin giderek arttığını belirten Sürekli, Hafta içi bir yerden bir yere giderken planlamamı 1-2 saat önceden yapıyorum. Yatırım vaatleri, çözüm sözleri askıdadır. Altın bir dokunuşla trafiğin kilitlenmesine neden olan 111 noktada kavşak düzenlemesi yapacağım. Basmane Garı, Alsancak Garı ve Karşıyaka Vapur İskelesi önünde trafiği yerin altına alacağımö sözlerinde arpa boyu yol almamışlardır. Hal böyleyken tam kapanma döneminde, 'Battı çıktı yapacak, trafiği rahatlatacağız' dedikleri Alsancak bulvarlarını asfaltlamaları ise sadece göz boyamaktır. 90 dakika uygulamasının vatandaşın aleyhine düzenlenmesine tüm kesimlerden tepki gelmesine rağmen geri adım atmamıştır diye konuştu.
'YEDİ AYRI ALANDA İZMİR'İN EN BÜYÜK KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ'
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından şu ana kadar 57 şantiyede 19 bin 497 konut, 20 bin seyirci kapasiteli Göztepe Stadyumu, 7 hastane, 3 kamu hizmet binası, 13 ilkokul, 11 cami, 7 lise, 2 spor salonu, 12 ticaret merkezi, birer kreş, pansiyon ve sağlık ocağı, 2 sosyal tesis ve birçok işyeri yapılıp teslim edildiğini hatırlatan Sürekli, Tamamlanan projelerin yatırım bedeli yaklaşık 1 milyon 961 bin 400 TL'dir. 7 ayrı alanda İzmir'in en büyük kentsel dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Yatırımın toplam değeri 800 milyon TL bin 444 konut, 208 işyeri inşa edilecek, 397 konut rezerv alanda diğerleri yerinde dönüşümle yapılacaktır. İzmir'in CHP'li yerel idareleri, yıllardır kentsel dönüşüm sorununu da askıda tutmaktadır. Dönüşüm vaat eden Soyer, renkli görseller yayınlamaktan öteye geçemiyor diye konuştu.
'AZİZ KOCAOĞLU'NDAN DEVİR ALINAN BORÇ 6 MİLYAR TL'YE ÇIKTI'
Kontrolsüz harcamalardan da söz eden Sürekli, şöyle devam etti
Aziz Kocaoğlu'ndan Büyükşehir Belediyesi'ni 3 milyar 63 milyon lira borçla devir alan Başkan Soyer, 2019 yılı sonu itibariyle belediye şirketleri ile birlikte toplam borç miktarını 6 milyar 518 milyon 798 bin 743 TL'ye çıkarmıştır. Bu toplam borç miktarı, 2020 yılında 8 milyar 700 milyon TL, 2021 yılında ise 12 milyar 100 milyon TL'dir. 2020 yılındaki konsolide borç miktarı 9 milyar TL'ye ulaşırken, belediyenin 2021 mali yılı tahmini gider bütçesi 9 milyar TL'dir. Toplam net geliri 7 milyar 321 milyon TL olan belediye, aradaki 1 milyar 679 milyon TL'lik farkı iç ve dış borçlanma ile kapatmak üzere çırpınmaktadır. 2020 yılı gelirlerinin yüzde 82'sini ise 'İller Bankası payı' oluşturmaktadır.
