1 yıl geçti sorunlar devam ediyor

1 yıl geçti sorunlar devam ediyor

Her şey bundan 1 yıl önce yaşandı. Yüzyılın en soğuk günüydü. 6 şubatta ciğerlerin yanması ne demek yaşayarak öğrendik. SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen sorunların devam ettiğini ve çözüme kavuşturulmadığını vurguladı

1 yıl geçti sorunlar devam ediyor

Her şey bundan 1 yıl önce yaşandı. Yüzyılın en soğuk günüydü. 6 şubatta ciğerlerin yanması ne demek yaşayarak öğrendik. SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen sorunların devam ettiğini ve çözüme kavuşturulmadığını vurguladı

1 yıl geçti sorunlar devam ediyor
05 Şubat 2024 - 10:04

Depremin üzerinden bir yıl geçti. Yaralar sarıldı mı? Sorusuna yönelik Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Maalesef hayır… Günlerce enkaz altında kalanlar oldu. Eşini, dostunu, arkadaşını, ailesini, sokağını, caddesini, mahallesini, şehrini ve dahi anılarını kaybedenler oldu. Enkazdan çıkıp yaraları ya da enkazdan çıkan ailesini bırakıp ilk fırsatta görev yeri hastanelere gidenler oldu. Enkazdan ailesini kendi elleriyle toprağı kazarak çıkaranlar oldu. Sağlık çalışanları yaraları sarmaya çalıştılar. Ama onların yaralarını kimse sarmadı saramadı… Atama istediler çoğunun ataması olmadı. Söz verildi yapılmadı’’ dedi.
 
aile hekimleri konteynarda hizmet veriyor
Akarken, deprem bölgesindeki çoğu sağlık çalışanının hayatını kurmak için başka illere gittiğini belirterek, ‘’Ataması olmayınca emekli olanlar oldu.  Ağır hasarlı evlerine giremediler. Girebilenler anılarından birer parça alıp çıktı. Ne ASM yapıldı ne hastaneler dayanıklı hale getirildi. Performans ödemeleri, maaş gibi özlük hakları bir yana barınma sorunları çözülmedi. Aile hekimleri konteynarda hizmet vermeye çalışıyor. Acıları unutmadık unutmayacağız. İmar affı değil depreme dayanıklı binalar istiyoruz. 1 sene geçmesine rağmen deprem bölgesindeki sorunlar devam ediyor. Depremzede olan sağlık çalışanları, psikolojileri düzelmediği gibi performans ödemeleri, hak ediş, maaş gibi kaygılar ve barınma sorunu yaşıyorlar. Aile sağlığı merkezleri apartman altlarına, hastaneler deprem için yüksek riskli bölgelere mahkum ediliyor. Şehir yeniden planlanırken kamu sağlık hizmetinin temeli ve büyük çoğunluğunun verildiği aile sağlığı merkezleri planlamada yok. Hastaneler kısmi olarak var. Depremde yıkılmış ve içinde onlarca ölü olan sağlık kurumu mu istersiniz yoksa sağlık hizmetine devam edebilen sağlık çalışanlarının canlı olduğu mu? Sanki hiç felaket yaşanmamış gibi, kaldığımız yerden devam ediyormuşuz gibi davranılmasını kabul etmemiz mümkün değil’’ diye konuştu.
 
Kalite standardı evraklarda kalmasın
Kalite standartlarının evraklarda, sözlerde kalmamasını isteyen Akarken, şunları söyledi; ‘’Kaliteli hizmet vermek ve hizmet almak için ilk şart, yaşamak yaşatmak. Yaşamak ve yaşatmak isteyen sağlık kurum çalışanları ve vatandaşlarımız için betonlar ölüm sebebi olmasın. Daha önceden yapım kararı alınıp yerleri belirlenmiş hastanelerin yapım sürecine tekrar başlandı. Nitelikli sağlık hizmeti için personelin moral motivasyonu dikkate alınmıyor. TOKİ bina inşa edebilir. İnşa edilmiş ama dağıtımı yapılmamış binalar hak sahiplerine dağıtabilir. Konteynerde yaşam zor. Atanan personelin çoğu barınma sorunundan dolayı istifa etme yolunu seçti. Sağlık çalışanları rutin sorunlarıyla uğraşırken bir de hala çalışacak güvenli yer bulamıyorlar. Elektrik kesintileri, nüfus göçleri, sel baskınları, iletişim problemleri, aşı başta olmak üzere diğer tıbbi malzeme yokluğu özlük haklarındaki maddi sorunlarla boğuşuyorlar. Hala depremler devam ediyor, artçılar bitmiyor. Depremzede sağlık çalışanları tüm bu psikolojik zorluklara rağmen çalışmaya devam ediyor, sağlık hizmeti veriyor. Güvenli çalışma alanı ve çalışma koşulları devletimizin sorumluluğundadır. İvedi çözüm üretecek devletimizdir. Depremin birçok yıkıcı etkisi oldu ancak halen ders alınmıyor. Apartman altlarına mahkum edilen aile sağlığı merkezleri yeni şehir planlamalarında yok! Güvenli, sağlam ve afet durumunda dimdik ayakta, hizmet verir halde kalacak sağlık kurumları inşa etmek zorundayız. Deprem başta olmak üzere doğal afetlerde sağlık hizmetleri önem arz ediyor. Afet planlaması afetler olduktan sonra değil öncesinde yapılmalıdır. Çok ciddi bir felaket yaşamış olmamıza rağmen stratejik çözümler üretilmedi, yaralar sarılmadı ve dersler alınmadı. Günü geçirecek kararlar değil, ciddi çözümler istiyoruz.”
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Beklentilerin farkındayız
Beklentilerin farkındayız
Seferihisar Gazeteciler Cemiyeti Basın Açıklaması
Seferihisar Gazeteciler Cemiyeti Basın Açıklaması