'İLÇE BELEDİYESİ KIVAMINDA REKLAMLA ŞİŞİRİLMİŞ İŞLERLE BAŞKANLIK YAPMAKTADIR'
Belediyenin bel kemiği olan ve 1,2 milyar TL'lik bütçeye sahip İZBETON'un temel işlevini yerine getirecek kadro ve işleyişten yoksun olduğunu ve borç batağında olduğunu ileri süren Sürekli, Şirket üçüncü şahıslardan asfalt temin ederek zarara uğratılmaktadır. Soyer 2 yıldır bir ilçe belediyesi kıvamında, reklamla şişirilmiş işlerle Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmaktadır. Artık 30 ilçenin ve Türkiye'nin üçüncü büyük şehri İzmir'in belediye başkanı olduğunun farkına varması gerekmektedir. Şirketlerin neredeyse hepsi borç batağında çırpınırken, daha önceki dönemlerde ücret almayan Yönetim Kurulu Başkanları bu dönem 10-15 Bin TL aralığında ücretler almaktadır. Birçok şirketin işlevsiz olması ve karanlık mali tabloları göz önüne alındığında, bu politikaların da savurganlıktan başka bir şey olmadığı görülmektedir dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Tunç Soyer başkanlığındaki iki yılını değerlendiren AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, kentte devam eden sorunları gündeme getirdi. AK Parti İzmir İl Başkanlığı binasında gerçekleştirilen toplantıda, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından 2 yılı aşkın bir zaman geçtiğini ifade eden Sürekli, Yolu neredeyse yarıladılar. Yerelde muhalefet misyonumuz gereği bu 2 yılı değerlendirmek istedik ama baktık ki CHP'li büyükşehir ve ilçe belediyelerinin performansında pek bir değişiklik yok. Tabii ki, artan borçları, yanlış, şaibeli karar ve uygulamalardaki artışları, çözüm üretmedikçe dağ gibi büyüyen temel sorunları saymazsak. Ne yazık ki İzmir'in güvenip umudunu bağladığı CHP, bu dönemin iki yılını geride bırakırken hizmet karnesiyle tam bir sükut-u hayal yaratmıştır. İzmir'in CHP'li yerel idareleri dönemlerinin iki yılını tamamlamıştır ve performanslarına bakıldığında, elde sadece koca bir 'yok' vardır. Haklı olarak İzmir için kaygılanıyoruz dedi.
'BAL YAPMAZ ARI MİSALİLER'
Kentteki eksikliklere dikkat çeken Sürekli, Tabiri caiz ise 'bal yapmaz arı' misaliler. Ses yüksek, hareket çok, ama ortada bal yok. Otorite, liyakat, koordinasyon, planlama, iş, denetim, mali disiplin, özür yok. İzmir, CHP eliyle yazılan tarihi bir 'yoklar' dönemi yaşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP idaresindeki altıncı dönemini yaşamaktadır ve hiç bu kadar üretim ve beceriden uzak, hiç bu kadar telafisi zor zafiyetler yaratan, hiç bu kadar İzmir'den bir haber olmamıştır. PR ile geçirilen içi boş koskoca 2 yıl. İzmir'in gelecek hanesinden düşülen 2 yıldır. Halen kadrolarını ve kurumsal işleyişini oturtamamış, şehri gerileten bir tabloyla karşı karşıyayız. Sayın Soyer'in çizdiği eşitlikçi ve demokrat profilini, ayırt etmeksizin bütün ilçe belediyelerimize yansıtmasını bekliyoruz. Cumhur İttifakı belediyelerini unutmayın, ötekileştirmeyin. Bisiklet dostluğundaki gibi çevreci ve tasarruftan yana olmasını bekliyoruz. Şatoda oturup, kendi deyimiyle arka sıradakilere tankerle su dağıtmasın, bir kez fotoğraf vermek için kullandığı seyyar makam aracı yerine, halkın arasında olsun istiyoruz dedi.
'HANİ ALAN EL VEREN ELİ GÖRMEYECEKTİ'
Dar gelirli vatandaşın veresiye borçlarının kapatılması için başlatılan kampanyadan söz eden Sürekli, Hayırseveriz diyerek ortalarda gezen, zor durumdaki vatandaşın bakkal defterini kapatmak için esnafın tezgahına para savuran, 'bir ekmek için padişahını zorla alkışlatan' büyükşehir bürokratlarıyla karşı karşıyayız. Bu sosyal belediyecilik değil, içler acısı bir manzaradır. Veresiye defteri kapatma konusu Osmanlı'dan beri hayır konusudur. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu dönemde bunu uyguladı. Biz de bunu takdir ederiz ama bunun reklamı olmaz. Samimi olunmalı. Bizler de yıllardır yapıyoruz ama bunu paylaşmadık. Bu doğru bir şey değil. Sizin bürokratlarınız, bakkalları dolaşıp yazı astılar. Başkan, 'haberim yok' diyor. Hani alan el veren eli görmeyecekti Hayrın faturası olur mu dedi.
'TOPU GÖKYÜZÜNE ATMAK ÇARE DEĞİLDİR'
Kentteki su, alt yapı ve ulaşım problemlerinin kanayan yara haline geldiğini ifade eden Sürekli, Suyunu temizleyemeyen ama en yüksek ücretle halka satan, ulaşımını düzenleyemeyen ama örtülü zamlarla halkı uyutan, her sel baskınında topu gökyüzüne, iklim değişikliğine atan bir büyükşehir belediyesi, freni patlamış bir kamyondan farksızdır. Sayın Soyer, temel hizmetleri gerçekleştirme konusunda inanılmaz başarısız olmuştur. Öyle ki, zahmet edip kendi Hemşehri İletişim Merkezleri'ne gelen vatandaş şikayetlerine baktıklarında da birinci sırada su ve alt yapı sorununun ne kadar yoğun olduğunu göreceklerdir. Yaşanan sel taşkınları göstermiştir ki, alt yapı perişan haldedir. İzmir'in en az 5 bin kilometre yağmur suyu hattına ihtiyacı vardır. Ancak, mevcut olan 640 kilometre yani yüzde 12 civarındadır. Yağmur suyu ve kanalizasyon ayrıştırma projelerini öteleyip, topu gökyüzüne atmak, iklim değişiyor demek çare değildir diye konuştu.
'İZMİR SU FİYATLARINDA BİRİNCİ SIRADA'
Konak ilçesinde denize akıtılan, kirliliğe neden olan sıvının içeriğinin tespit edilemediğini söyleyen Sürekli, Konak'ta denize deşarj ettikleri kirli suyun hesabını vermek dahi kendilerine zul gelmiş, görüntüler karşısında tedirgin olan İzmir halkını aydınlatmak yerine, bize gönderme yaparak meseleyi siyasi bir boyuta taşımışlardır. Denize ne akıtıldığı, numune alınamadığı için tespit edilememiş. Akıtılan su içerisinde zararlı maddeler olma ihtimali vardır. Öte yandan İzmir su fiyatlarında 6.30 TL ile birinci sırada, İstanbul 5.33 TL ile ikinci sıradadır. 2020 yılına göre İzmir halkının yıllık tükettiği içme suyu 197 milyon 820 bin 384 metreküptür. Kayıp kaçaktan korunamayan yıllık içme suyu ise 94 milyon 579 bin metreküptür. Maddi kayıp 660 milyon TL'dir ve bu da İZSU gelirlerinin neredeyse yarısına eşittir. Su kesintilerinin ve kayıp kaçak oranlarının had safhalara ulaştığı son iki yıl içinde, suya 3 kez zam yapılmıştır dedi.
'ULAŞIMDA ÇÖZÜM SÖZLERİ ASKIDADIR'
Trafik ve ulaşım probleminin giderek arttığını belirten Sürekli, Hafta içi bir yerden bir yere giderken planlamamı 1-2 saat önceden yapıyorum. Yatırım vaatleri, çözüm sözleri askıdadır. Altın bir dokunuşla trafiğin kilitlenmesine neden olan 111 noktada kavşak düzenlemesi yapacağım. Basmane Garı, Alsancak Garı ve Karşıyaka Vapur İskelesi önünde trafiği yerin altına alacağımö sözlerinde arpa boyu yol almamışlardır. Hal böyleyken tam kapanma döneminde, 'Battı çıktı yapacak, trafiği rahatlatacağız' dedikleri Alsancak bulvarlarını asfaltlamaları ise sadece göz boyamaktır. 90 dakika uygulamasının vatandaşın aleyhine düzenlenmesine tüm kesimlerden tepki gelmesine rağmen geri adım atmamıştır diye konuştu.
'YEDİ AYRI ALANDA İZMİR'İN EN BÜYÜK KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ'
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından şu ana kadar 57 şantiyede 19 bin 497 konut, 20 bin seyirci kapasiteli Göztepe Stadyumu, 7 hastane, 3 kamu hizmet binası, 13 ilkokul, 11 cami, 7 lise, 2 spor salonu, 12 ticaret merkezi, birer kreş, pansiyon ve sağlık ocağı, 2 sosyal tesis ve birçok işyeri yapılıp teslim edildiğini hatırlatan Sürekli, Tamamlanan projelerin yatırım bedeli yaklaşık 1 milyon 961 bin 400 TL'dir. 7 ayrı alanda İzmir'in en büyük kentsel dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Yatırımın toplam değeri 800 milyon TL bin 444 konut, 208 işyeri inşa edilecek, 397 konut rezerv alanda diğerleri yerinde dönüşümle yapılacaktır. İzmir'in CHP'li yerel idareleri, yıllardır kentsel dönüşüm sorununu da askıda tutmaktadır. Dönüşüm vaat eden Soyer, renkli görseller yayınlamaktan öteye geçemiyor diye konuştu.
'AZİZ KOCAOĞLU'NDAN DEVİR ALINAN BORÇ 6 MİLYAR TL'YE ÇIKTI'
Kontrolsüz harcamalardan da söz eden Sürekli, şöyle devam etti
Aziz Kocaoğlu'ndan Büyükşehir Belediyesi'ni 3 milyar 63 milyon lira borçla devir alan Başkan Soyer, 2019 yılı sonu itibariyle belediye şirketleri ile birlikte toplam borç miktarını 6 milyar 518 milyon 798 bin 743 TL'ye çıkarmıştır. Bu toplam borç miktarı, 2020 yılında 8 milyar 700 milyon TL, 2021 yılında ise 12 milyar 100 milyon TL'dir. 2020 yılındaki konsolide borç miktarı 9 milyar TL'ye ulaşırken, belediyenin 2021 mali yılı tahmini gider bütçesi 9 milyar TL'dir. Toplam net geliri 7 milyar 321 milyon TL olan belediye, aradaki 1 milyar 679 milyon TL'lik farkı iç ve dış borçlanma ile kapatmak üzere çırpınmaktadır. 2020 yılı gelirlerinin yüzde 82'sini ise 'İller Bankası payı' oluşturmaktadır.
'İLÇE BELEDİYESİ KIVAMINDA REKLAMLA ŞİŞİRİLMİŞ İŞLERLE BAŞKANLIK YAPMAKTADIR'
Belediyenin bel kemiği olan ve 1,2 milyar TL'lik bütçeye sahip İZBETON'un temel işlevini yerine getirecek kadro ve işleyişten yoksun olduğunu ve borç batağında olduğunu ileri süren Sürekli, Şirket üçüncü şahıslardan asfalt temin ederek zarara uğratılmaktadır. Soyer 2 yıldır bir ilçe belediyesi kıvamında, reklamla şişirilmiş işlerle Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmaktadır. Artık 30 ilçenin ve Türkiye'nin üçüncü büyük şehri İzmir'in belediye başkanı olduğunun farkına varması gerekmektedir. Şirketlerin neredeyse hepsi borç batağında çırpınırken, daha önceki dönemlerde ücret almayan Yönetim Kurulu Başkanları bu dönem 10-15 Bin TL aralığında ücretler almaktadır. Birçok şirketin işlevsiz olması ve karanlık mali tabloları göz önüne alındığında, bu politikaların da savurganlıktan başka bir şey olmadığı görülmektedir dedi.
YORUMLAR